Ahmet Oktay: “Yaşanan kazanın nedeni taşeron sistemidir!”

TÜPRAŞ Rafinerisi’nde gerçekleşen patlamaya ilişkin bir açıklamada bulunan Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Ahmet Oktay, “Yıllardır ucuz işgücü adı altında yürütülen taşeron sisteminin ülkeyi iş cinayetleri konusunda getirdiği nokta ortadadır. İşverenlerin yasalardan faydalanarak taşeron sistemi adı altında örgütsüz, deneyimsiz ve bilinçsiz bir şekilde sadece daha az maliyet ve daha çok para kazanmak hırsıyla uygulamış olduğu çalışma yöntemleriyle yaşamını yitiren yine biz emekçiler oluyoruz.” dedi.

Yaşanan iş cinayetinde hayatını kaybeden işçilerin ailelerine sabır, yaralı işçilere ise acil şifa dileklerini ileten Ahmet Oktay, yaşanan kazada ihmali olanların araştırılması için şube olarak ellerinden geleni yapacaklarını duyurdu. Oktay açıklamasını “Bu duygularla tekrar yaşamını yitiren arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı arkadaşlarımıza da acil şifalar dileriz. Tüm örgütümüzün ve işçi sınıfının başı sağolsun.” diyerek bitirdi.

CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit: “İş kazaları da en az terör kadar can almakta!”

CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit TÜPRAŞ’ta 4 işçinin yaşamını yitirip, 2 işçinin yaralandığı patlamayı Meclis gündemine taşıdı. Genel Kurul’da söz alan Yiğit, ülkede yaşanan iş kazalarının terör olayları kadar can aldığını vurguladı.

Milletvekili Yiğit, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Özçelik’in yanıtlaması üzere hazırladığı önergesinde, “Ülkemizde meydana gelen iş kazalarının her geçen yıl artmasının önüne neden geçilememektedir? Bu konuda kapsamlı bir araştırma yapılmış mıdır? İş kazalarının önüne geçilememesinin ya da azaltılamamasının sebebi mevzuat mıdır yoksa bu konudaki denetimlerin yetersiz, yaptırımların caydırıcı olmaması mıdır? İş kazalarının her yıl artmasının ve daha çok can kaybına yol açmasının ülkemizdeki esnek çalışma yaşamı ve taşeron sistemiyle bir ilgisi var mıdır? TÜPRAŞ Rafinerisi'nde meydana gelen patlamayla ilgili bir inceleme başlatılmış mıdır? İlk belirlemelere göre, patlamadan işyeri yönetimi mi yoksa işçiler mi sorumludur? TÜPRAŞ'taki patlama sonucu yaşamını yitiren işçiler özlük hakları açısından hangi statüdedir? Yaşamını yitiren işçilerin ailelerinin mağduriyetine yönelik bir çalışma yapılacak mıdır?” sorularına yer verdi.

Emek Partisi İzmir İl Örgütü: “TÜPRAŞ Faciası yaşadığımız kıyametin adıdır!”

Emek Partisi İzmir İl Örgütü, Aliağa TÜPRAŞ tesislerinde yaşanan ve 4 işçinin öldüğü kaza ile ilgili bir açıklama yayınlayarak, yaşamını yitiren işçilerin ailelerine ve TÜPRAŞ işçilerine başsağlığı diledi.

Açıklamada TÜPRAŞ gibi Türkiye’nin en büyük işletmesinde böyle bir facianın yaşanmasını işçi sınıfının içinde olduğu trajik durumun “ cehennemvari” bir göstergesi olduğunu söyleyen EMEP, “TÜPRAŞ işçileri sendikalı, örgütlü ve mücadele deneyimi olan işçiler, onların üzerinde sürekli iş güvenliği açısından baskı kuruluyor ama bu tür faciaların yaşanması engellenemiyor. Çünkü taşeronlaş çalışma yaygınlaştırılıyor. Üretim süreci parçalanarak esnek çalışma dayatılıyor. Az işçi ile çok üretim yapılmak isteniyor, kısa zamanda çarçabuk işler bitsin isteniyor.” dedi.

TÜPRAŞ Rafinerisi’nde yaşananlardan KOÇ Holding’i, sendika bürokrasisini ve hükümeti sorumlu tutan Emek Partisi İl Örgütü, “Patronlar en çok Hükümet’ten güç alıyor, en çok sendikal bürokrasiden cesaret alıyor. Bürokrasi duymadım, görmedim, bilmiyorum diyerek geçiştiriyor. İşçiler ölmeye devam ediyor!” vurgusunda bulundu.

Patlamada hayatını kaybeden işçiler

Tüpraş Rafinerisi’nde hayatlarını kaybeden işçilerden 26 yaşında olan Mehmet Karademir, 2,5 yaşında Elif isminde bir kız çocuğu babası ve yaklaşık 2 yıldır TÜPRAŞ’ta bakım- onarım yapıyor. Şakran’da ailesi ile ikamet eden Karademir, yakınlarından edinilen bilgiye göre Yüzer tankın üzerinde olduğu esnada basınç nedeniyle yüksekten düşerek hayatını kaybetti. Mehmet Karademir’in vefat haberini alan anne ve babası Aliağa Devlet Hastanesi önünde bekledikleri esnada göz yaşlarına boğularak, “Küçücük kızı vardı, şimdi kime baba diyecek?” yakarışlarında bulundular.

Aynı yüzer tankta çalışan dört işçiden bir diğeri de 24 yaşındaki Kemal Şaşmazer. Bergama doğumlu olan Şaşmazer’in annesi hastane önünde sinir krizi geçirdi. Anne İlknur Şaşmazer tüm çabalara rağmen sakinleştirilemezken sık sık “Tüpraş benim canımı aldın, benim oğlumun hayalleri vardı. Gencecikti benim yavrum, Neden korumadınız benim oğlumu” şeklinde feryat etti.

İkisi kız biri erkek üç çocuk babası 44 yaşındaki Mehmet Dere’nin eşi Zehra Dere ise patlama haberini eşinin iş arkadaşlarından aldığını, hastanenin yakınında oturdukları için hemen acile geldiklerini belirtti. Sık sık kızlarına sarılarak ağlayan acılı eş, Mehmet Dere’nin bir yıldır burada çalıştığını ve cenazelerinin Adana’da ikamet eden yakınlarının gelmesinin ardından defnedileceğini iletti.

Patlamada hayatını kaybeden bir diğer işçi 40 yaşındaki Yusuf Kepenek’in ise Menemen’de ikamet ettiği, 3 çocuk babası ve cenazesinin otopsi işlemlerinin ardından memleketi Sivas’ta toprağa verileceği bilgisine ulaşıldı.

Tüpraş’taki patlamaya tepkiler sürüyor

Yaşanan patlamada hayatını kaybeden işçilere ilişkin Aliağalı siyasi partiler ve kurum temsilcileri sosyal medya hesapları üzerinden baş sağlığı mesajları yayımlarken, kazanın sorumlulularının araştırılması konusunda takipçi olacaklarını ifade ettiler.

Ayrıca İzmir Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi’nde çalışan Sağlık- İş üyesi işçiler ise, patlamada yaşamını yitiren işçiler için ve taşeron sistemini protesto için 2 gün yakalarına kokart takarak çalışma kararı aldılar.

Aliağa’da faaliyet gösteren bir danışmanlık firması da patlamada yakınlarını kaybedenlere ücretsiz psikolojik danışmanlık hizmeti vereciğini açıkladı.

(EREN SARAN)