‘Yazmak büyülü bir yolculuk’
14 Nisan 2025, Pazartesi 06:53Son güncelleme: 14 Nisan 2025, Pazartesi 12:05
Tweet |
Aşk Melekler ve Kelebekler, Ey Sevgilim Yalnızlık, Beni Güzel Hatırla, Seviyorum Ulen ve Gülderen gibi kitaplarıyla edebiyat dünyasında kendine has bir okuyucu kitlesi yaratan Yazar Ümmiye Yılmaz ile yazarlık öyküsü, edebiyat ve kitapları üzerine konuştuk. İyi okumalar.
Yazmaya başlama süreciniz nasıl gelişti? Sizi edebiyata yönlendiren en büyük etken neydi?
Yazmak aslında büyülü bir yolculuk; beni bu yolculuğa hayal dünyam zorladı. Hatta sırtımdan iterek beni bu işlerin içerisine attı.2011 yılında kitap bastırmak, yazar olmak çünkü sadece gerçekleşmesi güç bir hayalden ibaretti. Çevreme yazar olacağım işimi bırakacağım dediğimde bana deli gözüyle baktılar. Gazetede genel yayın yönetmenliğini kitap yazmaya zaman bulamıyorum bahanesiyle bıraktım. Damarlarınıza bu tutku bir kere girdikten sonra kurtulamadığınız bir bağımlılığa dönüşüyor adeta. Diğer bir sebep ise insanlar içerisinde insansız kalmak diyebilirim. Yazarların birçoğu kendi kabuklarında yaşarlar. Bakın etraflarına onları anlayan insanların sayısı çok azdır. İnsan geliştikçe çünkü yalnızlaşır. Okuduğunuzda ve bakış açınız değiştiğinde siz diğer insanların henüz varamadıkları noktadasınızdır. Ben demiştim demek yerine insanları kendi hallerine bırakıyorsunuz zaman içerisinde…
Eserlerinizde aşk, yalnızlık ve insan ilişkileri gibi evrensel temaları işlerken, özellikle Aşk Melekler ve Kelebekler, Ey Sevgilim Yalnızlık, Beni Güzel Hatırla, Seviyorum Ulen ve Gülderen gibi kitaplarınızda duygu yoğunluğunu çok etkileyici bir şekilde yansıtıyorsunuz. Bu hikâyeleri ve karakterleri yaratırken ilham kaynağınız nedir ve yazım sürecinde sizi en çok etkileyen şey nedir?"
Ben hayattan beslenen biriyim. Benim hikâyelerdeki kahramanlarım da hayatın içerisinden ve yazılan kitapların konusu da keza bize ait bize dair şeyler. Fantastik şeyler yazsaydım inanın en güzelini yapardım. Ben toplumsal konulara dokunmak istedim. Çoğunlukla bakın kitaplarda konu kadındır. Neden kadındır? Çünkü Kadın toplumu oluşturur ve toplumu geliştiren ana karakterdir. Unu ekmek eden, çocuğu insan eden ve erkeği adam eden hep kadındır. Değerli Neşet Ertaş diyor ya hani; “Kadınlar insandır, biz insanoğlu” ,mesele o mesele.
Tema olarak ise sevgiyi işledim. Sevgi olmazsa savaşlar olur, karmaşa olur. Sevgi olmazsa zulüm olur, vahşet olur. Kötülüğün kaynağı hep sevgisizliktir. Kendini sevmekten başlamalı insan sonra çevresini ve evreni o zaman hayat cennet olur.
Edebiyatın insan ruhuna iyi geldiğini düşünüyor musunuz? Sizin için yazmak bir terapi mi, yoksa bir anlatma ihtiyacı mı?
Önceleri anlatma ihtiyacı olarak başlamıştı. Ben insanlara bir şeyleri anlatmalıyım ve tamir edilmeli tüm yanlışlar düşüncesindeydim. Dünyayı kurtaracağımı düşünüyordum. Haksızlıklar son bulacaktı. Sonraları anlayan anlar moduna geçtim sanırım. Çünkü bilmeden değil, herkes bilerek isteyerek yapıyor yanlış şeyleri. Bunu anlayınca herkesin iyi olamayacağını kötülerinde var olacağının farkına vardım. Yazmak bence terapi değil belki var olma biçimi. Ben de varım bu hayatta demenin aşırı sesli yöntemi diyebiliriz. Ben yazmayı hiçbir zaman bir yara bandı bir tedavi biçimi olarak görmedim.
Hayatınızda yazmadan önceki Ümmiye ile yazar Ümmiye Yılmaz arasında ne gibi farklar var? Yazmak sizi nasıl değiştirdi? Bu sorudan hareketle sizi tanıyabilir miyiz?
Yazmak demeyelim de yazar olarak girdiğiniz çevre sizi daha hırslı ve azimli yapıyor. Kafasına koyduğunu yapan biriydim zaten ama daha kaderciydim, kendi halinde. Şimdilerde daha az insanlara ve kurumlara güvenen daha çok kontrol eden ve daha dik duran, kimseye minneti olmayan, daha çok çalışan, cesur bir Ümmiye Yılmaz var hayatın içerisinde.
Bununla birlikte daha fazla hedeflerim var. “Umudumuz acımızdan büyük olmalı” diyor ya üstat Cahit Zarifoğlu benim de sanırım umutlarım eskiye göre çok daha büyük. Önce ki Ümmiye bu kadar donanımlı, bu kadar güçlü ve korkusuz değildi maalesef…
Günümüz dijital çağında edebiyatın ve kitapların geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kitap, çağlar içerisinde hep olmuş dokunsal bir şey olarak da hep var olacaktır. Ama bu tablet şeklinde olup dinleyerek mi okuruz yoksa sadece görsel kitaplar mı olur yazısız bunu zaman gösterecektir. Sümerlerde taş tabletler varmış örneğin. Gelecekte de dijital tabletler, kitapların yerini alabilir diye düşünüyorum.
Türk edebiyatında kendinize yakın bulduğunuz ya da ilham aldığınız yazarlar var mı?
Halide Edip Adıvar’ı gerek ele aldığı konular gerekse Kurtuluş Savaşı mücadelesindeki tavrı ile ben kendime benzetiyordum. Benim de hiç öldürülemeyen savaşçı bir yanım var çünkü. Ben yazma konusunda ilhamımı ise Sabahattin Ali’den aldım. Onun hikâyeciliği bence Türkiye’deki en güzel hikâyeciliktir. Anadolu’nun insanını çok iyi tahlil etmiştir. Batıya da uzak değildir. Elini ayağını çekmemiştir. Kitaplarını okuduğunuzda ele aldığı konuların toplumun o zamanki yaraları olduğunu çok rahatlıkla gözlemleyebiliyorsunuz.
Yeni bir kitap üzerinde çalışıyor musunuz? Okurlarınızı yakın zamanda nasıl bir eser bekliyor?
Bugünlerde roman çalışması yapıyorum uzun bir aradan sonra dönem romanı ve otobiyografi tarzında olacak. Titizlikle kitabımın üstünde çalışıyorum. Hemen basılsın kaygım yok. Güzel olsun ama zamanında olsun diyorum. Çocuk kitapları basılmaya zaten devam ediyor.
Okuyucularınızdan aldığınız geri dönüşler arasında sizi en çok etkileyen hangisi oldu?
Okurlardan ulaşanlar, basılan kitapların fotoğraflarını gönderenler oluyor. Sosyal medya sayesinde bizlere kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Gazetedeki köşe yazılarımdan ben son zamanlarda çok fazla geri dönüş alıyorum. Önceden de yazıyordum ama doğruyu söylemek gerekirse bu kadar köşe yazılarımın okunduğunun farkında değildim. Yeni yazı ne zaman diye soranlar oluyor. Sürekli takipçilerimin olması güzel, bu motivasyonu sağlıyor.
Geçtiğimiz günlerde Bursa’da ise bir okulda söyleşiye gittik. Kitaplar imzalanırken bir çocuk geldi bana sarıldı. Beklemediğim bir davranıştı. Galiba kitabım haricinde beni de sevmiş olması hoşuma gitti.
Röportajlarımda klasikleşen bir sorum var. Size de sormak istiyorum: Elinizde sihirli bir değnek olsaydı dünyada ya da hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz?
Tüm dünyadaki ama özellikle en başta Ukrayna’da, Filistin’de ve Doğu Türkistan’daki savaşları önlerdim. Artık çocuklar, insanlar ve hayvanlar ölmemeli. Bir de şu ülke insanın kafasını değiştirirdim. Önyargı bizim toplumumuzda çok fazla…
(SERKAN SELİNGİL)

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, TCDD ile ortak işletilen

CHP Aliağa İlçe Gençlik Kolları Başkanı Alp Günay Bayrak, Huracan

İzmir’de yaşayan SMA TİP 2 hastası Zümra bebek için seferberlik

İzmir Valisi Süleyman Elban, yılbaşından bu yana düzenlenen 228 operasyonda

İzmir Gemi Söküm Koordinasyon Grubu, Aliağa’daki gemi söküm

LOGISTECH Fuarı’nda gerçekleştirilen oturumda, Aliağa Limanları’nın

Aliağa Ticaret Odası, Pilz Türkiye ve Bilge Akademi iş birliğiyle düzenlenecek

2026 Mali Yılı Performans Programı ve 2026 Mali Yılı Bütçe Tasarısı, Aliağa

Savunma Sanayii Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle yürütülen

Menemen’de görevli infaz koruma memuru Gökhan Haskan’ın DMD

Spor ayakkabılar, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen kongrenin ardından göreve

Nesine 2. Lig Kırmızı Grup 7. haftasında Aliağaspor FK, deplasmanda karşılaştığı Muş

Aliağalı taekwondocular, Arnavutluk'un Başkenti Tiran'da düzenlenen turnuvadan

İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı

Hayat bazen insanın önüne kapılar kapatır, ama o kapıların ardında bambaşka

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Aliağa’ya gelerek

Aliağa’da, Demokrasi ve Kültür Derneği kuruldu. Dernek başkanı Sabahattin

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, İzmir’deki

Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Tesisleri'nde meydana gelen iş kazasında,

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İzmir'deki

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, eski tip sürücü belgelerinin

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, CHP’den AK Parti’ye geçişlerin

Aliağa Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Aliağa Belediyesi Arama

Türkiye’nin en gözde tatil merkezlerinden biri olan Bodrum, masmavi

Laboratuvar pırlantaları, doğal taşların sahip olduğu parlaklığı ve zarafeti sürdürülebilir

Aliağa’da bir veli tarafından darbedilen öğretmen için meslektaşları

Aliağa Petkimspor, Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nin 1.haftasında

Nesine 2. Lig Kırmızı Grup 6. haftasında Aliağaspor FK, deplasmanda karşılaştığı Somaspor’u