131019098
29 Mart 2024, Cuma

KAAN BURAK ŞEN: “İNSAN NEYİ SAKLIYORSA EN ÇOK O GÖZÜKÜYOR”

18 Mayıs 2021, Salı 06:42

     


Etkili ve güçlü anlatımlar kullanan yeni nesil genç yazarlardan Kaan Burak Şen iIe kitapIarını,yeni projeIerini ve yazmaya bakış açısını konuştuk.

Adettendir sorulur: Kimdir Kaan Burak Şen?

1989 İstanbul doğumluyum. Tarih mezunuyum. Medya sektöründe çalışıyorum.

Henüz 30’lu yaşlarınızın başındasınız ama bu genç yaşınıza 2 öykü 1 roman sığdırmışsınız. Ne zaman başladınız yazmaya?

Yazmaya üniversitede okurken kısa film çekmek için başladım. Çektiğim şey çok kötüydü. Bunun metnin kalitesizliğinden kaynaklandığını düşünerek hikayeye ağırlık vermeye başladım. Akabinde yazı bağımsız bir hal aldı.

Kaan Burak Şen yazmasaydı öykülerini, düşüncelerini nasıl ifade ederdi?

Aslında yazmayı bir şeyi işaret etmek ve yönlendirmek için yapmıyorum. Genel olarak kendimi ifade etmekle ilgili çabamı da yaşım ilerledikçe yitiriyorum. Dolayısıyla ifade etmezdim sanırım.

Belgesel ve kısa film de çekiyorsunuz. Hayalinizde “Bunu da yapmalıyım” dediğiniz bir proje var mı?

Uzun metraj senaryolarım var. Fırsat yakalayabilirsem onları çekmek isterim. Bir de duşakabinde zamanlar arası gezinti yapan dul bir adamın serisi üzerine çalışıyorum.

Sihirli bir değneğe sahip olsaydınız ne yapardınız?

Uyumaya yakın ayağa kalkmadan ışığı söndürürdüm.

Yeni kitabınız Mutlu Kemikler okurla buluştu, neler hissediyorsunuz?

Somut olarak kitaba erişmek bende ufak çaplı bir heyecan oluşturdu. Her şeyde olduğu gibi bir beklentim yok. Umarım maske takmayız artık.

Yerli edebiyatta çok aşina olmadığımız bir tür olan absürt mizahı kullanıyorsunuz. Bu sizin için bir tercih mi, hayatı böyle mi algılıyorsunuz?

Hayatı ve içindekileri sevmiyorum. Dolayısıyla alternatif bir gerçeklik uydurarak bana ayrılan zamanı birazcık kımıldatıyorum. Kendimden de kaçmış oluyorum böylelikle.

Mutlu Kemikler’in arka kapağında “Mutlu Kemikler; sevgiye, yolculuklara, intiharlara, aşka ve mutluluğa dair düşüncelerinizi tersyüz etmeye geliyor!” diyorsunuz. Bu kavramları birer benzetmeyle tanımlayacak olsanız ne derdiniz?

Tırnak içindeki cümle editörümüze ait. Ellerine sağlık. Umarım tersyüz edebilir. Ha ama etmezse de canımız sağolsun. N’apalım tersyüz etmemiş oluruz. Ama tersyüz ederse de “hayır” demeyiz açıkçası.

Kitaplarınızın adları oldukça ilginç. Oh Kaos, Hayatındaki Tüm Kışları Unutan Adam ve Mutlu Kemikler. Bu isimlerin kitaplarınızı anlattığını düşünüyor musunuz?

Evet üçünün isminden de memnunum, kitaplarımdaki meseleleri anlattığını düşünüyorum. Ama isimlerde çok da içeriğe dair bir ilişki için çabalamıyorum. Sadece o hissi verse yeterli oluyor benim için.

Kitaplarınızdan kısaca bahsederseniz çok seviniriz.

Oh Kaos, ilk kitabım. 8-10 yıl yazdığım öykülerden oluşuyor, Hayatındaki Tüm Kışları Unutan Adam bir novella, çok fazla sıkıldığım bir dönemde yazdım, Mutlu Kemikler de yine hayatımın dönüm noktalarından biri olan bi süreçte yazdım.

Yazma ritüelleriniz var mı?

Yazma eyleminin bizzat kendisine bir kutsallık atfetmiyorum. Çoğunlukla telefonumun not defterinden oluşturuyorum metinleri. Hareket halindeyken yazmak daha iyi oluyor.

(SERKAN SELİNGİL) 







 
Son Eklenen Haberler