Aralarında İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Araştırma Derneği’nin de (İSGARD) bulunduğu 1 Temmuz Platformu üyelerinden oluşan bir heyet İş Salığı ve Güvenliği yasasının bir kez daha ertelenmemesini sağlamak amacıyla Ankara’ya gidip bir dizi ziyaretlerde bulundu. Platform üyeleri ziyaretlerinde “Yasa neden erteleniyor?” sorusunu sordu.

Aralarında İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Araştırma Derneği’nin de (İSGARD) bulunduğu 34 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu 1 Temmuz Platformu üyelerinden oluşan bir heyet AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’i, CHP Grup Başkanvekilleri Özgür Özel’i ve Engin Özkoç’u, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay’ı, İYİ Parti Grup Başkanvekili Orhan Çakırlar’ı, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’ı ve İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer Uzunkaya’yı makamında ziyaret etti. Aynı zamanda bu taleplerini Cumhurbaşkanlığı, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, TOBB ve diğer sivil toplum kuruluşlarına da yazılı olarak iletti. Ziyaret sonrasında basın açıklamasında bulunan 1 Temmuz Platformu Üyeleri, “ Biz Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği alanında faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının nitelikli çoğunluğunun oluşturduğu 1 Temmuz Platformuyuz. Amacımız; yürürlüğe girdiği 2012 yılından bu yana geçen 8 yılda 2 defa ertelenen 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği yasasının bir kez daha ötelenmemesini sağlamaktır. Bu amaçla; platformumuzu temsilen oluşturduğumuz heyet Ankara’da 15-19 Haziran 2020 tarihleri arasında bir dizi temaslarda bulunmuştur. Bu kapsamda aile, çalışma ve sosyal hizmetler bakanlığı, iş sağlığı ve güvenliği genel müdürlüğü, TBMM, tüm siyasi partilerimizle görüşmeler yapılmıştır.” İfadelerine yer verdi.

“İş kazalarının sorumlusu iş sağlığı ve güvenliği çalışanları değildir”

Ziyaret esnasında konuşulan konuları ve taleplerini dile getirerek sözlerine devam eden platform üyeleri, “Ülkemizde her yıl yüzlerce insanımız iş kazalarından hayatını kaybediyor, binlerce insan sakat kalıyor ve yüzlerce çalışanımız çoğu tedavi edilemeyen meslek hastalığına yakalanıyor. İş kazalarının sorumlusu iş sağlığı ve güvenliği çalışanları değildir. Tıpkı hastalıkların sebebinin doktorlar olmadığı gibi. Ancak, ülkemizde iş kazaları azalsın isteniyorsa bu alanda tahsil görmüş, nitelikli, çok sayıdaki iş sağlığı ve güvenliği çalışanlarının huzurlu ve mutlu olarak çalışması sağlanmalıdır. İş sağlığı ve güvenliği çalışanları; işsizlik, düşük ücret, itibarsızlık, baskı, engellemeler gibi bir sürü sorunla boğuşurken iş kazalarının ve meslek hastalıklarının azalmasının mümkün olmadığını herkesin bilmesini ve duymasını istiyoruz. İş kazaları ve meslek hastalıklarından sorumlu olmamamıza rağmen yine de bu durumu azaltacak yegâne personel bizleriz. Çalışanlarımız zarar görmesin diye uğraşıyor, yazın sıcakta, kışın kar altında görevimizi yapıyoruz. Bizlerde çalışanız ve iş kazalarından dolayı bizlerde ölüyoruz.” Diye ekledi

“İnsan hayatının pazarlığı olur mu?”

2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu o günden bu yana yapılan ertelemeler ve ötelemelerle hala tam manası ile yürürlüğe girememiş bir kanun olduğunu belirterek sözlerine devam eden platform üyeleri, “Gelinen noktada az tehlikeli sınıf işyerleri ile kamuya ait işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri hala tam manası sağlanamamaktadır. Aladağ yurt yangınında kaybettiğimiz 11 kız öğrencinin acısı hala taze iken “az tehlikeli” diyerek kategorize edilen yurt, pansiyon, otel, okul, misafirhane, büro-ofis v.b. gibi işyerlerinde her gün kazalar yaşanmakta ve insanlarımız buralarda büyük zararlar görmektedir. Hepinizin malumu, Kamuya ait çalışma alanlarının iş sağlığı ve güvenliği hizmet alımı 1 Temmuz 2020 tarihine ötelendi. Şimdi tekrar ertelemenin olacağı söyleniyor. Özel sektördeki tehlike ve riskler aynı işlerin yapıldığı kamu da neden ve niçin göz ardı ediliyor? Neden yasa erteleniyor? Sayıları yüzbinleri aşan iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, işyeri sağlık personeli ve İSG teknikeri meslektaşlarımızın şuan için hizmet verebileceği işyerleri daralmıştır. Meslektaşlarımız neredeyse işsiz bırakılmıştır. İnsan hayatının pazarlığı olur mu? Birilerimizin babası, evladı, kardeşi olabilecek çalışanlarımızın hayatını herkesten fazla düşünen bu meslek grubuna gereken önem artık verilmelidir. Bırakın meslektaşlarımız işini yapsın. Bunun için de acilen önlemler alınsın.” İfadelerini kullandılar.

“İş sağlığı ve güvenliği kanununun ötelenmesi şuan gündemlerinde değil”

Taleplerini sıralamaya devem eden platform üyeleri, “Tüm Dünya’da ve Mart ayından bu yana ülkemizde görülen Covid-19 pandemisi döneminde işyerlerinde daha da önem kazanan güvenli ve sağlık yaşamın koruyucusu olan iş sağlığı ve güvenliği çalışanlarının faaliyetleri asla göz ardı edilemez. Sağlık çalışanlarımızın fedakârca ve özverili gayretleri hepimizin malumudur. Bilinmelidir ki aynı özveri ile sokağa çıkma yasaklarında bile meslektaşlarımızın işyerlerinde insanlarımızın salgına yakalanmasın diyerek aynı çaba içinde olduklarını herkesin bilmesini istiyoruz. Tüm görüşmelerimizden edindiğimiz intiba iş sağlığı ve güvenliği kanununun ötelenmesinin şuan gündemlerinde olmadığı yönündedir. 1 Temmuz platformu olarak Umudumuz ve beklentimiz yasanın artık tüm hükümleri ile ve tüm işyerlerinde yürürlüğe girmesidir.” dedi.

(ESİN ÇETİN)