CHP İzmir milletvekili Mustafa Ali Balbay, 15 Temmuz sürecine, yaşanılan tehlikenin boyutlarına ilişkin saptamalarda bulundu.

Halk TV'de Fatih Ertürk'ün hazırlayıp sunduğu "Türkiye Nereye" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Balbay, " Fethullah Gülen 40 yıldır Türkiye'nin gündeminde. Her iktidar destekledi. 1990 sonrasında ise küresel bir aktör haline geldi. Şu anda 30'dan fazla ülkede onunla bütünleşmiş okul var. ABD soğuk savaşın bitiminde Gülen'in önünü açıp Asya ve Afrika'daki nüfusunun çoğu Müslüman olan ülkelerde etkin olma politikası izledi. Yakın geçmişe kadar 'Gülen Movement' yani Gülen Hareketi adıyla adeta markalaştırıldı" dedi. Geçmişte her hükümet Gülen'i desteklediği iddiasında bulunan Balbay, AK Parti iktidarının ise Gülen'in koalisyon ortağı olduğunu ileri sürdü. Gülen olayının küresel çerçevesine dikkat çektiği konuşmasında Balbay, " AKP şu anda koalisyon ortağı ile mücadele ediyor. Bu durumda tehlikenin boyutlarını iyi bilenlerden biri AKP." diye konuştu.

"İSTİHBARAT DEĞİL DEVLET ZAAFİYETİ"

15 Temmuz gecesine ilişkin henüz aydınlatılmamış pek çok noktanın olduğuna da değinen Balbay, AKP'nin olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için gerekli adım atmaması halinde, CHP'nin konuyla ilgili komisyon oluşturma girişiminde bulunacağını açıkladı. Konuşmasında Erdoğan'ın olayı eniştesinden duyduğu yönündeki açıklamalarını da eleştiren Balbay, "15 Temmuz gecesinin en ciddi durumlarından biri olayı Cumhurbaşkanının eniştesinden, başbakanın eşten dosttan duymasıdır. Eş dost enişte, bir iş var bu işte demek gerekiyor ama, konunun mizah kaldırır yönü yok. Binlerce memuru görevinden alan hükümetin bunun sorumlularına bir şey yapamaması da anlamlı. Bu devlet zafiyetidir." dedi.

"DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRME GÜNDEMDE OLMALI"

Kim yaparsa yapsın, hedefi ne olursa olsun darbenin her türlüsüne karşı duracaklarını belirten Balbay, "Gelinen noktada püskürtülen darbe girişiminin ardından hızla normalleşme ve demokrasiyi güçlendirme gündemde olmalı. Ancak tam tersini yaşıyoruz. Bir haftada 3 bini hâkim savcı, 30 bini öğretmen, 65 binin üzerinde kamu personeli açığa alındı. 12 Eylül askeri darbesi döneminde 1402 sayılı sıkıyönetim yasası uygulandı. Bu yasayla 47 hâkim savcı, 35 mülki amir, 270 din görevlisi, 1000 güvenlik görevlisi, 120 öğretim üyesi, 7200 düz memur açığa alındı. 5000 kamu çalışanının işine son verildi. Toplam sayı 18 bin 500'dür. AKP FETÖ ile mücadele ederken böylesine büyük bir kıyıma girişmesi ileride ciddi sorunlar yaratacaktır. AKP, FETÖ ile mücadeleyi devleti tümüyle ele geçirme hareketine, sivil diktaya dönüştürmemeliydi." diye konuştu. (EMEL OTURAK)