16 Temmuz 2025, Çarşamba

YENİ HASTANE İHTİYAÇ MI?

13 Kasım 2015, Cuma 06:22

     


Aliağa Devlet Hastanesi’nde yaklaşık 2,5 yıldır görev yapan Başhekim Op.Dr.Salim İdris Keleşoğlu, Aliağa’ya yeni bir devlet hastanesi yapılması yönündeki beklentileri değerlendirdi. Başhekim Keleşoğlu, Aliağa’nın yeni bir hastaneye ihtiyacı olduğunu, ancak bundan önce mevcut hastanenin vatandaşlar tarafından daha çok tercih edilmesi gerektiğini, buradaki ünitelerin daha çok kullanılması gerektiğini söyledi. Keleşoğlu, Aliağa Devlet Hastanesi’nin genel durumu ve yeni hastane söylentileri hakkındaki sorularımızı cevapladı.

Aliağa Devlet Hastanesihakkında genel bilgi verebilir misiniz?

Hastanemiz 6 bin 730 metrekare kapalı alana sahip. Bunun içerisinde acil servis, laboratuvar, KBRN Ünitesi, 25 poliklinik, ameliyathane, endoskopi ünitesi, doğumhane, birinci seviye yoğun bakım ünitesi, yataklı servis, diyaliz ünitesi var. Günübirlik hastalarımızı yatırdığımız yer var. Hastanemizin yatak kapasitesi 65.

Göreve geldiğinizden bu yana Hastanede yapılan fiziki değişiklikler neler?

Acil servisin daha önce farklı bir işleyişi vardı. Ana giriş aynı kalmak şartıyla içeride bir değişiklik yaptık. Hastaların giriş kapısıyla gözlem odasına yönelik. Kapıları değiştirip otomatik kapı haline getirdik. Sıramatik koyduk. Modern bir işleyiş kazandırmış olduk. Laboratuvarımızın yerini değiştirdik. Laboratuvarımız Sağlık Bakanlığı standartlarına uymuyordu. Biraz dar kalıyordu mekan açısından. Yeni bir laboratuvar yaptık. Şu anda standartlara uygun bir laboratuvarımız oldu ve yeni cihazlarımız gelecek. Eğer bir aksilik olmazsa. Yeni cihazlarla 3 saatte aldığımız tahlil sonuçlarını 1 saate, 4 saatte aldığımız tahlil sonuçlarını 1,5 saate kadar düşüreceğiz. Onun dışında KBRN ünitesi dediğimiz ünitemiz var. Kimyasal, biyolojik, radyasyon ve nükleer yaralanmalarla ilgili bize gönderilen özel solüsyonlar var. Onlar bizim depomuzda. O ünitemizi de bir sendika sağ olsun bağış yaparak hastanemize kazandırdı. Endoskopi ünitesi aldık. Bu konuda da çevre hastanelerden önce başladık. Şu anda hizmet veriyor. Kemoterapi ünitesi kurduk. Çevre hastanelerde yok. Mekan olarak biraz daha genişletebilsek iyi olacak. Bunun için herkes uğraşıyor. Elinden geleni yapıyor. İlçe Sağlık Müdürümüz bizi her konuda destekliyor. Sayın Kaymakamımız, siyasilerimiz, kamu kurumlarının yetkilileri, yerel basın bizi çok destekliyor.

Hastanedeki doktor sayısı ne durumda, yeterli mi?

Doktor sayımız sınırda gidiyor. Bazen atamalarla fazla geliyor hekim arkadaşla. Kısa bir süre altın çağı yaşıyoruz. Daha sonra ayrılanlar, başka yere gidenler oluyor. Dönem dönem doktor sayımız fazlalaştığında hizmet açısından rahat ediyoruz. Doktor sayımız o nedenle sınırda genellikle. İlçenin nüfusuna göre poliklinik sayılarımız çok yüksek değil. Vatandaşlarımız hastanemizi tercih etmiyorlar. Biz ısrarla bu hastanenin onların pek çok sorunlarını çözebileceğini, çözemeyeceği bazı sorunlar olabileceğini ama çoğu sorununu giderebileceğini söylüyoruz. Göreve geldiğimde 58 hemşire arkadaşım vardı, şu anda 70’e yakın hemşiremiz var. Hekim açısından biraz sıkıntımız var, ancak bu bütün Türkiye’de yaşanan bir sıkıntı.

Çevre ilçelerdeki hastanelerin buradaki hastaneden daha donanımlı olduğu yönünde iddialar var. Bu durum doğru mu?

Böyle bir algı var. Biz bu algıyı kırmak için geldiğimiz günden bu yana mahalle mahalle gezip anlatmaya çalıştık. İşyerlerine anlatmaya çalıştık. Menemen’deki hastane elbetteki bizden daha büyük. Personel sayısı bizden daha fazla. Hitap ettiği nüfus iki katımıza yakın. Ama yatak kapasitesi olarak o kadar büyük değil. Vatandaşlarımız öncelikle gelip burayı tercih etsinler. Burayı aşan bir hastalık, rahatsızlık olduğunda ondan sonra başka hastaneye gitsinler. Burayı es geçip direk başka bir hastaneye gitmesinler. Örneğin bir ailenin yılda on kez sağlık problemi oluyorsa sekizini burası çözebilecek kapasitede.

Hastaneye yanık ünitesi kurulması yönünde beklenti var, sizce kurulabilme ihtimali var mı?

Burada ısrarla yanık ünitesi isteniyor. Her hastaneye devlet yanık merkezi ya da yanık ünitesi kuramaz. Yanık merkezi denilen şey bu işin en tepe noktası. Dünyada çok az bulunan birimlerden. Türkiye’de de sayısı az. Türkiye’de de belki de her bölgede sadece bir tane var. İzmir’de de bir tane yanık merkezi var. Yanık ünitesi ise daha küçük kapsamlı bir alan. Yanık odası denilen şey ise bir hasta odasının sadece yanık vakaları için ayrılmasıdır. Biz yanık vakalarına hastanemizde müdahale edebiliyoruz. Hastanemize gelen yanık vakalarının tahmini olarak söylüyorum yarısına yakını ciddi ve büyük yanıklar oluyor. Bizim onu burada tedavi etmemiz mümkün değil. Bizim yanık ünitesi veya yanık merkezi kurma şansımız zaten yok. Yanı ünitesi belki kurulabilir ama yine de bizim o hastayı daha büyük imkanları olan üçüncü basamak denilen eğitim ve araştırma hastanelerine göndermemiz gerekiyor. Çünkü onların serumları farklı, tedavileri farklı.

Bir de meslek hastalıkları hastanesi kurulması isteniyor, bu konuda ne söylemek istersiniz?

Bu da yanlış bir algı bence. Ben meslek hastalıkları uzmanı değilim. Ama gördüğüm kadarıyla İzmir’de meslek hastalarına bakan 9 Eylül’de ciddi bir yapılanma var. Meslek Hastalıkları Hastanesi daha çok acil değil kronik rahatsızlıklarla ilgilenir. Yanlış bilinen bir şey var. Bir ameliyat yapılması gerekiyorsa meslek hastalıkları uzmanı bunu yapamaz. Yine Devlet Hastanesi’ne gelecek. Siz buraya uzay üssü gibi bir hastane de kursanız kurtaramadığınız hasta olacaktır. Yüzde yüz bütün hastaları kurtarma şansınız yok. Elinizdeki bilimsel teknolojik aygıtları, ilaçları kullanarak vücuda destek olmaya, hastayı ayakta tutmaya çalışıyorsunuz. Bunu yapamayacağınız anlar olacaktır. Hiçbir şeyin yeterli olmadığı yaralanmalar da olacaktır. Bu kapsamda olan yaralanmalara müdahale ediyorsunuz ama sonucu değiştirme şansınız zor.

Hastane sınıflandırmaları hakkında bizi bilgilendirir misiniz?

5 sınıf hastane var. Baktığın hasta sayısı, hitap ettiğin nüfus, yatırdığın hasta sayısı, personel sayısı ve bazı diğer kriterler ile bir sınıflama yapılıyor. Bazı yıllarda bu kriterlerde değişiklikler yapabiliyor. Bakanlık yılsonundayaptığımız hizmete, hitap ettiğimiz nüfusa, personel sayımıza ve bazı diğer kriterlere de bakarak sınıflandırma yapıyor. Bunu şunun için yapıyor, c sınıfı hastaneleri kendi arasında kıyaslıyor. C ile A’yı birbiriyle kıyaslarsa o zaman haksızlık yapmış olur. Bizim kendi aramızdaki kıyaslamamızı yapıyor. Hangi hastane diğer C Tipi hastanelerden geri kalmış. Hangisinde yönetici hatası var, hangisinde personel hatası var. Birbirleriyle kıyaslayıp eksik olan kurumlara katkı sağlıyor. Biz C yada B sınıfı hastane olmaya takılmamalıyız. Biz elimizdeki portföyü, farklı sağlık hizmeti verebilme gücünü ne kadar genişletebiliriz, birincisi bu. İkincisi de hizmet verilen alanları nasıl konforlu hale getirebiliriz. Mevcut hastaneyi daha işlevsel hale nasıl getirebiliriz. Bu olmalı.

Bakanlığın gözünden Aliağa Devlet Hastanesi’nin durumu ne peki?

Kıyaslamaya girdiğimizde bize not veriyor bakanlık. A,B,C,D ve E notu veriyor. Bu, sınıflandırmadaki A,B, C,D ve E’den farklı. Bizim başladığımızda karne notumuz D idi. Şu anda A’yız. Bunda bütün arkadaşların çok büyük emeği var. Değir kamu kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin bize çok destek oldular. Biz şu anda iyi durumumuzu yaşıyoruz. Bu iyi durumumuzu yaşıyor olmamız, diğer hastanelere göre karne notumuzun yüksek olması, buranın ihtiyacı bitti demek değildir. Biz bu notla kendimizi gördük, hastaneyi getirdiğimiz noktayı gördük. Bundan sonra bu ilçenin ihtiyacı daha büyük bir hastane, ama sadece yatak sayısı olarak değil. Konfor açısından daha büyük bir hastane ihtiyacı var.

Aliağa’ya yeni hastane kazandırılması konusunda bir çalışma var mı?

Biz yeni bir bina kazandırılsın diye uğraşıyoruz. Herkes elinden geleni yapıyor. Bununla ilgili ciddi olarak İzmir’de merkezde, müdürlükler, genel sekreterlik uğraşıyor. Yeni bir hastane yapılması ciddi ciddi konuşuluyor. Bunun için mekan araştırılıyor. Elde hazır 100-150 yataklı hazır projeler olduğu söyleniyor. Arazi için buradaki siyasiler ile sürekli temas halinde merkezdekiler. Kamu kurumları ile temas halindeler. Hastanemizin yanındaki boş arazi konuşuluyor, olur mu, olmaz mı diye. Diğer bir seçenek, ek bina yapılması. 30hasta odalı, 60 yataklı olabilecek. Hatta mümkünse tek hasta odalı olabilecek. 23 tane modern poliklinik odası olan, klinik servisleri olan bir ek binanın da projesi hazır. Onay alındı, Bakanlık tarafından proje kısmı onaylandı. 2015 bütçesine aldılar. Yatırım açısından elde tutuluyor. Şu anda çok net bir karar veremediler. Ek bina mı yapalım, başka bir arazi mi bulalım, daha büyük, 20-30 yıl sonrasına hitap eden bir hastane mi yapalım. Bunlar açık açık konuşulmuyor ama bizim hissettiklerimiz bu yönde. Kesin bir şey söyleyemeyeceğim. Bize yılsonuna doğru bekleyin dendi. Mevcut hastane daha verimli kullanılabilir. Ama buranın daha konforlu yeni bir binaya da ihtiyacı var bence.

Hastanenin daha verimli kullanılması için vatandaşlardan beklentiniz nedir?

Genel hatlarıyla bakacak olursak yoğunluğa göre bir üst sınıf hastanenin yapılması söz konusu oluyor. Özellikle nüfus çok önemli. Biz B Sınıfı bir hastane olalım diye uğraşıyoruz ama zaten bu durumu yetkililer kendiliğinden görür ve bizim zaten sınıfımızı değiştirir. Hastanemiz daha çok tercih edilsin, ünitelerimiz daha çok kullanılsın. Hastalarımız da, tamam her problemlerini çözemeyebiliriz ama, burada çözülebilecek bi problem için başka yerlere gitmesinler. O zaman bu hastaneye sahip çıktıklarını anlarız biz. Biraz da sabırlı olmaları lazım. Ben 3 ay sonrasına ultrasonrandevusu verildiği günleri hatırlıyorum. 2 yıl sonrasına fıtık ameliyatı günü verildiğini hatırlıyorum. Bugün geldiğimiz noktada vatandaşın 5 dakika beklemeye tahammülü yok. Ultrasonun akşama doğru çekileceğini, randevulu hasta olduğunu, ama bu gün çekileceğini söylüyoruz, şimdi çekilse olmaz mı diye tepki gösteriyor. Vatandaşın beklentileri çok yüksek. Süre olarak sağlık hizmetini çok kısa sürede almak istiyor. Herkes kendisine öncelik tanınmasını istiyor. Böyle bir şey mümkün değil. Bir düzen ve sıra içerisinde gitmek zorundasınız.

Burası için ‘Sağlık Ocağı gibi hastane’ yakıştırmaları var, bunun için ne söylemek istersiniz?

Çok yüksek bir beklenti ile siz bir hastaneye girdiğinizde orayı beğenmeyebiliyorsunuz. Her konuda kötümser eleştiri yapmaya başlıyorsunuz. Bazen bu eleştirileri biz de duyuyoruz, sağlık ocağı gibi diyorlar bu hastane için. Öyle çok canımı yakıyor ki o tabir. Burası aslında tam teşekkülü bir devlet hastanesi. Sağlık kurulumuz hizmetini aksatmıyor. Bir yılda 52 hafta varsa, hemen her hafta sağlık kurulu yapılıyor mesela, bunun yapılamadığı hafta sayısı 5’i geçmiyordur. Bu durum küçümsenmemeli. Olanı görmek lazım.

Aliağa Devlet Hastanesi’nde diğer hastanelerden farklı bir hizmet var mı?

Aliağa Devlet Hastanesi’nin gemi adamı raporu verme yetkisi var. Çok az hastanede var bu. Endoskopi ye biz çevre hastanelerden önce başladık. Hastalarburada olan bazı şeyleri de yok diye düşünmesinler. Olanı gelip kullansınlar. Ben bütün kanser hastalarına yüzde yüz hizmet verebiliriz diyemiyorum, bu donanım ancak büyük merkezlere kurulabilecek bir donanım. Ama ihtiyacının 10 da 7 sini ben burada karşılarım, bunun için daha uzak bir hastaneyle gitmesine gerek yok.

(VOLKAN GÜNDÜZ)







 
Son Eklenen Haberler