131019098
4 Mayıs 2024, Cumartesi

“SATIYORUM AMA SOR Bİ NEDEN SATIYORUM?”

9 Eylül 2017, Cumartesi 06:51

     


Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Çaltılıdere’deki tartışmalı arazi satışı hakkında, şahsi sosyal medya hesabından bir açıklama yayınladı. Acar, Çaltılıdere’deki arazi ile ilgili kimsenin çıkıp “Yahu kardeşim siz bu araziyi niçin satıyorsunuz?” diye sormadığını söyledi. Acar, arazi satışı ile ilgili Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na da farklı bir teklif sundu.

Belediye Başkanı Serkan Acar, son günlerde gündemi meşgul eden Çaltılıdere Mahallesi 461 parseldeki, hissesinin büyük bölümü Aliağa Belediyesi’ne ait olan arazinin satışı hakkında şahsi sosyal medya hesabında bir açıklama paylaştı. Belediye olarak yaptıkları hizmetlerin Aliağalılara ulaştırılmasında birçok engelle karşılaştıklarını belirten Başkan Acar, “Bunları mazeret olarak dile getirmiyorum. Sadece bir gerçeği açığa çıkarmak için, meseleyi ve gerçekleri sizler de görün, bilin diye söylemek durumunda kaldım.” dedi.

“ACİL ÇÖZÜM GEREKTİREN BİRKAÇ NOKTA VAR”

Ülkemizin son yıllarda ivmesi artan bir hızla hem iç, hem de dış göçe maruz kalan bir ülke olduğunu ifade eden Acar, “Bu iç göç kırdan şehre, doğudan batıya bir rota izliyor. Öyle görünüyor ki bu hareketliliği durdurmak mümkün değil. Merkezi hükümetin alması gereken tedbirler, yerine getirmesi gereken yükümlülükler var. Bunları anlatacak, bunları masaya yatıracak değiliz. Gerekirse onu da yaparız, ama göçün bizi ilgilendiren ve acil çözüm gerektiren birkaç noktası var. Kısaca onları zikredelim. Bu sorunlardan en önemli iki tanesini arsa-arazi temini ve hizmet şeklinde sayabiliriz. Arsa-arazi üretimi hem mesken için, hem işyerleri için, hem de dinlenme-eğlenme amaçlı yerler için gerekli. Bunu temin etmek de Belediye olarak bizim görevimiz. Millete hizmet götürmek ise bizim asli görevimiz. Belediye olarak doğrudan sorumluluk alanımızda bu ikisi olduğu için bunları saydım. Yoksa göçün kültürel uyumdan demografik yapı değişimine kadar birçok alanı ilgilendiren yönlerinin olduğunun biz de farkındayız.” ifadelerini kullandı.

“BELEDİYELER ARSA DA SATARLAR, ARAZİ DE SATARLAR”

Belediyelerin temel görevlerinden birinin de hizmet ulaştırdıkları il yahut ilçede mesken veya işyeri için kullanılmak üzere arsa ve arazi üretmesi olduğunu dile getiren Acar, “Arsa ve arazi üretiminin milletin gündelik hayatına doğrudan temas eden yönleri de var. Biz belediye olarak böyle bir görevle de yükümlüyüz. Belediyeler bir kamu kurumudur ve kamu kurumu olmaları hasebiyle Belediyelere intikal eden arsa ve araziler vardır. Belediyeler bu arsa ve arazileri hem en önemli hizmetlerinden olan mesken ve işyerleri için arsa-arazi temini için kullanırlar, hem de bu arsa ve arazileri satarak belediyeye gelir temin etmek için kullanırlar. Bu, belediyelerin en doğal hakkı ve üstelik yapması gereken bir iştir. Eğer belediyeler arsa-arazi üretimi ve satışı yapmazsa hem hizmet kusuru işlemiş olurlar, hem de bu hizmetlerin millete ulaştırılmasında aksamalara sebep olurlar. Belediyeler arsa da satarlar, arazi de satarlar. Bunda yanlış bir şey yok. Eğer bir yanlışlık aranacaksa arazi satışından sonra yapılan imar değişikliklerine bakmak lazım. Yanlış olan arazinin satışından sonra imar değişikliği yapmaktır.” dedi.

“8 BUÇUK KATI FİYATA SATILMIŞ, BUNUN NERESİ PEŞKEŞ”

Acar, yayınladığı yazıda tüm bunları neden anlattığını açıklayarak, “Bunun sebebi gayet basit bir mesele: Çaltılıdere’deki 597,5 dönümlük arazinin satışı ile ilgili yaşanan sorunlar yüzünden bunlara temas etmek durumunda kaldık. Çaltılıdere’deki arazinin satılmasının niçin gerektiğini soran bir Allah’ın kulu çıkmadı şimdiye kadar. Yapılan sadece tezvirat. Söylenen sadece yalan. İftiraların hiçbirinin iler tutar tarafı yok. Niye iler tutar tarafı yok hemen izah edeyim. Her şeyden önce kanun ‘hisse sahiplerinden birinin talip olması durumunda öncelikle satışın hisse sahibi talipliye’ yapılacağını hükme bağlıyor. Biz kanunun bu hükmünü uygulayarak satışı hisse sahibi olan kişiye yaparsak bunda herhangi bir yanlışlık yok. Arazinin peşkeş çekilmesi diye bir durum ise asla mümkün olamaz. Çünkü arazinin metrekaresi, rayiç fiyatın neredeyse 8 buçuk katı bir fiyatla satılmış. Bunun neresi peşkeş, onu da anlamak mümkün değil.” dedi.

“BİLGİSİZLİK, KÖTÜ NİYET KARŞISINDA HİCAP DUYUYORUM”

Arazi satıldıktan sonra imar planını değiştirmek yalanını izah etmek için utandığını vurgulayan Belediye Başkanı Serkan Acar, “Bu bilgisizlik karşısında, bu kötü niyet karşısında açıkçası hicap duyuyorum. Çünkü 597,5 dönümlük arazinin yüzde 60’ı birinci dereceden SİT alanı. Hepimiz biliyoruz ki birinci dereceden SİT alanına bir tek çivi dahi çakamazsınız. Arazinin geri kalan yüzde 40’lık kısmının ise tamamı rekreasyon alanı. Rekreasyon alanında neler yapılabileceği belli. Oraya da sadece mesire yeri, düğün salonu, kafeterya, spor alanları, aqua park gibi tesisler yapabilirsiniz, başka bir şey değil. Bu şekildeki mevcut imar planını değiştirebilecek kurumlar sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Ak Parti) ve İzmir Büyükşehir Belediyesi (CHP). Bu gerçeklere rağmen ‘satıştan sonra imar planını değiştirecek’ iftirasını atıyorlar. Bu sözleri duyunca onlar adına hicap duyuyor, onlar adına üzülüyorum. Bu yalanlara, bu tezviratlara itibar edecek olursanız biz çok kötü bir şey yapmışız. Oysa meselenin aslını bilirseniz bu meselede koparılan yaygaranın bir bardak suda fırtına koparmaktan pek farkı olmadığını görürsünüz. Kısaca izah ettim. Aqupark, düğün salonu, spor alanları.” diye konuştu.

“PROJELER İÇİN FİNANSMAN GEREKİYOR”

Acar, tüm bunlara rağmen kimsenin çıkıp ‘Yahu kardeşim siz bu araziyi niçin satıyorsunuz?’ diye sormadığını söyledi. Bu arazinin satışının tümüyle bir ihtiyaçtan kaynaklandığını söyleyen Başkan Acar, “Biz bu millete hizmet için yola çıktık. Aliağalıların layık olduğu hizmeti alabilmesi için her şeyi yaptık, yapıyoruz. Sayın Aziz Kocaoğlu’nun yapması gereken işleri de biz yapıyoruz. Çünkü Aliağalıların mağdur olmasını istemiyoruz. Biz de Sayın Aziz Kocaoğlu gibi hizmet etmek yerine laf üretmeye çalışırsak Aliağa’yı dünya şehri yapma hedefimiz doğrultusunda yürüyemeyiz. Biz Sayın Aziz Kocaoğlu değiliz, Aliağa’nın hedefleri var. Hem hizmetlerin aksamadan yürütülebilmesi, hem de geliştirdiğimiz bir takım projelerin daha hayata geçirilebilmesi için finansman temin edilmesi gerekiyor. Fakat hizmetlerin yürümesi ve Aliağa'nın İhtiyacı olan projelerin ivedilikle yapılması gerekiyor. Çünkü bu bizim temel görevimiz. Muasır medeniyetler seviyesine yetişmek için acelemiz var.” dedi.

“ARAZİYİ BEDELSİZ VERELİM, ŞAKRAN’IN KANALİZASYONUNU YAPIN”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “şufa” hakkını hatırlatarak kendilerini eleştirdiğine de değinen Acar, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı, “Küçük hissedarın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin arazi için yatırdığı parayı ödeyerek araziyi kendilerinden satın alabileceğini söylüyorlar. Tamam, bizim araziyi elden çıkarmak gibi bir derdimiz yok. Bizim derdimiz hizmetlerin yürütülmesi, projelerin uygulamaya konulabilmesi. Biz araziyi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verelim. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bunun karşılığında Çaltılıdere’deki araziye modern düğün salonları, kafeteryalar, restaurantlar, mesire ve spor alanlarının yanı sıra Kuzey İzmir’e hitap edecek bir Aquapark’ı gelecek yaza kadar yapsın. Araziyi bedelsiz olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verelim. Arazi için vermeleri gereken para ile de Yeni Şakran’ın kanalizasyonunu yapsın. Üstelik Yeni Şakran’ın kanalizasyonunu yapmak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işi, onların görev ve sorumluluğu altında. Biz Büyükşehir’den para almayalım, yeter ki İzmir Büyükşehir Belediyesi artık Aliağa için bir şeyler yapsın. Sevgili Aliağalılar, Aliağa’ya hizmet etmekten gurur duyuyoruz. Aliağa’ya hizmet bizim asli görevimiz. Hizmetlerimizi aksatmak istemiyoruz. Yeni projelerle hizmet ağımızı genişletmek istiyoruz. Çaltılıdere’deki arazinin satışının en önemli sebebi budur. Gerisi laf-ı güzaftır. Aldırış etmeyin. Selam ve hürmetlerimle…”

(VOLKAN GÜNDÜZ) 







 
Son Eklenen Haberler