Bakırçay Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, son yıllarda yaz aylarında ısı dalgalarının daha sık, uzun ve yoğun olması nedeniyle eyyam-ı bahur sıcaklıklarının daha çok hissedildiğini bildirdi.

Bakırçay Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, yaptığı yazılı açıklamada yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerini tanımlayan eyyam-ı bahurun her yıl temmuz ayının sonu ile ağustos ayının başına rastladığını ifade etti. Yerini "çöl sıcakları", "cehennem sıcakları" ve "Afrika sıcakları" gibi terimlere de bırakan eyyam-ı bahurun, özellikle yurdun güney kesimlerinde etkisini gösterdiğini aktaran Şermin Tağıl, şunları kaydetti: "Türkiye'de eyyam-ı bahur sıcaklıklarını yaşatan Kuzey Afrika kökenli ısı dalgası, bir taraftan güneş çarpmalarına neden olan mevsim normallerinin 4-8 derece üstünde sıcaklıklara diğer tarafta toz yüklü olması nedeniyle hava kalitesinin düşmesine neden olmakta. Bol güneş ışığı ve yüksek sıcaklıklar, insanlar ve bitkiler üzerinde zararlı etkileri olan yüzeye yakın ozon oluşumunu da artırarak hava kalitesini olumsuz etkileyecektir. Yer seviyesindeki yüksek ozon, akciğer fonksiyonlarında azalma gibi solunum sistemi problemlerine neden olduğu gibi tarımsal hasat oranını düşürmekte ve ormanların büyümesini dahi engellemektedir. Bu nedenlerden dolayı, eyyamı bahur günlerinde yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar gibi risk grubundaki insanların dikkatli olması gerekmektedir. Günün en sıcak saatleri olan 11.00-16.00 arasında direkt güneş ışığına maruz kalınmamalıdır. Yüksek sıcaklıklar ve düşük nem bitki örtüsü kızılçam ve maki olan bölgelerde bitkilerin yanabilirliğini de artıracaktır."

Tağıl, son yıllarda yaz aylarında ısı dalgalarının daha sık, uzun ve yoğun olması nedeniyle eyyam-ı bahur sıcaklıklarının daha çok hissedildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Son yıllarda yarımküremizdeki aşırı ısınmanın sorumlusu iklim değişikliği görülebilir. Öyle ki iklim değişikliğinin bir sonucu olarak jet akımlarının yerinde değişikliklerin olacağı öngörülmektedir. Bu da başta Avrupa olmak üzere Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede sıcaklıkların artışına neden olacak ısı dalgalarına neden olacaktır. Tekrarlanma sıklığı ve şiddeti artan aşırı sıcaklıklar ekosistemleri etkilemekte canlı ölüm oranında artışlara neden olmakta orman yangınlarını tetiklemekte ve tarım verimliliğinde düşüşe neden olmakta."

(AA)