5 Aralık 2025, Cuma

Mutsuzluğun Zeka ile Bağlantısı Var mı?

5 Aralık 2025, Cuma

     


İnsanlık Halleri - Sergül GÜLTEKİN

Dostoyevski’nin o meşhur sözü ile başlamak istiyorum:

“ Yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalıktır. “ Yer Altından Notlar Kitabında böyle der Dostoyevski.

Anlamak, acıyı hissedecek bir yüreğe sahip olmak, başkalarının kederlerine üzülebilmek, dünya ve ülken hakkında kafa yormak, zırh gibi çivilenen ezberletilen kurallara karşı durmak istemek, kendi benliğini herkese ve tüm toplumun ezberlerine rağmen yaşamak istemek, kibar bir zekaya sahip olmak, naif bir duruşa sahip olmak, merhametli bir yüreğe sahip olmak ve tüm bunların üstüne bir de zeki olmak… İşte dünyayı cehenneme çevirebilecek özellikler. Maalesef ben Dostoyevski’ye katılıyorum. “ Hassas insanlar için dünya bir cehennemdir. “ sözüne bakarsak, hem hassas  hem zeki insanlar için ise dünya cehennemin yedinci katı olabilir. Peki bu özelliklere sahip olup ve zeki olunca huzurlu ve mutlu olmak için hiç mi şansımız yok?

Kendisini gerçekleştirmesine yardımcı olan bilinçli bir aile ve çevreye sahip olanlar kişiler bu özelliklere sahip olsalar da daha dirençli olma ve hissettiği acıyı başka güzel şeylere dönüştürmek için büyük bir şansa sahiptirler. Eğer böyle bir ailede ve çevrede yetişmediyseniz, kendi şansınızı kendiniz oluşturmalısınız. Kendi özelliklerinin, güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olmak bile acıdan en az hasarı almak konusunda iyi bir adımdır.

Zekanın mutsuzlukla bağlantılı olduğunu söyleyenlere bir kulak verelim:

Schopenhauer: “ Bence çok büyük bir zeka, insanı mutsuz olmaya mahkum eder. “

Nietzsche: “ Bilgi arttıkça acı da artar. “

Cioran: “ Ne kadar çok düşünürseniz, o kadar az mutlu olursunuz. “

Goethe: “ Bilgi arttıkça mutluluk azalır. “

Kafka: “ Aklın olduğu yerde mutluluk olmaz.

Albert Camus: “ Ne kadar akıllı olursan, o kadar az anlaşılırsın ve o kadar yalnız olursun.”

Oscar Wilde: “ Aptallık mutluluğun anahtarıdır; çünkü zeka her zaman bir lanettir. “

Jean Paul Sartre: “ Zeki bir insanın kaderi, mutsuz olmaktır.”

Albert Einstein: “ Mutluluk, akıllı insanların nadiren tattığı bir şeydir. “

Belki de böyle insanlar için diğer bir yol da Seneca’nın dediği gibi yapmaktır: “ Bilge kişi, mutluluk değil dinginlik peşinde koşar. “

Peki zeka ile mutluluk arasındaki ilişkiye bilimsel araştırmalar ne diyor gelin bakalım:

Üsküdar Üniversitesi’nde yayımlanan bir makalede, yüksek duygusal zekaya sahip bireylerin empati yeteneklerinin gelişmiş olduğu ve bu durumun mutluluğu arttırdığı belirtilmektedir. Ayrıca dışa dönüklük ve dini inançların da mutluluğu olumlu yönde etkilediği vurgulanmaktadır.

Analitik zeka ile mutluluk arasındaki ilişki ise daha karmaşık olup, bazı araştırmalar analitik zeka ile mutluluk arasında pozitif bir korelasyon bulurken diğerleri anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir. Zeka ile mutluluk arasındaki ilişkiyi inceleyen yabancı kaynaklar araştırmalar, karmaşık ve çok boyutlu sonuçlar ortaya koymaktadır. Bu ilişki, günlük yaşam aktivitelerinde bağımlılık, gelir, sağlık ve nevrotik semptomlar gibi faktörlerle kısmen açıklanmıştır. Diğer yandan 23 çalışmanın sonuçlarını inceleyen bir meta-analiz bireysel düzeyde IQ ile mutluluk arasında anlamlı bir korelasyon bulamamıştır.

Araştırma sonuçlarında görüyoruz ki bu konuda kesin bir yargıya varılmamış. Her ne kadar bazı araştırmalar benim düşündüğümün tam tersine zekanın mutlu olma durumunu daha olumlu etkileyeceğini söylese de bu  konuda bir bağlantı bulamayan araştırmalar da var. Evet, zeki olup mutlu olan insanlar da vardır mutlaka, duyarsız zeki insanlar mesela daha az acı çeker, zeki olup iyi bir ailede büyüyen kendisini gerçekleştirebilen insanlar da mutlu olabilir ama çoğunluğa bakacak olursak bence zeka, farkındalık ve hassasiyet acıyı da beraberinde getiriyor. Hiç anlayan bir beyin, hisseden bir yürek ile anlamayan bir beyin ve hissetmeyen yürek bir olabilir mi?

 

 



Yazarın Tüm Yazıları
Mutsuzluğun Zeka ile Bağlantısı Var mı? 5 Aralık 2025, Cuma
Sanatın doğuşu yaratılıştan mı? 28 Kasım 2025, Cuma
İntihar Psikolojisi ve İntihar Kurtuluş mu? 21 Kasım 2025, Cuma
Annelik ve Kadınlık 14 Kasım 2025, Cuma
Neye Tutunacağız? 7 Kasım 2025, Cuma
Bireycilik ve Kolektivizm Sarmalı 31 Ekim 2025, Cuma
Neden kedisiz asla? 24 Ekim 2025, Cuma
Yiten İklimler ve Doğadaki Denge 17 Ekim 2025, Cuma
“Bu Kadar İnsan Yalnızken Bu Kadar İnsan Niye Yalnız? ” 10 Ekim 2025, Cuma
KORONAVİRÜS SALGINI VE ÇALIŞANLARIN İMTİHANI 17 Mart 2020, Salı
Aliağa’nın depremselliği 3 Şubat 2020, Pazartesi
ALİAĞA’NIN ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARI KARNESİ 26 Mart 2019, Salı
301 Sayısı 7839’ dan Büyük müdür? 16 Şubat 2019, Cumartesi