29 Ekim 2025, Çarşamba

Uzmanından “Sındırgı” yorumu

29 Ekim 2025, Çarşamba 06:46

     


Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Sındırgı’daki deprem fırtınasının doğal bir rahatlama süreci olduğunu belirterek, panik yapmaya gerek olmadığını vurguladı.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, aynı zamanda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Bilim Kurulu Üyesi de olan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede farklı büyüklükte 200'den fazla artçı deprem meydana geldiğini söyledi. Bölgede depremlerin daha çok deprem fırtınası şeklinde sürdüğünü ve bu durumun birkaç hafta devam edebileceğini anlatan Sözbilir, "deprem fırtınası" deyiminin yanlış değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti.

“Zarar verici bir mekanizma anlamında anlaşılmasın”

Prof. Dr. Sözbilir, deprem fırtınası deyiminin zarar verici bir mekanizma olarak anlaşılmaması gerektiğini kaydederek, "Tam tersine, deprem fırtınası büyük ölçekli bir ana şoktan sonra, 3-4 ve 5 büyüklüğündeki depremlerin daha sık olması demek. Deprem fırtınası zarar verici bir mekanizma anlamında anlaşılmasın. Tamamen sistemin rahatlaması için, jeotermal sistemin varlığından dolayı gelişen bir mekanizma gibi düşünülebilir." ifadelerini kullandı.

"İlk deprem ikinci depremi tetikledi"

Sındırgı fayında 10 Ağustos'ta meydana gelen depremden sonra tekrar aynı büyüklükte deprem yaşanmasının ilginç olduğunu dile getiren Sözbilir, "İlk depremin oluşum yeri biraz daha kuzeybatıda, ikinci depremin yeri biraz daha güneydoğuda yer alıyor. Dolayısıyla ilk depremin ikinci depremi tetiklediği şeklinde bir değerlendirme yapabiliriz. Burada depremin 6,1 büyüklüğünde tekrar etmesinin faydan kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz." dedi.

6 yeni fay bulundu

Sözbilir, 10 Ağustos'taki depreminin ardından Sındırgı'nın güneyindeki dağlık alanda yaptıkları bilimsel çalışmada bölgede yeni 6 sismik fay tespit ettiklerini, bu fayların tetiklendiğini dile getirdi. Bölgede normalde Sındırgı fayı ve ona bağlı olarak Simav Fay Zonu'nun yer aldığını belirten Sözbilir, "Depremlerin büyük çoğunluğu Simav Fay Zonu'nun dağlık alanında gerçekleşiyor. Yani güneyinde kalıyor. Haritaladığımız fayların önemli bir bölümü 10 ila 40 kilometre uzunluğa sahip. Güneydeki ana fay zonuna 'Emendere Fay Zonu' ismini verdik. Orada kaplıcalar ve jeotermal sistem söz konusu. Zaten bu jeotermal sistemin varlığı oradaki faylardaki akışkanlığın da varlığını bize anlatıyor." diye konuştu.

"Panik yapacak bir durum yok "

Prof. Dr. Sözbilir, bölgede 10 Ağustos'taki depremin artçılarının devam ettiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: "Daha onlar bitmemişti. Sındırgı depreminin artçıları olmaya devam ediyor. Aslında depremler üst üste binmiş durumda. Bu aşamada birden fazla fay olduğu için öbür fayları tetikleme olasılığı da var. Artçı depremleri boşalan enerjinin bize yansıması gibi düşünebiliriz. Ama tabii ki o enerji boşa gitmiyor, yerin içinde farklı faylara dağıtılıyor ve o faylar da zamanı geldiğinde tabii ki deprem üretecek. Şu anda panik yapacak bir durum yok. Artık ana şoku yaşamış durumdayız. Artçı şoklar sırasında 5'e varan deprem büyüklüğü gerçekleşeceği için insanların dışarıda, biraz daha hasarlı binalardan uzakta durmaları gerekiyor."

Sözbilir, bölgede yaşayanların evlerine AFAD ekiplerinin kontrolünün ardından girmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

(AA)







 
Son Eklenen Haberler