131019098
8 Mayıs 2024, Çarşamba

"NE İZMİR NE İZMİR MARŞI NE DE CUMHURİYET KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL…"

18 Şubat 2017, Cumartesi 06:40

     


Referanduma ilişkin alan çalışmalarına hız kazandıran AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne ve getireceği yeniliklere ilişkin açıklamalar yaparken; CHP'nin ideolojik temelli bir kampanya yürüterek tarihi algı operasyonundan vazgeçmediğini dile getirdi. Delican'ın açıklamasının ana hedefinde ise; İzmir Marşı'nı koro halinde söyleyerek "Hayır" kampanyasında kullanan CHP'li temsilciler vardı. Ne İzmir ne İzmir Marşı ne de Cumhuriyet'in kimsenin tekelinde olmadığını vurgulayan Delican; 'Hayır'cıların sahip çıktığı İzmir Marşı'nın notalarının henüz ortaya çıkarılamadığını ve anonim olduğunu hatırlattı. Başkan Delican; geçtiğimiz günlerde Murat Bardakçı'nın " İzmir Marşı Muamması" başlıklı yazısını hatırlatarak; marşın pek çok kaynağa göre 1. Dünya Savaşı'nda Kafkasya Cephesi'ne atfedildiği ve İzzettin Hümayi'nin eseri olduğunun öne çıktığını söyleyerek; " Ne olursa olsun. Bu toprakların kahraman evlatlarını anlatan bir marş. Hangi cephe, hangi milli kurtuluş hikayemizi anlatırsa anlatsın hepimizindir" diye konuştu.

Osmanlı Marşı'nı mı terennüm ediyorlar?

Delican; sözlerini şöyle sürdürdü; "Cumhuriyetin ürünü de olsa Osmanlı'nın da olsa bizi anlatır. Milli tarihimizin değeridir. İzmir'in dağlarında çiçek açtıran vatan sevdalıları da Kafkasya'dakiler de bizimdir. Dilden dile böyle gelmiş, hepimiz gururla söylüyoruz. Ama, 'Hayır'cılar; siyasette tarihi ve bilimi yok saydıkları gibi değerlerimizi, kutuplaşma yaratmak üzere kullanarak büyük bir yanlışın içine düşüyorlar. " diye konuştu. Ünlü tarihçi Murat Bardakçı'nın diğer başka tarihçilerle de örtüştüğünü belirterek bu marşın halis muhlis Osmanlı ürünü olduğu yönündeki söyledikleri ile birlikte yazısının sonunda yer alan ‘Söz konusu marş hakikaten İzzeddin Hümayi’nin eseri olabilir fakat olmaması ihtimali de mevcuttur. Muamma, orijinal notanın günün birinde ortaya çıkması ile halledilebilecektir ama şimdilik görünen, “Hayıııır!”cı kesimin Cumhuriyet değil, gece gündüz bir Osmanlı marşını terennüm etmesidir!’ ifadelerine de yer verdiği açıklamasında; "İzmir'in ulusal bağımsızlık savaşı ve Cumhuriyet tarihimizdeki yeri tartışmasız büyüktür. Bu ülkeyi ve milleti kutuplaştırmak üstüne siyaset argümanı yaratmaya çalışmak ise tarihi bir hatadır" dedi.

60 yıldır konuşulan bir sistem...

Başkanlık sisteminin Türkiye siyasi tarihinde 60 yıldır dile getirildiğini hatırlatan AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; bugünkü somut adımı, " Erdoğan meselesi ya da hamlesi ", " diktatörlük " tartışmaları üzerinden körükleyenlere de yanıt verdi. Başkan Delican konuyla ilgili şunları söyledi; "Her şeyden önce halkın seçtiği bir başkan ve vekiller gerçeği ortada. Ayrıca, hangi diktatör sandıkla gelmiştir ya da gitmiştir? Üstelik bu sistem 60 yıldır tüm sağ partiler ve liderleri tarafından savunulmuş, zaruri görülmüş bir sistem. Hepsi mi diktatör olmak istedi? Ya da bu liderler kötü liderler miydi? Hayır. Tıkanan siyaset ve onun millete dönen zararının önüne geçmek için bu sistem gündeme getirildi her defasında. Pek çok krizle, darbeyle bugüne gelindi. Şimdi; dört bir yandan kuşatılmış ve terör ve ekonomik krizler başta olmak üzere bir cendereye sokulmak istenen ülkemizin kuvvetleri ayağa kalkmak zorunda. Yürütme hız kazanmak, yasama ve yargı bağımsız ve güçlü olmak zorunda. Bu sistem değişikliği; kalıcı bir istikrarla direnmek ve büyümenin tek koşulu." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu tarihi hamle ile biriktirilmiş ve kangrene dönüşmüş sorunları bertaraf etme kararlılığına vurgu yapan AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; İzmir halkının bu ayrımları yapacak bilinçte ve öngörüde olduğuna inandığını belirtti.

Bir "EVET" le ne değişecek?

Referandum çalışmaları ile ilgili bilgi de veren AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; halka birebir ve değişiklik maddelerini olduğu gibi aktardıklarını, gerçekçi bir yaklaşımla, bir 'Evet'le ne değişeceğini anlattıklarını söyledi. Delican sözlerini şöyle sürdürdü; " Yürürlükte olan 82 Anayasası ile Cumhurbaşkanlığı sistemini karşılaştırarak vatandaşlarımızı aydınlatmaya çalışıyoruz. Karalama kampanyalarına, rejim tehdidi nidalarına prim vermemeleri için uyarıyoruz. 16 Nisan'da sandığa giderek; huzuru ve kaosu; istikrarı ve düzensizliği, krizi ve uyumu, sorumlu ve sorgulanabilir seçilmişle, sorumsuz seçilmişi oylayacağız. Milletin iradesi ile milletin seçtiklerinden oluşan ve yine milletin değiştireceği bir sistemi oylayacağız. Danışma kurulumuzu önümüzdeki günlerde topluyoruz. Genel Merkez düzeyinde katılımla önemli bir toplantı gerçekleştireceğiz. Halkımızla bir araya geleceğimiz kapsamlı bir dizi etkinlik ve projeyi olgunlaştırmak üzereyiz. Önümüzde tam iki ay var. Bu iki ayı iyi değerlendirerek, ülkenin kaderini belirleyecek bu seçime halkımızla birlikte ve 'Evet'le gideceğiz..." (HABER MERKEZİ) 







 
Son Eklenen Haberler