Aliağa’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü coşkuyla kutlandı. Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri tarafından düzenlenen etkinlikte buluşan kadınlar “Krize, Şiddete, Eşitsizliğe Karşı Özgürlüğümüz için alanlardayız” sloganıyla Demokrasi Meydanı’nda tek yürek oldu.

Aliağa’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü coşkusu yaşandı. Demokrasi Meydanı’nda toplanan kadınlar 8 Mart coşkusunu doyasıya yaşadı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamaları kapsamında düzenlenen yürüyüşle, kadına yönelik şiddet ve istismara tepki gösterildi.

“Flormar işçisi kız kardeşlerimize selam”

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Emek ve Demokrasi Platformu adına Aliağa Eğitim Sen üyesi Deniz Gültekin okudu. Gültekin, “Bundan 162 sene önce 8 Mart 1857’de New York’ta çalışma saatlerinin iyileştirilmesi ve ücretlerde artış yapılması talebiyle greve başlayan 40.000 dokuma işçisi kadın o güne kadar yapılmış en kitlesel kadın eylemiyle greve gitmiş, polisin kadın işçilere saldırması sonucu kendini fabrikaya kilitleyen 129 kadın işçi çıkan yangın sonucu hayatını kaybetmiştir. 1921 ‘de Moskova’da yapılan 3. Uluslararası Kadın Konferansında 8 Mart’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasına karar verilmiştir. 8 Mart kadınların asırlardır verdiği özgürlük ve eşitlik mücadelesinin sembolüdür. Bugün Türkiye ‘de ve dünyada kadınlar olarak hep bir ağızdan eşitlik, adalet, özgürlük, emek, barış ve demokrasi talepleriyle alanları doldururken, kadın hakları mücadelesinde bedel ödemiş tüm kadınların bıraktığı mirasa sahip çıkıyor, ataerkil sistemin bir sonucu olarak kadın cinayetine kurban giden tüm kadınları bir kez daha yad ediyoruz. Aynı zamanda direnişlerinin 297. gününde anlaşma sağlayarak direnişlerine son veren Flormar işçisi kız kardeşlerimize de buradan selam gönderiyoruz. Erkek egemen sistemin neresinden tutsak elimizde kalıyor anlayacağınız. Ekonomik, siyasal ve sosyal olarak haklarımıza ve kazanımlarımıza dönük saldırıları arttıran cinsiyetçi politikaların sonucu; Ülkemizde kadın cinayetlerindeki, çocuk istismarındaki, kadına yönelik her türlü şiddet ve tacizdeki artışı, kriz ekonomisiyle beraber kadın istihdamındaki düşüş takip ediyor. Bir yandan iyi hal, haksız tahrik gibi indirimler, çocuk istismarı sonucu açılan davalarda çıkan kararlarla kadın ve çocuklara yönelik şiddetin / istismarın önü açılırken, diğer yandan krizin de etkisiyle kadınlara güvencesiz, niteliksiz, esnek ve eşitsiz çalışma koşulları dayatılıyor. Aile içi şiddet ve benzeri sebeplerle boşanmak isteyen kadının boşanması zorlaştırılmaya çalışılırken kadının nafaka hakkına göz dikilerek durum kadın aleyhine hepten zorlaşıyor. Okula yollanmak yerine çocuk yaşta evlendirilen, aile içinde ekonomik şiddete maruz kalan / maaşına kocası tarafından el konulan, hamile olduğu için işten atılan kadınları tartışmak yerine nafaka mağduru erkekleri tartışıyor olmaları bile durumun vahametini gözler önüne seriyor.” İfadelerine yer verdi.

“Çocuklarımızın hayatlarını karartmanıza izin vermeyeceğiz”

Açıklamayı okumaya devam eden Gültekin, “9 yaşında çocuk evlenebilir diyenler, Ensar’ı aklayanlar, tecavüzcülere , katillere , istismarcılara iyi hal indirimi uygulayanlar , mutfaklarımızdaki tencereleri boş bırakanlar bilsinler ki biz kadınlar geçmişten bu güne mücadeleyle elde ettiğimiz haklarımızın hiç birinden taviz vermeyeceğiz. Çocuklarımızın hayatlarını karartmanıza izin vermeyeceğiz. 8 Mart ücretli izin günü sayılana, eşit işe eşit ücret alana, evde sokakta kamuda iş yerlerimizde erkek şiddeti tüm boyutlarıyla yok olana, ev işi çocuk bakımı gibi günlük hayatta kadının üzerine yüklenmiş tüm sorumluluklar toplumsallaşana, kadın ve çocuğun lehine her türlü yasal düzenleme yapılana ve bunlar pratikte karşılığını bulana kadar; Bulunduğumuz her yerde; sözleşmeli, ücretli, güvencesiz çalışan, özlük hakları her geçen gün gasp edilen, performans düşüklüğü gibi gerekçelerle işten çıkarılan, KHK’larla işlerinden edilen, OHAL bahanesiyle demokratik hakları engellenen, aile içi fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalan, sokakta, günün herhangi bir saatinde rahatça dolaşması engellenen, bütün kadınlar olarak emeğimiz ve özgürlüğümüz için yılın sadece bir günü değil, yaşamın her alanını 8 Mart’a çevirmek için mücadele ettik, ediyoruz, edeceğiz. Yaşasın 8 Mart. Yaşasın Kadın Dayanışması.” şeklinde konuştu.

Demokrasi Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, hazırladıkları pankart ve dövizlerle birlikte Hükümet Caddesi üzerinde yürüyüşe geçti. Aliağa Petrol İş Sendikası’na kadar yürüyen ve kadına karşı şiddet ve istismara tepki gösteren kadınlar, çevredeki birçok kişinin de takdirini topladı. 8 Mart etkinlikleri yürüyüşün ardından Aliağa Petrol İş Sendikası Necmettin Girirtlioğlu Konferans Salonu’nda devam etti. Salonda Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu adına Petrol İş Sendikası üyesi Ebru Er günün anlam ve önemine dair bir konuşma yaptı. Konuşmanın ardından katılımcılara bir sinevizyon gösterimi izletildi. Etkinlik şiir ve müzik dinletisi ile son buldu.

(ESİN ÇETİN)