19 Kasım 2025, Çarşamba

Bireysel Yatırımcı İçin Euro ve TL’yi Aynı Portföyde Kullanmak

19 Kasım 2025, Çarşamba 19:27

     


Bireysel yatırımcılar için en zor kararlardan biri, birikimlerini hangi para biriminde ve hangi araçlarda değerlendireceklerine karar vermektir. Özellikle Türkiye’de yaşayanlar için, TL’nin enflasyon ve kur şoklarına açık yapısı nedeniyle, döviz (özellikle Euro) her zaman gündemde olur. Ancak tüm parayı tek kalemde dövize çevirmek de, tüm birikimi TL’de bırakmak kadar risklidir. Bu yüzden, Euro ve TL’yi aynı portföyde akıllıca harmanlamak kritik önem taşır.

Yatırım, sadece fazladan para kazanma değil, aynı zamanda mevcut birikimini koruma çabasıdır. Bu açıdan bakınca, enflasyona ve kur dalgalanmalarına karşı “koruma kalkanı” oluşturmanın yolu, farklı para birimleri ve yatırım araçları arasında denge kurmaktan geçer. Euro burada, hem Avrupa’daki fiyat seviyelerini ve küresel ekonomik ağırlığı hem de görece istikrarlı yapısı nedeniyle önemli bir seçenek olarak öne çıkar.

Portföyünde Euro Bulundurmanın Avantajları

Euro, özellikle Avrupa’da yaşamak, eğitim görmek, seyahat etmek veya oraya yatırım yapmak gibi hedefleri olan bireyler için adeta doğal bir referans para birimi. Portföyünde belirli oranda Euro bulundurmanın birkaç temel faydası var:

  • TL’deki sert değer kayıplarına karşı kısmi koruma sağlar,
  • Yurt dışı hedefleri için doğrudan kullanılabilecek birikim oluşturur,
  • Global krizlerde, yerel risklerden farklı davranan bir “denge unsuru” görevi görür.

Bu faydaları anlamak için, düzenli olarak “Bugün güncel Euro kuru ne seviyede?” sorusuna bakmak, portföyündeki TL–Euro dengesini güncellemek açısından yardımcı olur.

Ne Kadarını Euro’da Tutmalı?

Bu sorunun tek bir cevabı yok; çünkü:

  • Gelirin TL mi, döviz mi?
  • Kısa ve uzun vadeli hedeflerin neler?
  • Risk iştahın yüksek mi, düşük mü?

gibi sorular kişiden kişiye değişir. Yine de genel bir çerçeve çizmek gerekirse, birçok yatırımcı:

  • Kısa vadeli ihtiyaçlar için TL’de,
  • Orta–uzun vadeli hedefler için kısmen Euro ve diğer varlıklarda

pozisyon almayı tercih eder.

Basit Bir Denge Örneği

Diyelim ki 100 birimlik bir birikimin var (rakamı zihinsel kolaylık için kullanıyoruz). Bu birikimi:

  • 50 birim TL mevduat / TL bazlı ürünlerde,
  • 30 birim Euro veya Euro’ya endeksli ürünlerde,
  • 20 birim de hisse, fon, altın vb. araçlarda

değerlendirmek, yerel ve global riskleri dengelemene yardımcı olabilir. Bu oranlar sabit olmak zorunda değil; hayatındaki değişikliklere ve piyasa koşullarına göre zamanla revize edebilirsin.

Kur Takibi ile Dengeyi Koruma

Portföyünde hem TL hem Euro varken, düzenli kur takibi yapmak, “Hangi para birimi şu an portföyü domine ediyor?” sorusuna yanıt verir. Örneğin:

  • Euro aşırı değer kazandığında, portföyünün çok büyük bir kısmı döviz ağırlıklı hale gelmiş olabilir; bu durumda küçük bir kısmını TL’ye çevirmek isteyebilirsin.
  • TL çok zayıfladığında, uzun vadeli hedefler için ek Euro alımı düşünmek mantıklı olabilir.

Bu kararları verirken, kısa vadeli spekülasyonlardan ziyade, uzun vadeli hedefleri temel almak en sağlıklı yaklaşımdır.

Psikolojik Taraf: Sadece Rakam Değil, Huzur da Önemli

Yatırımın sadece matematikten ibaret olmadığını, psikolojik tarafının da çok güçlü olduğunu unutmamak gerekir. Portföyündeki TL–Euro dengesinden memnun değilsen, her kur dalgalanmasında stres yaşarsın. Oysa amacın, hem geleceğine yatırım yapmak hem de bugün nispeten iç huzurla yaşayabilmek olmalı.

Kendi risk toleransını tanıyıp, “Benim için makul denge nedir?” sorusunu dürüstçe cevapladığında, kur hareketlerini bir felaket senaryosu gibi görmek yerine, portföyünü kademeli olarak ayarlayabileceğin normal bir değişken olarak görmeye başlarsın.

Sonuç olarak, bireysel yatırımcı için Euro ve TL’yi aynı portföyde kullanmak, sağlam bir finansal stratejinin temel taşlarından biri olabilir. Önemli olan, ani kararlar yerine, bilinçli ve planlı adımlar atmak; kur takibini de bu planın doğal bir parçası haline getirmektir.

 







 
Son Eklenen Haberler