TEOG’un kaldırılmasının ardından liselere giriş sistemini açıklayan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz öğrencilerin adreslerine en yakın 5 okulu tercih edebileceğini, bu şekilde öğrencilerin yüzde 90’ının sınava girmeden bir okula yerleştirileceğini açıkladı. Yılmaz’ın “Nitelikli okullara gitmek isteyen öğrenciler ise Haziran ayında merkezi sınava girecek.” açıklaması kamuoyunda tepkilere yol açarken, yeni sisteme bir itiraz da Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Aliağa Temsilciliklerinden geldi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TEOG yerine gelecek yeni sistemi açıkladı. Yılmaz yeni sisteme ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Yeni sistem tamamlandı. Yeni sistemde sınava girmek isteğe bağlı. Sınav mecburiyeti kaldırıldı. Mevcut sistem TEOG bugüne kadar gelenler arasında en iyi sistemdi. Neden değişti? Bu bir ihtiyaçtan kaynaklandı. Bu sınavın okul dışı kaynaklara öğrencileri yönlendirdiği şeklinde algı vardı. Demek ki sistem okul dışı kaynaklara yönelmeyi artırmış olabilir. Bu algıyı düzeltmemiz gerekiyordu. Ortaokullarda TEOG'a katılmak için ilave bir devamsızlık olduğu ortaya çıktı.”

Yılmaz, “Sınav 8. sınıfta başlıyordu ama çocuklar 6. sınıftan itibaren bir yarışa giriyordu. Bu sıkıntıları ortadan kaldırmak için stresi kaldıracak basit, kolay ve anlaşılır bir sistem getirelim dedik. Eğitim bölgesi ve sınavsız mahalli yerleştirme sistemini getirdik. Bu sistemde veli ve öğrencimiz adresine en yakın okuluna yerleştirilecek. Yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrencimiz var. Yeni sistemle veliler, çocuklarını ortaokula kaydettirdiği anda hangi liseye gideceğini bilecek. Ortaokul ile lise arasındaki bağı kurmuş oluyoruz. Tercihe bağlı ve adrese en yakın okula yerleştirme olacağı için bu yaştaki çocukların üzerindeki sınav baskısı da kalkmış olacak. Yüzde 90'ın üzerindeki öğrenci için geçerli.” sözleriyle yeni sistemi anlattı.

Eğitim müfredatından merkezi sınavlara yaşanan hızlı değişim ve dönüşüm birçok kesim tarafından kaygıyla takip edilirken itirazlar da yükseliyor. Bu yıl hem lise hem de üniversite giriş sisteminde değişiklikler yaşanırken hem öğrenciler ve öğretmenler, hem de veliler bu sürece ilişkin kaygılarını sık sık dile getiriyor. Sınav sisteminde yapılan değişikliklere ilişkin iki eğitim sendikasından da tepkiler yükseldi.

‘Yeni sistem yoksul halk çocuklarının aleyhine!’

Eğitim-Sen Aliağa Temsilcisi Alp Kuyumcu, değişen sınav sistemine ilişkin yaptığı açıklamasında; Milli Eğitim Bakanlığı’nın adrese dayalı sınav sistemi ile asıl hedefinin çocukları en yakın İmam Hatip Lisesi’ne yerleştirmek olduğunu vurguladı. Kuyumcu, “Bütün sınav değişikliklerinde ‘Çocuklarımızı sınav stresinden uzak tutacak bir sistem getiriyoruz.’ diyerek aynı ifadeyi kullanıyorlar. Değişmeyen tek şey öğrencilerin giderek artan sınav sistemi.” dedi.

‘Kura ile belirlense daha adil olur!’

MEB’in “Nitelikli okulları isteyenler, merkezi sınava girecek. Diğer öğrenciler evlerine yakın 5 okuldan birini tercih edecek.” açıklamasını tüm okulların niteliğinden sorumlu Milli Eğitim Bakanlığı’nın başarısızlığının itirafı olarak değerlendiren Alp Kuyumcu, “TEOG yerine getirilen sistem öğrencilerin istediği okula gitme hakkını kısıtlamakta, öğrencilerin % 95’ini mahallesine hapsetmektedir. Öğrencilerin hangi liseye gideceğinin kura ile belirlenmesi bile MEB’in sisteminden daha adil olacaktır!” vurgusunda bulundu.

Yeni orta öğretime geçiş sisteminin yalnızca özel okulları ve emlakçıları sevindireceğini belirten Sendika Temsilcisi Kuyumcu, “Sanki tüm okullar eşit ve aynı olanaklara sahipmiş gibi bir ön kabul ile öğrencileri kendi mahallelerinde bulunan okullara gitmeyi zorlamak öğrencileri ait olduğu toplumsal sınıfa göre eğitim almaya zorlamak anlamına gelecektir. Bu durum pek çok velinin öğrencinin gitmesini istediği okulların bulunduğu bölgeye taşınması veya adresini taşımasına neden olacaktır ki bu durumun yaratacağı sosyal ve ekonomik sorunlar oldukça ciddi sonuçlar üretecektir.” dedi.

“Yeni sistem, ‘adresin kadar oku’ sistemi!”

Değişen sınav sistemine ilişkin sendika olarak itirazlarının olduğunu belirten Eğitim-İş Aliağa Temsilcisi Mustafa Gök, “Bakanın müjde gibi sunduğu yeni sistem için; Eğitim Bölgesi Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi, Veli Tercihli Yeni Kayıt Sistemi, Velinin tercihine bağlı serbest kayıt sistemi şeklinde birkaç tane isim bulunmuş olsa da bu sistem: “Adresin kadar oku!” sistemidir.” dedi.

Sendika genel merkezlerinin konuya ilişkin ilk günden itibaren açıklamalarda bulunduğunu söyleyen Mustafa Gök, her öğrencinin adresine yakın 5 okulu tercih etmesi durumunda öğrencilerin % 92’sinin bu kayıt sistemi ile yerleştirileceğini geri kalan %8’inin ise Milli Eğitim Bakanı Yılmaz’ın tabiri ile “nitelikli” okullara gidebileceğini vurguladı.

“800 bin öğrenci İmam Hatip Liselerine gidecek!”

Bakan Yılmaz’ın, “Okul türlerine göre hiçbir öğrencimizi, istemediği bir başka okul türüne yerleştirmeyeceğiz” söylemine ilişkin ise Gök, “ Bakan böyle bir açıklama yapmıştır, ancak fen liselerinin 33 bin, sosyal bilimlerin 10 bin, Anadolu liselerinin 340 bin olmak üzere toplam kontenjan sayısı 380 bindir. Bu okulların tümü adrese dayalı öğrenci alsa dahi 1,2 milyon öğrencinin yaklaşık 800 bini imam hatip ve meslek liselerine yönlendirilecektir.” uyarısında bulundu.

Yeni sınav sisteminin ailelerin ekonomik durumları ile doğru orantılı olarak okul tercih etmesine neden olacağını ifade eden Mustafa Gök, “Ekonomik durumu iyi olanlar, çocuklarını özel okula göndererek bu sistemden kurtulabilecektir. Bu da özel okul oranının hızla artacağını gösterir. Ekonomik durumu orta olanlar, çocuklarının eğitimi için ‘iyi’ okulların olduğu semtlere taşınacak, bütün bir hayatını değiştirecektir. Ekonomik durumu kötü olan yurttaşlar ise “eğitim bölgesi” dayatmasına maruz kalacak, bu sistem eliyle gelecek imam hatip dayatması başta olmak üzere birçok uygulamaya boyun eğecektir.” şeklinde konuştu.

(EREN SARAN)