131019098
5 Mayıs 2024, Pazar

KUYUMCU: ‘ALİAĞA’DA KİTLESEL BİR GÜCE SAHİBİZ’

16 Haziran 2017, Cuma 07:01

     


2016-2017 eğitim öğretim yılının son ermesinin ardından Eğitim-Sen Aliağa Şube Temsilcisi Alp Kuyumcu eğitim alanında yaşanan gelişmeleri, Aliağalı eğitimcilerin sorunlarını, ilçedeki okulların gelişim boyutlarını Aliağa Ekspres’e değerlendirdi.

Türkiye eğitim sisteminin en önemli sorununun her yıl yapılan müfredat değişiklileri olduğunu vurgulayan Kuyumcu, ilçemiz okullarında teneffüs ve spor alanlarının daraltılmasına dikkat çekti.

Yayınlanan KHK’larla birçok eğitimci ihraç edildi. Aliağa’da durum nedir?

Ülkenin geçtiği bu zor günlerde, OHAL şartlarında bile Aliağa’da Eğitim-Sen olarak bir kitlesel güce sahibiz. Bizim sendikamız yorucu ve yıpratıcı bu süreçten minimum üye kaybıyla çıktı. İzmir genelinde çok sayıda üyemiz ihraç edilirken Aliağa genelinde KHK’larla ilgili bir sıkıntı yaşamadık. Bunun dışında 29 Aralık Barış Eylemi ’ne katılmamız dolayısıyla benim de içinde bulunduğum 37 üyemiz ihraç istemiyle yüksek disiplin kuruluna gönderilmişti. Sendikamızın düzenlediği bir eyleme katıldığımız için bu dosyalar yavaş yavaş geri dönüyor.

Bu süreci Eğitim-Sen olarak nasıl aşıyorsunuz?

Bizler bu süreçte yaşanan bir sürü sıkıntıya rağmen bir dayanışma çemberi oluşturarak maddi manevi destek olabiliyoruz. Bu gücü de Eğitim-Sen’in çok güçlü bir hareket almasından alıyoruz. Hala Aliağa da 167 üyemiz var. Bu rakamın azalmıyor olması bizim yerimizde ne kadar güçlü durduğumuzun göstergesi. Tabi mesleki anlamda kıyıma uğratılmak istenilen bir süreçte Semih Özakça ve Nuriye Gülmen arkadaşlarımız ‘bizleri açlıkla terbiye edemezsiniz’ diyerek bir açlık grevine. Bizler Aliağa’da da arkadaşlarımız üzerinde uygulanan baskıya karşılık eylemler gerçekleştirdik. Arkadaşlarımızın grevi 100. gününe girdiği için artık hayati tehlikeleri var. Bir an evvel taleplerinin karşılanmasını istiyoruz.

Ülkede yaşananların kaynağında ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Ülkemiz genelinde işe giremeyen, para kazanamayan, evine ekmek götüremeyen, yurtdışına çıkmayan her açıdan kısıtlanmış bir kitle yaratıldı. Bu aslında bir korku iklimi yaymak için yapılıyor. Bunların içerisinde beyaz ve mavi yakalı birçok insan var. Türkiye’de böyle bir süreç daha öncesinde bu şekliyle yaşanmamıştı. Ülkemiz için yüz karası bir zamandan geçiyoruz ama Aliağa’da yer alan okullarda dolaştığımız zaman görüyoruz ki öğretmenler sanıldığı gibi korku çemberine dâhil olmuş değil. Mevcut eğitim sistemi içerisinde bile eğitimci olmanın bilinciyle ‘Ne yapabiliriz?’ kaygısı güdüyorlar. Yönetenler ne kadar üzerimize ateş saçsa da biz sendikalı öğretmenler olarak geri adım atmıyoruz.

2016-2017 eğitim-öğretim yılının sonunda ilçede yer alan okulların yeterlilik düzeyi nedir?

Aliağa’da başladığım meslek hayatımda 17. Yılımı doldurdum. Her zaman ileriye gidildiği söylenmesine, ilerleme var gibi görünmesine rağmen henüz istenilen düzeyde bir iyileşme görünmüyor. İlçemizde de çok uzak okullara bakmaya gerek yok. Çocukların teneffüs alanları, sosyal aktivite alanları günden güne azaltılıyor. Ayrıca her yıl yapılan müfredat ve sistem değişikleri dolayısıyla eğitimin bir gelenek kazanması engellendi. Elbette ki bu değişikliklerin olumsuz etkileri okullarımızda hissediliyor. Bu değişikliklerin asıl amacı sağlık sisteminde adım adım gidilen özelleştirme çabası gibi eğitim sistemimizin de özelleşmesinin çabası. İlçemizde bulunan öğretmenler olarak eğitimde yaşanan güven sorununa rağmen her sene çalışmalar yaparak en az kayıpla eğitim ve öğretim vermeye çalışıyoruz. Bizim amacımız topluma faydalı olabilecek değerler taşıyan bireyler yetiştirmek.

(EREN SARAN) 







 
Son Eklenen Haberler