YAVAŞÇA ACELE ET!
12 Aralık 2023, SalıTweet |
Nazike YAŞIR
Yukarıdaki başlık Latince bir deyim. Bu konu başlığını seçme nedenim, teknolojik yaşamın getirdiği kolaylık ve hızla birlikte hayatımızın döngüsünün de hızlanması. Bu hız; hayatın anlamını, hissettiklerimizi sindirmeyi, farkında olmadan öğrendiklerimizi kaydetmeyi engelliyor. Ünlü şairimiz Gülten Akın’ın o güzel dizelerini hatırlayalım mı? ’’Ah, kimselerin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya’’ Anlamak için yavaşlamak, sindirmek, dinlemek gerekiyor ama vakit yok! Yavaşlığa karşı bir tahammülsüzlük var. Trafikte sarı ışık yandığında arkanızdaki arabanın kornası, yürüyen merdivenlerde merdivenin hızına sabır göstermeyenlerin merdivenin sol tarafının boş tutulmasını istemesi, bir arkadaş ortamında acaba bir şey mi kaçırıyorum diye göz ucuyla da olsa telefona bakılması… You Tube’da videoları iki kat hızlandırarak izleyenler olduğunu duydum, doğrusu hiç aklıma gelmezdi, mensup olduğum kuşağın tarzı değil. Hayatın hızını yakalamaya çalışırken ya kaçırdıklarımız?
Hayatı, derinlemesine hissederek değil yüzeysel yaşamak insani özelliklerden de uzaklaşmak anlamına gelmiyor mu? Belki de kendimizden kaçıyoruz kim bilir? Kaçtığını sanırsın ve kendine çarparsın, der ünlü İrlandalı yazar James Joyce. Hızı yavaşlattığımızda hatırladıklarımız mı çoğalıyor, hayatın yükü ve ağırlığını daha mı çok omuzlarımızda hissediyoruz bilmiyorum. O meşhur moda deyim olan an’ı yaşamak için hızlanmak değil yavaşlamak, bakmak değil görmek, duymak değil dinlemek, seyretmek değil hissetmek gerekiyor ve o an’ı yaşarken telefonumuzla illa ki görüntülemek arzusu bütün büyüyü bozuyor. Çok güzel an’lar biriktirmeniz dileğiyle, saygılarımla…