Online diyet programı uygulamasıyla Aliağa'da adından söz ettiren Diyetisyen Başak Onat, Ramazan ayında kilo kontrolüne yönelik hazırlanan diyet listelerinin artış gösterdiğine dikkat çekerek "Bu ayda beslenmeye yönelik izlenebilecek en doğru yol sofrada sadelikten geçiyor" dedi.

Kilo problemi yaşayan ve sağlıklı şekilde kilo vermek isteyen herkese Whatsapp aracılığıyla online danışmanlık hizmeti veren Diyetisyen Başak Onat, Ramazan ayı için sağlıklı beslenme önerilerinde bulundu. Ramazan'da kilo kaybı için dikkat edilmesi gerekenler hakkında konuşan Onat, "Ramazan'a özel bir diyet programı arayışına gitmeden temel prensiplere sadık kalarak kilo kaybını sağlamak mümkün. Oruç sürecinde kahvaltı öğünü, öğlen öğünündeki ekmek grubuyla desteklenerek sahur yapılmalı. İftarı da öğlenin sebze ve et grubuyla birleştirerek yapmak diyet programının sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi demek olacaktır. İki ara öğün iftarla sahur arasındaki zaman diliminde mutlaka yapılmalı. Mevsimin yaz olmasının spor aktiviteleri açısından sağladığı avantaj da değerlendirilmeli. İftardan sonra biraz dinlenip 45 dakikalık orta tempolu bir yürüyüş yapmak sindirim sistemini rahatlatırken, kişinin günlük fiziksel aktivitesini sağlayacaktır" diye konuştu. 

"RAMAZAN İÇİN ÖZEL DİYETLERE İHTİYAÇ YOK"

Kilo kaybetmeye çalışanlar için normal şartlarda geçerli genel prensiplerin Ramazan'da da aynen uygulanabileceğini belirten Onat, " Sağlık sorunları yaşayan ya da kilo kaybına ihtiyaç duyan insanlara özel diyetler verebiliyoruz ancak Ramazan için özel diyetlere ihtiyaç yok. Yaşam boyu dengeli beslenme alışkanlığını edinmek için gerekli prensipler ramazanda da uygulanmalı. Kilo kaybetme sürecindeki kişinin takip ettiği bir zayıflama programı varsa tabi ki ramazan menüsü de o listenin prensipleri üzerinden programlanmalı. Özellikle gençler arasında Ramazan ayında oruç tutarak kilo kaybedilebileceği düşünülüyor. Oysa bu ayda yaşanan uzun açlık sürelerine rağmen kilo alınabiliyor. Arınma, sadeleşme ve rutin beslenme alışkanlığımızdan uzak kaldığımız Ramazan'da oruç süresince aç kalıyor fakat iftar ve sahurda belki de hiç yemediğimiz kadar yeme eğiliminde olabiliyoruz" şeklinde konuştu.

ÇOK YEMEK, UZUN SÜRE TOK KALMAYA KATKI SAĞLAMIYOR

Çok fazla yemek tüketmenin uzun süre tok kalmaya katkı sağlamadığını belirten Onat, Sahurda çok fazla yemek kişiyi gün içinde daha uzun süre tok tutmuyor, sadece mideye yorgunluk veriyor. Bu nedenle sahurda az ve öz bir kahvaltı sağlık açısından en doğru karar olacaktır. Yumurta, az tuzlu peynir, bol söğüş tercih edilmesi sahuru hafif ve sağlıklı geçirmeye yardımcı olacaktır. Zeytin çok tuz içermesi nedeniyle sahurda tüketilmemeli. Ekmeğimiz tam buğdaylı olmalı. Bunun sanına biraz kuruyemiş ve sulu meyveler eklemek faydalı olacaktır" diye konuştu.

PORSİYON KONTROLÜ ÖNEMLİ

İftarda ise uzun süren açlığın ardından yaşanan yeme isteğine dikkat çekerek porsiyon kontrolünün önemine değinen Onat, "Oruç açılırken çok fazla su tüketmek mide ağrılarına sebep olabileceği için iftarda iki bardağı geçmemek lazım. Sonrasında çorba gibi yumuşak kıvamlı yemeklerle devam edilmeli. Belirli bir miktar protein ve sebze almakta fayda var. Kuru baklagiller de sıklıkla tercih edilmeli. İftar soframızda mutlaka yoğurt olmalı ve sahur vaktine kadar ara öğünler yapılmalı. Hafif sütlü tatlılar ve meyveler bu ara öğünlerde tüketilmeli. Kızartma türü yemeklerden uzak durulmalı" dedi.

(Emel OTURAK)