131019098
26 Nisan 2024, Cuma

ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLERİMİZ ANILDI

19 Mart 2022, Cumartesi 07:20

     


18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 107. Yıl Dönümü kapsamında tüm yurtta olduğu gibi Aliağa’da da tören düzenlendi.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 107. Yıl Dönümü nedeniyle Aliağa’da bir dizi program düzenlendi. Anma törenine İzmir Vali Yardımcısı Gökay Özkan, Aliağa Garnizon Komutanı Albay Faruk Altun, Aliağa Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet İmir, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Aliağa Emniyet Müdürü Mehmet Balıkçıoğlu, Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Akyüz, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği Aliağa Şube Başkanı İbrahim Erdemir, siyasi partilerin ilçe temsilcileri, daire amirleri, kurum müdürleri, şehit yakınları, gaziler, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katılım gösterdi. Anma töreni Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başladı. Sırasıyla Kaymakamlık çelengi, Garnizon Komutanlığı Çelengi, Aliağa Belediyesi Çelengi ve Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği Çelengi Atatürk Anıtı’na sunuldu. Daha sonra saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okundu. Ardından protokol üyeleri ve vatandaşlar Aliağa Kabristanlığında bulunan şehitliği ziyaret etti. Daha sonra anma programı Tüpraş Halk Eğitim Merkezi’nde devam etti. Salon programı da saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

İbrahim Erdemir, “Emanetiniz namusumuzdur, emanetiniz şerefimizdir”

Daha sonra Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği Aliağa Şube Başkanı İbrahim Erdemir, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmasını yaptı. Başkan Erdemir, “Bu kutsal yerde namus, bayrak, sancak, millet ve vatanımızın ebedi varlığı ve devletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna hayallerini, umutlarını, heveslerini kalbine gömerek toprağa düşen tüm aziz şehitlerimizi şükranla anmak için bir araya geldik. Aziz şehitlerimiz, Bugün bayraklar memleket ufkunu donatıyorsa, siz düşmana göğsünüzü siper ettiğiniz içindir. Şimdi biz her 18 Mart geldiğinde, huzurunuzda başımız minnetle eğilirken, övünç ve gururla doluyuz. Aynı zamanda, Bugün Türk’ün ulusal savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale zaferinin 107. yıldönümünü de onurla, gururla yaşıyoruz. Çanakkale öyle bir mücadeledir ki, asırlardır yorgun düşmüş bir milletin varlığını, bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır. Çanakkale, Yahya çavuşların kahramanca savaştığı yerdir. Çanakkale, Koca Seyit’in bir top mermisini değil, bir milletin kaderini sırtladığı yerdir. Çelikten bir saldırıya, etten kemikten bir siperdir. Çanakkale, Mustafa Kemal Atatürk’tür Çanakkale. Çanakkale’yi gemilerle geçemeyen düşman, İngiliz, Fransız, Avusturya, Yeni Zelanda ve diğer askeri güçlerle 25 Nisan 1915 ‘de karadan çıkarma yapmaya başladı. 19uncu Tümen Komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, cephanesi biten askerlerine “Süngü Tak” emrini vererek yıllarca Türk Milletinin hafızasında silinmeyecek olan “Ben Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zamanda yerimize başka kuvvetler, başka komutanlar geçecektir.“ demiştir. Sonunda yenilmez sanılan düşman ordusu ağır bir yenilgiye uğramıştır. Toprak bütünlüğümüz ve bağımsızlığımız için yurt içinde güvenlik ve asayişi sağlarken, yurt dışında ülkemiz adına çeşitli görevleri yaparken karada, havada, denizde canını veren bu kutsal yerde, yurdumuzdaki tüm şehitliklerde ve 34 ülkede, 78 Türk şehitliğinde yatan Aziz Şehitlerimiz Size and olsun ki, Evladımız bizden çıktı, yüce Türk Milleti’ne mal oldu. Bu vatanda hür ve bağımsız yaşayalım diye elbette birimizin çocuğunun gemisi batacak, diğerinin uçağı düşecek, bir diğeri hain kurşuna maruz kalacak, ama, bayrak direkte, vatan sevgisi yürekte artarak devam edecek. “Vatan sağ olsun” diyen ve her şeye metanetle göğüs geren yüce gönüllü anne ve babalarınız, acısını içine gömüp, varsa çocuklarına hem anne, hem baba olarak; yoksa kader deyip Allah’ın kendisine bahşettiği bu yüce sıfatı sığındığı sabırla taşıyan eşleriniz, “Babam” diye koşup kolları boş kalan, baba varlığından güç alamayan, babasının yokluğunu her an hisseden, arkadaşları kendi babalarını anlattığında oradan uzaklaşıp hayallerine sığınıp babalarını düşünen çocuklarınız bizlere emanettir. Emanetiniz namusumuzdur, emanetiniz şerefimizdir.” Dedi.

Erdoğan Akyüz, “Çanakkale Zaferi’nin 107. Yılını kutlamanın onurunu yaşıyoruz”

Daha sonra konuşmasını yapmak üzere Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Akyüz kürsüye davet edildi. Akyüz, “Biz bugün, bir daha dönmemek üzere gidenlerin, tarihin yazdığı en gerçek, en şerefli kahramanlarını yâd etmek üzere buradayız. Bugün tarihte eşine az rastlanan en büyük kahramanlık destanlarından biri olan ve savaş tarihine adını altın harflerle yazdıran Çanakkale Zaferi’nin 107. Yılını kutlamanın onurunu yaşamaktayız. Çanakkale Zaferi, Türk milletine büyük bir onur ve güven kazandırmıştır. Bu zafer milletimizin kahramanlığı, azmi, iradesi, cesareti ve vatan sevgisinin yanı sıra savaş meydanında bile düşmanından esirgemediği merhamet ve şefkatini de tüm insanlığa örnek olacak şekilde ortaya koymuştur. Çanakkale Savaşı, bir kahramanlık abidesi olmakla birlikte, savaşan ülke ve milletleri birbirine yakınlaştıran yönüyle de dünya tarihinde ayrı bir yere sahiptir. Türk milletinin her ferdi, yöresi, kökeni ve mezhebi ne olursa olsun, Çanakkale semalarında yüreklerini buluşturmuş, birlikte şehadet şerbetini içmiş, beraber hücuma kalkmış, aynı safta dua etmiş, birbirinin umudu olmuş ve vatanın selameti için emek vermiş, kan dökmüştür. Sırtında adeta vatanın yükünü kaldıran Seyit Onbaşı’nın, Nusret Mayın Gemisiyle devleşen Tophaneli Yüzbaşı Hakkı’nın, “Ben size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum.” sözüyle askerlerine ölmeyi emreden Mustafa Kemal’in ve dönmeyi aklından bile geçirmeyen kınalı kuzuların manevi hatırası ve mirası sayesinde bağımsızlığımız korunmuştur. Çanakkale’yi Çanakkale yapan şehitlerimizin aziz ruhudur. O öyle bir ruhtur ki, çelik ve barut; inancın, imanın ve azmin karşısında yenik düşmüştür. O öyle bir ruhtur ki, ben esir yaşamaktansa, özgür ölmeyi yeğlerim diyen insanların ruhudur. 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 107. Yılı Anma konuşmama son verirken; Bugün bizlere düşen görevin; şehitlerimizin kanlarıyla sulanan ve emanet edilen bu kutsal vatan topraklarının korunması ve bayrağımızın dalgalanması için birlik, beraberlik ve bütünlük içinde verilen mücadeleyi millet olarak idrak etmek; gelecek nesillere bu bilinci aktarmak ve bu kutsal toprakları bizden sonraki nesillere daha güvenli bir şekilde devretmek olduğunu hatırlatmak isterim.” İfadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Gazi Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı oratoryo sergilendi. Daha sonra protokol üyeleri ile hatıra fotoğrafı çekildi. Çekilen hatıra fotoğrafının ardından etkinlik son buldu.

(ESİN ÇETİN) 







 
Son Eklenen Haberler