Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Yılmaz Büyükerşen’in, sandalye ve masaların kaldırılması talimatını verdiği kafenin önünde kimliği belirsiz bir kişinin yumrukla saldırısına uğraması üzerine Doğal ve kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Tuncay Karaçorlu bir açıklamada bulundu.

Bu saldırının ardında yanlış kent politikaları var

Tuncay Karaçorlu, saldırının arkasında ülkemizdeki kentsel felaketlerin temelini oluşturan, imar rantı politikaları, özellikle 12 Eylül darbesinden sonra, İMF dayatmaları ile özel olarak oluşturulan yeni yasal düzenlemelerin sonucunda tarım alanlarımızın, sanayi üretimimizin, tarihsel bölgelerimiz ve doğal değerlerimizin hızla kaybedilmesi olduğunun altını çizdi.

Kamu idaresinin ve denetiminin zayıflatılması sonucu 1950’li yıllardan itibaren kamu kaynaklarını sömüren çetelerin oluştuğunu belirten Karaçorlu, bu çetelerin kent yaşamı içerisinde zorbalıkla yer aldıklarını söyledi.

Tuncay Karaçorlu, “Doğal ve tarihsel koruma kurumlarına, yargı kurumlarına, bilimsel kurumlara yerleştirilmiş bu çete anlayışı, 'benim vatandaşım işini bilir' ve 'benim memurum işini bilir' kabulüyle ilerlettirilerek, ‘benim belediyem' 'benim girişimcim' işini bitirir aşamasına taşımıştır. İşte sevgili Yılmaz Büyükerşen ve ekibine yapılan saldırının nedeni budur.” diyerek yapılan saldırıyı kınadı.

‘Eskişehir Belediyesinin arkasında Halk Var!’

Yaşananlara sebep olanların ise, merkezi ve diğer yerel idarelerde iş bitirtmeye çalışanlara hizmet eden 'bilirkişi yapıları', 'koruma kurulu üyeleri' 'kamu görevlileri' olduğunu vurgulayan Karaçorlu, bu anlayışın aynı zamanda ülke toprağını arsa, kamu görevini ayrıcalık gibi görenlerin yanlış kararları sonucunda ortaya çıktığını söyledi. Tuncay Karaçorlu sözlerine “Ülkemizde Ankara ve Beşiktaş belediyeleri gibi utanılacak belediyeler varsa, Eskişehir Belediyesi gibi gönenç duyulacak belediyeler de var. Eskişehir halkı gibi, belediye başkanlığına göğsünü siper edecek halk var.” son verdi.

(EREN SARAN)