20 Ekim 2025, Pazartesi

Müziğin, mizahın, hafızanın izinde

20 Ekim 2025, Pazartesi 06:27

     


Adnan Arduman, öyküden romana, fotoğraftan mizaha uzanan yaratıcı bir sanatçı. Daha Dün Gibi ile zaman ve yalnızlığı, Komşudaki Hamam Böcekleri ile esrarengiz bir kurguyu işliyor. Arduman ile yazın hayatı, fotoğraf sanatı ve kitapları üzerine konuştuk. İyi okumalar.

Yazmaya öyküyle başladığınızı biliyoruz. Sizi öyküden romana geçmeye iten neydi?

Malum, emeklemeden yürümeye başlanmıyor. Roman son derece kapsamlı, iyi kurgulanması gereken ve zaman alan bir uğraş. Bu yüzden yazmaya öyküyle başlamak daha kolay geldi. Özgüven kazandıkça öykülerin sayfa sayısı yavaş yavaş artmaya başladı. Ardından bir novella yazdım ve daha sonra da romana geçiş yaptım.

Daha Dün Gibi romanınızda, 2022’de hastalığa yakalanan bir karakterin dondurulup 2191 yılında diriltilmesi teması üzerinden; zaman, kimlik, yalnızlık konularını işliyorsunuz. Bu kurgu fikri nasıl doğdu?
Bu kurgu fikri yazmış olduğum bir kısa öyküden doğdu. Daha önce pek işlenmemiş oldukça farklı ve özgün bir konusu vardı. Sonradan bunu bir romana dönüştürmeye karar verdim.
 

Adnan Arduman kendini en iyi hangi 4 kelime ile anlatabilir?
Meraklı, yaratıcı, odaklanan ve sebatkâr.

Yine son kitabınızdan devam edeyim; Daha Dün Gibi ismi, geçmişle yüzleşme ya da hatırlama temalarını çağrıştırıyor. Sizin için geçmişe dönmek bir kaçış mı, bir yüzleşme mi?

Arada 170 yıl olsa bile, dondurucuda geçmiş yıllar hiç yaşanmamış. Bu yüzden romanın kahramanı geçmiş hayatını dün gibi yakın hatırlıyor. Başka bir deyişle, küçük bir adım atıp Türkiye’den Avustralya’ya gitmiş gibisiniz. 170 yıl öncesi sizin için “Daha Dün Gibi”. Ana karakterin yeni ortamına yabancı kalması ve oradaki yalnızlığı nedeniyle sık sık geçmişini hatırlaması ve zaman zaman onunla yüzleşmesi söz konusu.
 

İlk romanınızın ilginç bir ismi var. “Komşudaki Hamam Böcekleri” ismine nasıl karar verdiniz?


Hikâyede komşunun gerçekten bir hamam böceği sorunu var. Kahramanın bu soruna getirdiği çözümler romanı esrarengiz bir sona doğru götürdüğü için bu ismi koymanın uygun ve ilgi çekici olacağını düşündüm.

Kitaplarınıza has müşterek öğeler, temalar, duygular var mı?

Sanırım var. Hepsinde ince mizahi dokunuşlara rastlanabilir ve hepsinde mutlaka müzik geçer.

Fotoğraf sanatıyla da ilgileniyorsunuz. “Kapıların Dışında” adlı serginiz kendisinden oldukça bahsettirmişti. Şunu sormak istiyorum; bir fotoğrafın sizi öykü yazmaya heveslendirdiği oldu mu?

Şu ana kadar bana olmadı ama benim bir fotoğrafım üzerine Notos Dergi’de farklı yazarlar kısa öyküler yazdılar.

Hayatınız boyunca farklı disiplinlerde üretmiş biri olarak, sizce insan kendini en iyi hangi eylemde tanır?

Bana en yakın gelenler yaratıcı eylemler. Bu yüzden artık yalnızca romana odaklanıyorum.

Yakın gelecekte yeni bir kitap projeniz ya da fotoğraf sergisi planınız var mı?

Bir romanım daha sonlandı, basılmayı bekliyor ve bu arada dördüncü romanımı yazmaya başladım. İleride yeni bir fotoğraf sergisi de olabilir tabii.

Klasikleşen bir sorum var onu size de sormak istiyorum. Elinizde sihirli bir değnek olsaydı dünyada ya da hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz?

Dünyayı, Avrupa Birliği benzeri tek bir konfederasyona dönüştürüp savaşları tümüyle ortadan kaldırmak isterdim.

 

(SERKAN SELİNGİL)

 

 

 







 
Son Eklenen Haberler