15 Ağustos 2025, Cuma

Geride kalanların öyküsünü yazıyor

15 Ağustos 2025, Cuma 06:46

     


Şiirle başlayan yazın yolculuğunu öyküyle taçlandıran, çalışma ekonomisi eğitimi almış bir edebiyatçı olan yazar Erman Şahin ilk kitabı Karanfilin İzi Kaldı ile geride kalanların sesini duyururken, edebiyatı bir diriliş ve yaşam alanı olarak tanımlıyor. Şahin ile yazarlık öyküsünü, kitabını ve edebiyatı konuştuk. İyi okumalar.

Yazmaya ne zaman başladınız? Öykü mü sizi seçti, siz mi öyküyü?

Ortaokuldan itibaren yazan biriyim. Öykü ile bağım çok sonra gelişti. Benim yola çıktığım ilk tür, şiirdir. Zaman ilerledikçe öykü türüne merak salıp kendimi geliştirmeye çalıştım.

Öykü ve şiirleriniz çeşitli edebiyat dergilerinde ve dijital platformlarda yayımlanmış. Bu yayın süreçleri, yazarlık yolculuğunuzda size neler kattı ve “Karanfilin İzi Kaldı”nın oluşumunda nasıl bir rol oynadı?

Öncelikle hem insanların beni okuması adına hem de kendimi geliştirmem adına bana iyi bir zemin hazırladı. Dergilerden ve okuyuculardan aldığım geri dönüşler öykü kitabımın oluşum sürecinde önemli bir noktadır. Her yapıcı eleştiri bir yerde de sizin kaleminizi olgunlaştırır.Bu bağlamda eserlerimin dergiler ve dijital platformlarda okuyucu ile buluşması kıymetlidir benim için.

 “Karanfilin İzi Kaldı”daki karakterler çoğu zaman “geride kalanlar” gibi görünüyor. Sizce edebiyat, geride kalanların sesi olabilir mi?

Kitabım tam olarak da geride kalanların sesidir. Edebiyat, istenildiği zaman birçok şeyin sesi olabilir. Geride kalanın iç sesi olabilmek bu bağlamda önemlidir. Yaşanıların izlerini taşıyan ve o izlerle hayata devam eden geride kalanlardır.

Yine kitabınızda  “Herkes tavanı göğe bakan bir hücrede zaman öldürüyor.” diyorsunuz. Sizce yazmak bu hücrede zamanı öldürmek mi, yoksa diriltmek mi?

Yazmak, yeniden yaşamaktır ve bakın hala kapanmayan bir yara var diyebilmektir.

Çalışma ekonomisi eğitimi almış birinin edebiyata yönelmesi pek alışıldık bir rota değil. Sizi yazmaya iten neydi? Bu sorudan hareketle de sizi tanıyabilir miyiz?

Edebiyata ilgim çocukluktan var olan bir şey. Bölümümü de çok seviyorum. Yüksek lisansımı da kendi anabilim dalımda yaptım. Bölümümün özü olan Sosyal Politika’yı aslında edebiyattan çok uzak görmüyorum. Yoksulluk örneğini verebilirim. Hem sosyal politikada hem de toplumsal edebiyat eserlerinde öne çıkan bir konu.

Sizce bir öykünün iyi olması için mutlaka neye sahip olması gerekir?

İyi olmasından öte, çünkü iyi  zamanla kendini var eden bir tanımlamadır edebiyatta. Bence daha çok yaşama ve insane dokunabilmelidir.

Karanfilin İzi Kaldı’yı henüz okumamış olanlara kitabı nasıl tarif ederdiniz?

‘Karanfilin İzi Kaldı’, ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ diyen bir çağın insanlarına karşısında duran bir çığlıktır.

Yeni projeleriniz var mı?

Şiir ve ikinci öykü kitabım için hazırlıklarım var. Bunun yanında şiir ve öykülerimi dijital platformlarda yayınlamaya devam ediyorum.

Klasikleşen bir sorum var onu size de sormak istiyorum. Elinizde sihirli bir değnek olsaydı dünyada ya da hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz?

Ortadoğu Coğrafyası’nın savaşsız ve huzurlu bir toprak parçası olması için gücümü kullanırdım. Coğrafyamız bizim var oluş sancımızdır.

(SERKAN SELİNGİL)

 







 
Son Eklenen Haberler