5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Meclis’e sunulan, önümüzdeki günlerde oylanması beklenen “3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun”da değişiklik yapılması öngörülen zeytinlik alanların sanayi tesislerine açılması yasa tasarısı hakkında Binali Yıldırım’ın “Kimse zeytinin hamisi kesilmesin. Zeytinin sahibi burada” sözleri üzerine Aliağa Ziraat Odası Başkanı Ferudun Durmaz ve Emekli-Sen Aliağa Şube Başkanı Sebahattin Yeşiltepe ile konuştuk.

“Zeytin ağacı yüzyıllardır mitolojilere bile konu olmuş bir ağaçtır” diyerek sözlerine başlayan Sebahattin Yeşiltepe, “Barışı simgeleyen, dolayısıyla Akdeniz ikliminde yetişen ve ömürsüz bir ağaç olan zeytin ağacının yaprağından meyvesine kadar birçok alanda faydalanıyoruz. Bu yüzden ülke olarak tüm dünyaya zeytin ve zeytinyağı ticareti yapmak için yarışır durumda olduğumuz bu ağacın katline neden olacak tasarıları gündeme getirmekten kaçınmamız gerekir.” dedi

‘İnsanların ticari amaçla kullandığı ağacı yok ediyorsunuz’

Yeşiltepe, “Bir ağacın nasıl yetiştiğini insana olan faydasını düşünmeksizin kurdukları işletmeler ile istihdama vurgu yapıyorlar. Bilhassa Akdeniz Bölgesi’nde ulaşım sebebiyle şehirlerin en yeşillik ve merkezi alanlarına kurulan santraller ve maden ocakları, kimyasal atıklarla ilgili fabrikalar halk sağlığını ve bitki örtüsünü tehdit ediyor. Zeytin ağaçları özellikle kuzey Ege’de yetişiyor. Hem insanların ticari amaçla kullandığı ağacı yok ediyorsunuz hem doğaya zara veriyorsunuz hem de istihdamdan bahsediyorsunuz. Bu alçaklıktır.” şeklinde konuştu.

Aliağa ilçesinde bulunan Zeytinli Park’taki 300 yıllık ağaçların da belediye tarafından benzer tavırla yok edildiğine değinen Yeşiltepe, emeklilerin ve tüm Aliağa halkının yeşil alanına dokunmanın geleceğine yönelik bir saldırı olduğunu vurguladı. Nice gözyaşı ve sevince tanık olan ağaçların başka bir alana tekrar dikileceği söylenerek kesilmesini eleştiren Sebahattin Yeşiltepe “O ağaçlar orada kök saldı. Bir zeytin ağacını yerinden etmek bizim hakkımız değil. Şimdi yasa tasarısı eğer geçerse bizler ömürsüz olan bu ağaçların sorgusuz denetimsiz elimizden alınmasını göreceğiz.” dedi.

‘3573 sayılı yasanın Kırmızı Çizgileri var!’

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen iftar yemeğinde “3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun”da yapılacak olan değişiklikle mevcut zeytinlik alanların yüzde 70’inin sanayi tehdidi altına alınacağı sorularına Başbakan Binali Yıldırım itirazlarda bulundu. Düzenlemeye göre, 9 kişilik kurulun uygun görmesi üzerine, zeytinlik sahaları ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede kimyasal atık oluşturacak yatırım tesisi yapılamayacağını söyleyen Yıldırım; "Alternatif olarak yatırım amaçlı bu alanların kullanılması icap ediyorsa bu bir kurul marifetiyle değerlendirilecek, uygun görülmesi halinde de Bakanlığın oluruyla izin verilebilecek. Tabii bununla kalmıyor, burada kullandırılan saha da aynı miktarda tekrar zeytinlik alanına dönüştürülmüş olacak." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yıldırım’ın açıklamaları üzerine görüşlerini aldığımız Ziraat Odası Başkanı Ferudun Durmaz: “3573 sayılı yasa kesin kırmızı çizgileri olan bir yasa. 1936 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün zeytin ağaçlarını korumak için çıkardığı bir yasa. Bu yasa çerçevesinde zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgeye maden ocağının açılması ve kimyasal atıkların olacağı sanayi tesisi kuramıyorsunuz. Yalnızca mandıra, zeytinyağı üretme gibi tarımdan sanayiye geçiş ürünlerinin üretilebileceği tesisler kurabiliyorsunuz. Diğer işletmeler kesinlikle kurulamıyor.”

Zeytin yasasının değiştirilmesinin yaklaşık iki yıldan beri gündemde olduğunu aktaran Durmaz, “İlk etapta 25 dönüm altında olan yerlerin zeytinlik alan kategorisinden çıkarılacağını gündeme getirdiler. Bizler o zamanda karşı çıktık ve geri alınmasını istedik. Çünkü miras yasalarıyla varislere düşen payların çoğu 25 dönümün altında kalıyordu. Bu yasa imara açılmaya uygun hale getiriyor dedik. Yasa askıya alınmıştı. Şimdi tekrar gündeme getiriyorlar.” dedi.

Kendisinin de zeytincilikle uğraşan bir aileden geldiğini söyleyen Ferudun Durmaz özellikle Şakran bölgesinde zeytin üretiminin yoğun olduğunu, bölgedeki kalitenin de çok yüksek olduğunu ancak en çok da zeytin ağacına duydukları saygıdan kaynaklı bu yasada yapılmak istenen değişiklikle Zeytinlik alanların imara açılmasına karşı durduklarını ifade etti.

Durmaz, “Yapılmak istenen değişiklik bugün imar yarın kamu yararı denerek zeytinlik alanların talanına, zeytinciliğin de zarar görmesine neden olacaktır. Biz denetleyecek kurulun da, aldığı emirleri yerine getiren memurlardan oluşabileceği için, doğru karar verebileceğine inanmıyoruz. Bizim kendi komisyonlarımız bu alanların gerektiğinde nakil edilmesini zaten denetliyor. Bu yasada yapılmak istenen değişikliği kesinlikle kabul etmiyoruz.” dedi.

(EREN SARAN)