131019098
20 Nisan 2024, Cumartesi

SELÇUK AYDEMİR: “PANDEMİ HALİ, BENİM SIRADAN BİR GÜNÜMDÜ ASLINDA”

8 Şubat 2021, Pazartesi 06:51

     


Kardeş Payı, İşler Güçler, Düğün Dernek, Çalgı Çengi, ve son projesi olan 50 m2 gibi çok izlenen dizi ve filmlerin senarist ve yönetmeni Selçuk Aydemir ile geçmişi-günümüzü, kitaplarını, hayallerini ve pandemiyi konuştum.

Romanlarınızda okuyan herkesin bağ kurduğu bir nostalji havası var, sanki hepimiz 90’lı yıllarda aynı sokakta oynamışız, aynı kaptan yemek yemişiz hissine kapılıyoruz. Yazdıklarınızın ne kadarı hayatınızdan izler taşıyor?

Yazdığım şeyi seviyorsam mutlaka hayatımdan çekip aldığım bir hikayedir. Hayatıma değmemiş karakter ve hikayelerden artık özellikle kaçınıyorum. Gerçeklikten koptuğum birkaç denemem oldu ama beni bile tatmin etmedi. Özellikle kitaplarımda hikaye ve olay örgüsünü tamamen gerçek hayatımdan almaya çabalıyorum. Çok ufak değişiklikler oluyor, o da hikâyeyi ilerletmek için eylemlerin dizilimini değiştiriyorum, bir de diyalogların tamamını hatırlama şansım olmadığı için onlar kurmaca.

Mahalleden Arkadaşlar adlı kitabınızdan esinlenerek soruyorum. Uçak Mühendisliği okumuşsunuz. Bu bölümü okumaya sizi iten şey neydi? ‘Komşunun çocuğu doktor oldu, mühendis oldu’ gibi söylemlere sıkça maruz kaldığınız için mi bu bölümü kazanıp okudunuz?

Okuduğum lisede sözel bölüm açılmadı, ortalamam yüksek diye sayısal bölüme mecburi atandım. İstediğim bölüm sözeldeydi, sayısaldaki bölümler pek ilgi çekici gelmiyordu. Babamın çocukken uçak mühendisi olmak istediğini biliyordum, benim istediğim olmadı bari onun istediği olsun diyerek uçak mühendisliğini tercih ettim. Mezunların ne iş yaptıklarını dahi bilmiyordum. Ama memnunum bu bölümü okuduğuma, özellikle İTÜ’de okumaktan.

Teknoloji ve imkanların kısıtlı olduğu; sokaklarda oyunlar oynayarak, kavga ederek, arkadaşlık duygusunu, samimiyeti, paylaşmayı bilen bir çocukluk, gençlik yaşamışsınız. Günümüzdeki imkanları görünce keşke şimdi çocuk/genç olsaydım der misiniz?

Asıl şimdilerde çocuk ya da genç olmak isterdim. Samimiyet, paylaşım ve duygudaşlık dolu bir gençlik geçirdim ama dünya pek oraya gitmedi. Bu yüzden günümüzle uyum sorunu yaşıyorum. “İş dünyası” denilen şey, samimiyetsizlik, bencillik ve duygusuz olmak üzerine kurulu. Çalışmadığım yerden geldi, mağdur oldum. (Gülüyor.) E bozamıyorum da kendimi, çocukken ayarlarımız böyle kurulu olsaydı bugün rahat ederdik. Şimdiki çocukların geleceği çok parlak. İlerde karşılaşacakları dünya, tüm çıplaklığı ile önlerinde.

Genellikle halktan kopuk olmayan, günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz karakterler yaratıyorsunuz dizi ve filmlerinizde. Ve genellikle komedi türünde eserler ortaya çıkarıp hatrı sayılır bir kitleye ulaşıyorsunuz gişede. Bağımsız sinema yaparken görebilecek miyiz sizi?

Sinemada olacağını düşünmüyorum, sinema kendi kuralları olan bir işletme. Oraya uygun değilse filminiz zaten salon ve seans bulmakta güçlük çekersiniz. Mesela Çalgı Çengi’de bunu yaşadım. Filminizi seyirciye ulaştırmak zorlaşır. Anlattığım hikayenin dinleyenleri/izleyenleri çok olsun istiyorum, yapımcı ya da sinema sahibi de değilim. İşin maddi boyutunun dışında, manevi bir arzu bu. Sinema salonları dışında alternatif ekranlara film yaptığımda -ve tabii o mecralar da yeni kurallar dayatmazsa- bağımsızlıktan söz edilebilir. Kendim olabildiğim filmler yapmayı ben de çok isterim.

Ödüller yazan insanları motive eder genelde, sizin kariyeriniz boyunca sahip olmayı hayal ettiğiniz, ulaşmayı hedeflediğiniz bir ödül var mı?

Yaşayan en yaşlı senarist/yönetmen ödülü beni çok memnun eder. Bir taşla iki kuş. (Gülüyor.)

Kitap yazıyorsunuz, senaryo yazıyorsunuz, dizi/film çekiyorsunuz. Bunlar dışında neler yapıyorsunuz? Mesela Selçuk Aydemir’in bir günü nasıl geçer?

Çok sıkıcıyımdır, okurum yazarım izlerim bu kadar. Bir senedir tüm dünyanın yaşadığı pandemi hali, benim sıradan bir günümdü aslında. Bunu mecbur olmadan, tercih ederek yapınca çok zevkliydi. Bir an önce covid belasından kurtulalım da hayat normale dönsün, ben de rutinimden tekrar zevk almaya başlayayım. Herkes yapınca tüm büyüsünü kaybetti.

İyi bir okur ve izleyici olduğunuzu biliyoruz. Mutlaka izlenmesi gereken filmler ve okunması gereken kitaplar desek, Selçuk Aydemir’in ilk 5’inde neler yer alır?

Kitaplar için tekrar okuduğumda farklı tatlar bulduklarım,

1) Kadim Felsefe, Aldous Huxley

2) Köpeklerin Bilgeliği, Georg Luck

3) Maxim Gorki, Çocukluğum

4) Fusus'ül Hikem - Muhyiddin İbnü'l-Arabî

5) Efrasiyab'ın Hikayeleri - İhsan Oktay Anar

Film yerine dizi önereyim;

1) The Kominsky Method

2) Ramy

3) The Marvelous Mrs. Maisel

4) The Truth Seekers

5) How to with John Wilson

Son kitabınız Evrak Kürek: Sektörden Arkadaşlara Giriş 101 2019’da yayımlandı. Sektöre girişinizi anılarınızı paylaştınız okurla. Adettendir sorulur, serinin devamı ne zaman gelecek?

Ne kadar geç olursa o kadar fazla malzemem olacak, o nedenle kitap için acele etmiyorum.

Geçtiğimiz yıl online platformların hayatımızda büyük öneme sahip olduğunu fark ettik. Ufukta platformlarda izleyebileceğimiz yeni projeler var mı?

Sektörden Arkadaşlar’ı online platformlar için tasarladım, şu an tüm enerjim o işte. Evrak Kürek’in serbest bir uyarlaması, bir komedi yazarının sektörle mücadelesi. İlk sezonun yazımı bitmek üzere, pek yakında…

Selçuk Aydemir’in elinde sihirli bir değnek olsa ne yapar?

Kırar atar, yapanın da yaptıranın da vay haline diyor. Ne gerek var? (Gülüyor.)

(SERKAN SELİNGİL) 







 
Son Eklenen Haberler