30 Ekim 2025, Perşembe

Gazeteci, şair ve tanık…

17 Ekim 2025, Cuma 06:05

     


Gazetecilik kariyerine TRT’de başlayan, uzun yıllar televizyonculuk ve akademisyenlik yapan Nurullah Kadirioğlu; hem medyanın dönüşümüne tanıklık etmiş bir gazeteci hem de “Şehir, Zaman, Kadın” kitabıyla iç dünyanın izini süren bir şair. Onun dünyasında haber, gerçeğin peşindeki bir eylem; şiir ise ruhun sığınağı. Kadirioğlu ile medyanın bugünü, haberciliğin yarını ve şiirin direnci üzerine konuştuk. İyi okumalar.

Gazetecilik kariyerinize TRT’de başladınız ve çeşitli TV kanallarında yöneticilik yaptınız. Bu süreçte medya sektörünün dönüşümüne tanık oldunuz. Sizce Türk medyasının en büyük değişimleri neler oldu ve bu değişimler haberciliği nasıl etkiledi?

Ben TRT'nin son Altın Yılı'nın ürünüyüm. 98'de ayrıldım. İzleyen medya hayatımda ne gümüş ne de bronz yıllara tanıklık etmedim. Önce' çakma' denildi sahte ürünlere, daha sonra replika ismini uygun gördüler. Benim doğduğum kentte sahte olana  'tel maşa' denirdi. Lafı uzatmak gereksiz. Şimdiki medya 'tel maşa.'

Medya (konvansiyonel) uzun süredir (hangi tarafta olursa olsun) oyuncağı 'haber' olan bir evcilik oyunu içinde.

Televizyon haberciliği ve programcılığı dersleri verdiniz. Günümüz dijital çağında televizyon haberciliğinin hâlâ bir geleceği var mı, yoksa yerini tamamen dijital platformlara mı bırakıyor?

Öğrencilerime hep şunu dedim: haber ve program üretmek için 'doğru' olanı öğrenin. Doğru, mutlaka bir gün kefenini yırtacaktır! Habercilikte ki sapma ister istemez başta sosyal medya olmak üzere alternatif dijital medya türlerine yol açtı.  Bence gelecek bu kulvarda şekilleniyor.

Akademisyenlik ile gazeteciliği bir arada yürütmek size neler kattı? Bu iki alan birbirini nasıl besledi?

Bana kattıkları pek önemli değil. Çünkü biz o yıllarda TRT'de muhabirken araştıran ve aktaran anlamında bir tür 'hoca'ydık zaten. Öğrencilerime gelince hep şunu dedim. Haber sınıflarda ve anfilerde değil, yaşamın dinamizmindedir. Sokağa çıkın! Peki çıktılar mı? Bilemem, ama ben olması gereken konusunda uyarımı yaptım.

Medya eğitiminde etik ve sorumluluk kavramlarının önemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Günümüzde bu konuda eksiklikler görüyor musunuz?

Etik -tik, sorumluluk ise -luk seviyesinde. Bu kelimelerde  kaç harf eksikse 10 ile çarpın: 80 eder. İkisine de o kadar yıl uzağız.

Nurullah Kadirioğlu kendini  en iyi hangi 3 kelime ile anlatabilir? Bu sorudan hareketlede kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Acı

Sancı

Alegori

1985 yılından beri şiir yazıyorsunuz ve Şehir, Zaman, Kadın adlı bir şiir kitabınız yayımlandı. Şiir yazmaya nasıl başladınız? 

80'lerin başında başladım. 12 Eylül faşizmini yaşadığımız dönem... Öncesinde, (ilk gençliğimde) 12 Mart faşist derbesini yaşamıştım flu bir şekilde de olsa. 80 ise bizi şiddetle salladı. O dönem beni sadece şiir kabul etti. Bigâne kalamazdım. El verdi, ben de o eli tuttum. Rehberim ve yönlendiricim Attila İlhan idi. Genel müdürlüğünü yaptığım dönemde TV8'de beraber çalıştık. Aydınlattı bizi bu namuslu ve bilge aydınımız.

Kitabınızın adı Şehir, Zaman, Kadın. Bu kavramlar sizin için ne ifade ediyor ve şiirlerinizde bu temaları nasıl işlediniz?

Şehir çoğumuzun hayatında tekil bir mezarlık.

Kadın bu durumu katlanılır kılan bir 'bilge'.

Zaman ise bazen hayıflandığımız kimileyin onunla vücut bulduğumuz bir muamma ki, ancak şiir çıkar bu kaosun girdabından.

Gazetecilik gibi yoğun ve dinamik bir meslekle şiir yazımının içe dönük  dünyasını nasıl dengelediniz? Şiir, sizin için bir sığınak mı yoksa bir ifade biçimi mi?

Bunu bir yerde de söylemiştim: Gündüz gazeteci veya 'hırt' gece şair olursanız ikisi birbiriyle didişmez, Barış içinde yaşayıp giderler. Şiir benim için nedir? ;Sığınakta bir ifade biçimi. 'Sesimi  duyan var mı?' gibi bir tür 'depremden' çıkış çırpınışı.

Kent Ekranı internet sitesinde yazarlık yapıyorsunuz. Bu platformda hangi konuları ele almayı tercih ediyorsunuz? 

Kent Ekranı şu moda deyişle 'butik' bir haber ve düşünce sitesi. Herkesin yaptığı gibi haber bombardımana girmiyoruz. Günümüz haberciliğinin unutulan; bireyin sıradan günlük yaşamını ilgilendiren ve sanırım 'üvey' işlemi gören haber ve düşüncelere itibar ediyoruz. Mevcut medya düzeninde belki ancak bu şekilde 'aslına uygun' habercilik yapılabilir.

Klasikleşen bir sorum var onu size de sormak istiyorum. Elinizde sihirli bir değnek olsaydı dünyada ya da hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz?

Değişim beklentisi beni hırpalar; üzer ve çürütür. Hayatımdan hep keyif aldım. Aynı kalsın. Dünyaya gelince... O kadar çok paraya 'iman' eden var ki bunlar 'sihirli değnek'i de satın alırlar!

Aşağıdaki linklerden birini kullanarak 'Şehir Zaman Kadın' şiir kitabını edinebilirsiniz. 

bkmkitap

 https://share.google/fsAcOPvR5wBy20kyS

Şiirden Yayıncılık

https://share.google/IYYNEaPGouk1c8hdT

n11

https://www.n11.com/urun/sehir-zaman-kadin-siir-kitabinurullah-kadirioglu-105187962?magaza=berce

Hepsi Burada

https://www.hepsiburada.com/sehir-zaman-kadin-siir-kitabinurullah-kadirioglu-p-HBCV0000AAIY6J?magaza=PEN+GIDA&url_src=and-product-detail

 

 

 

 







 
Son Eklenen Haberler