20 Haziran 2025, Cuma

Genç Bir Ruh, Derin Bir Ses

20 Haziran 2025, Cuma 06:03

     


Henüz 22 yaşında olmasına rağmen duygularını müziğe dönüştürme konusundaki olgunluğuyla dikkat çeken genç müzisyen Efe, “Şehrin Işıkları” adlı şarkısıyla dinleyicilere içten bir hikâye sunuyor. Efe ile hem müzikal yolculuğunu hem de gelecek projelerini konuştuk. İyi okumalar.

Efe, “Şehrin Işıkları” şarkısında aidiyet, özlem ve pişmanlık gibi derin duyguları işliyorsun. Bu şarkının hikâyesi senin için ne ifade ediyor ve bu duyguları böylesine samimi bir şekilde nasıl aktardın?

Aslında bu şarkı benim için bir dönüm noktası gibi. Kendi hayatımdan çok şey taşıyor içinde. Yeni bir hayata başlama umuduyla çıktığım yolda, zamanla geride bıraktığım insanların, anıların ne kadar değerli olduğunu fark ettim.

O yüzden bu duyguları aktarmak benim için yazmaktan çok hissetmekle başladı. Özlem, pişmanlık ve aidiyet zaten içimde vardı, sadece doğru kelimeleri bulup onlara ses oldum. Belki de bu yüzden samimi geldi insanlara; çünkü ben gerçekten öyle hissettim.

“Gece sana anlatsın ne kadar özlediğimi” derken, kelimelerden çok, kalbim konuştu diyebilirim

Çok genç yaşta müzik dünyasına adım atmışsın. Bu yaşta üretmek ve kendini ifade etmek senin için ne ifade ediyor? Bu sorudan hareketle de seni tanıyabilir miyiz?

Kendimi kısaca anlatayım. Ben Efe, 2003 doğumluyum, 22 yaşındayım. Müziğe çok küçük yaşta başladım aslında. İlkokuldayken mandolin dersleri aldım, orada nota bilgisiyle tanıştım. Sonrasında gitar öğrendim, ama beni asıl içine çeken şey müziği üretme kısmı oldu.

Yani sadece çalıp söylemek değil, şarkının altyapısından miksine kadar her şeyine dokunmak hoşuma gidiyor. Bu yüzden müzik prodüksiyonu, aranje, mix gibi alanlara yöneldim. Hâlâ da her gün bir şeyler öğreniyorum. Hem içimi dökebildiğim hem de kendimi en iyi ifade edebildiğim alan diyebilirim.

Genç bir sanatçı olarak Türkiye’de müzik yapmak sana göre ne kadar cesaret gerektiriyor?

Türkiye’de müzik yapmak gerçekten hem cesaret hem de sabır isteyen bir şey. Çünkü bağımsız sanatçılara olan desteğin yeterli olmadığı ve bu sanatçıların kendilerini çoğu zaman öne çıkaramadığı gerçeğiyle burun buruna kalıyorsun.

Ama bir bakıma da keyifli bir durum. Kendimden örnek verecek olursam, keyifli ve baskı altında hissetmeden geçen bir üretim sürecinin ardından şarkıyı yayınlıyorum ve bağımsız olduğum için kimse parçaya yorum yapmak dışında bir şey yapamıyor.

Öte yandan bu işi ben aslında yıllardır yapıyorum. Öne çıkamasam da bıkmadan, usanmadan üretmeye devam ediyorum. Yani işin özü biraz sabır ve tabii ki çokça cesaret… Ama pes etmek yok. Üretmeye ve sanatı canlı tutmaya devam!
 

“Şehrin Işıkları”ndan sonra müzikal yolculuğunda sırada ne var? Yeni projelerinden bahseder misin?

Yaz için güzel projeler yolda diyebilirim. Şu an çok fazla detay veremiyorum ama yaz aylarında iki şarkı, OnAir Music etiketiyle dinleyiciyle buluşacak. Bir de sürpriz bir düet var, onunla ilgili de şimdilik çok fazla ipucu vermeyeyim :)

Onun dışında üretmeye, yazmaya ve hissetmeye devam ediyorum. Yeni şeyler keşfetmek ve paylaşmak için sabırsızlanıyorum.

Şarkılarını evde kaydediyorsun ve her aşamasında birebir yer alıyorsun. Bu kadar kişisel ve bağımsız bir üretim süreci sana neler kazandırıyor, neler öğretiyor?

 Eserlerimin her aşamasının bana ait olması dışarıdan bakıldığında gerçekten çok güzel ve özgün bir şey gibi görünüyor. Ama işin özü, uykusuz geceler ve sayısız farklı versiyonla boğuşmak diyebilirim.

Tam “bu şarkı tamam, bitti” diyorsun, iki gün sonra kulağına bir şey takılıyor, tekrar mix’e oturuyorsun. Eğer gitarın bir kısmı yanlış ya da kötü geliyorsa ve düzenleyerek düzeltemiyorsan, baştan kayıt alman gerekiyor.

Yine de her şey bana ait olunca, tamamen kendi kafamdan geçeni – her zaman olmasa da – çoğu zaman daha iyi şekilde aktarabiliyorum. Her şeyi kendi zevkime, kendi kulağıma göre çıkarabiliyorum.

Öte yandan, her geçen gün öğrenen ve yaptığı her mix’te kendine bir şeyler katan biri olarak şunu net söyleyebilirim: Bu iş yaptıkça gelişiyor.

On Air Music Co. ile yollarınız nasıl kesişti? Bu iş birliği müziğine nasıl bir katkı sağladı?

On Air Music Co. ile yollarımız, tanıdığım bir müzisyen büyüğüm sayesinde kesişti. Bu iş birliğinin müziğime büyük katkı sağladığını düşünüyorum. Gerçekten çok ilgili bir ekip; özellikle yayın süreciyle ilgili her konuda destek oluyorlar, bu da benim gibi bağımsız çalışan biri için çok kıymetli.

Oldukça memnunum diyebilirim. Bağımsız müziğe verdikleri değeri ve bunu sürdürülebilir hale getirme çabalarını da ayrıca takdir ediyorum.

Röportajlarımda klasikleşen bir sorum var. Size de sormak istiyorum: Elinizde sihirli bir değnek olsaydı dünyada ya da hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz?

Gerçekten çok güzel bir soru olmuş. Sanırım benim cevabım, lise dönemlerimde müziğe biraz daha fazla zaman ayırmak ve kendimi daha erken geliştirmek olurdu. O yaşlarda içimde bu istek vardı ama belki yeterince cesaretim ya da yönlendirenim yoktu.

Bir de keşke daha fazla kültür tanımış, daha çok insanla bir araya gelmiş olsaydım derim. Farklı bakış açıları ve yaşanmışlıklar, insanı gerçekten zenginleştiriyor. Bunlar dışında çok da değiştirmek isteyeceğim bir şey yok aslında. Her şey olduğu gibi güzel diyebilirim.

(SERKAN SELİNGİL)

 

 

 

 

 







 
Son Eklenen Haberler