131019098
2 Mayıs 2024, Perşembe

BİR ARSA TARTIŞMASI DAHA

9 Şubat 2018, Cuma 07:11

     


Bozköy tüzel kişiliğinin mülkü iken Bütünşehir Yasası ile Aliağa Belediyesine geçen, 212 ve 1455 parsel numaralı arazilerin Belediye Başkanlığınca icra işlemi sonucu satılmak istenmesi tartışmalara neden oldu. CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz, arazilerin hileli bir şekilde, değerinin altında satılmaya çalışıldığını söyledi.

Çaltılıdere’deki arsa tartışmalarının ardından bir arsa tartışması da Bozköy’den geldi. Aliağa Belediyesi’nin Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın ilk birleşiminde, Bozköy Mahallesi Ilıca Mevkii 212 parselde bulunan ve 21 milyon 891 bin 489 TL değer biçilen taşınmazın üzerinde kaç TL icra bulunduğu, 22 Şubat 2018 tarihinde satışa çıkarılacak olan arsanın belediye tarafından satın alınması, bu meblağın belediyede bulunmaması durumunda Belediyeye gerekli borçlanma yetkisinin verilmesi hususunda meclis üyeleri tarafından gündem dışı önerge verildi. Gündem dışı önerge konunun görüşülmesi için Plan ve Bütçe Komisyonuna oy birliği ile havale edildi. Komisyon raporunun mecliste görüşülmesi için Meclisin ikinci bir toplantı yapması kararlaştırıldı.

“HAKSIZ VE KAMU YARARINA AYKIRI BİR SATIŞ”

CHP Aliağa İlçe Başkanlığı da, konuyla ilgili vatandaşları bilgilendirmek üzere önceki gün akşam saatlerinde Bozköy Mahallesi’nde köylülerle bir toplantı gerçekleştirdi. Bozköy’deki toplantıya CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz, CHP’li Belediye Meclis Üyeleri Erol Güngör, Ulviye Öztürk, Bahar Deniz ve ilçe yönetimi katıldı. Bozköylülere, arsanın icralık durumu gelmesi ile ilgili süreci hakkında bilgi veren CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz, “Sizlerin yani Bozköy tüzel kişiliğinin mülkü iken Nisan 2014 de Bütünşehir Yasası ile Aliağa Belediye’sine geçen, ağır sanayi bölgesindeki, son derece kıymetli; 212 parsel numaralı 35500 metrekarelik ve 1455 parsel numaralı 9684 metrekarelik arazileriniz Belediye Başkanlığınca, hileli bir şekilde, değerinin altında ve haraç mezat satılmak üzeredir. Haksız ve kamu yararına aykırı olan bu satış girişimi hakkında, bu mülklerin gerçek sahipleri olan siz Bozköylü hemşerilerimizi bilgilendirmek üzere ziyaretinize geldik.” dedi.

“2015 YILINDA MECLİS GÜNDEMİNE GELDİ”

Söz konusu bu mülklerin, Bozköy tüzel kişiliğinde iken bir firmaya uzun süreli olarak kiralandığını ve bu kira sözleşmesinin tapu siciline kaydettirildiğini ifade eden Özcan Durmaz, “Arazilerin mülkiyeti belediyeye geçtikten sonra 2015 yılında, Belediye Başkanı bu arazilerin, kiracı olarak kullanan şirkete doğrudan satılması konusunu Belediye Meclisine getirdi. Bu talep Belediye Meclisinde CHP’li ve AK Partili üyeler tarafından 7 Kasım 2015 tarihli toplantıda, ‘Belediye mülklerinin ihalesiz ve doğrudan satışı yasaya aykırı’ olduğu için reddedildi. Belediye Başkanı ise buna rağmen, bu mülklerin aynı şirkete satışında ısrarını sürdürdü. Satış talebini 5 Ocak 2016 tarihli Belediye Meclisi gündemine yeniden getirdi. Bildiğiniz gibi belediye başkanının partisinin mecliste üye çoğunluğu yok. Kararın geçmesi için CHP’nin veya AK partinin üyelerinin de destek vermesi gerekiyor. Nitekim 5 Ocak 2016 tarihinde yapılan meclis toplantısında, belediye başkanının ihalesiz ve doğrudan satış talebi bir kez daha reddedildi.” diye konuştu.

“YENİ BİR CİN FİKRİ DAHA OLDUĞU BURADA DA ORTAYA ÇIKTI”

Durmaz, altı aydır itiraz etmelerine rağmen Belediye Başkanının, geçtiğimiz günlerde Çaltılıdere köyünün çok değerli bir mülkünü değerinin çok altında, ihalesiz olarak devrettiğini vurgulayarak, “Şimdi sıranın Bozköy’ün mülklerine geldiği anlaşılıyor. Başkanın köylerden belediyeye geçen mülkleri ihalesiz ve kamu yararına aykırı olarak, değerinin çok altında ve adrese teslim şekilde satma konusunda, siyasi ahlaka aykırı, yeni bir cin fikri daha olduğu burada ortaya çıktı. Daha önce Belediye Meclisi kararıyla satamadığı Bozköy’e ait 212 parsel numaralı 35500 metrekarelik, 1455 parsel numaralı 9684 metrekarelik arazileri şimdi hileli bir icra işlemi ile zorla satmaya çalışıyor. Aklı iyiliğe çalışan birisinin asla düşünemeyeceği plan ise şöyle kurgulanmış. Belediye, İzmirli madeni yağ satan bir firmaya 256 Bin TL tutarında borçlanmış ve firmanın avukatı Aliağa İcra Müdürlüğü’nden 2017/4430 E. sayılı dosyayla icra takibi başlatmış. Belediye icra dosyasına borcu ödememiş ve Bozköy 1455 numaralı parseli teminat olarak bildirmiş. Yani ‘Bu araziyi icradan sat, borcunu tahsil et’ demiş. Ağır sanayi bölgesindeki bu arazinin piyasa değeri sizlerin de gayet iyi bildiği gibi 10-15 milyon TL seviyesindedir. Tabii satılırken değerinin çok altında olan kıymet takdiri esas alınacak ve onunda yarı fiyatına üzerinde kiracı olan şirkete satılacaktır.” ifadelerini kullandı.

“212 NUMARALI PARSELDEKİ ARAZİ 22 ŞUBAT’TA İCRADAN SATILACAK”

Yine Belediyenin, İstanbul’dan hırdavat satıcısı bir firmaya 307 Bin TL tutarında borçlandığını ve firmanın avukatının Aliağa İcra Müdürlüğü’nden 2017/3620 E. sayılı dosyayla icra takibi başlattığını kaydeden Durmaz, “Bunun yanında Belediyeye taşeron işçi hizmeti veren bir firmada 1 milyon 149 Bin TL’lik icra takibi başlatmış. Belediye her iki icra dosyasına olan bu borçları da ödememiş ve Bozköy 212 numaralı parseli teminat olarak bildirmiş. Yani ‘Bu araziyi icradan satın, borcunuzu tahsil edin’ demiş. Ağır sanayi bölgesindeki bu arazinin piyasa değeri yine sizlerin de gayet iyi bildiği 40-45 milyon TL seviyesindedir. Tabii satılırken kıymet takdir değeri olarak belirlenen 21 milyon lira üzerinden satışa çıkılacak ve o rakamın yarı fiyatına, halen kiracı olan şirkete satılacaktır. Bu arazinin satış işlemleri ise son aşamaya gelmiş olup 22 Şubat günü arazi icradan satılacaktır.” dedi.

“KENDİ İSTEDİĞİ YERE SATMASI İÇİN KURULMUŞ BİR TUZAK”

Yapılan bu işlemlerin kanuna karşı hile olduğunu, Aliağa Belediyesinin mülklerini ihalesiz ve bedelinin çok altında, Belediye Başkanının kendi istediği yere satması için kurulmuş bir tuzak olduğunu söyleyen Özcan Durmaz, “Yapılan iş ve işlemler sahtelik ve kumpas kokmaktadır. Aliağa da hırdavat ve madeni yağ satan firmamı kalmamıştır ki belediye İzmirli firmadan madeni yağ, İstanbullu firmadan hırdavat almıştır. Bu alış verişler bile şaibelidir. Muhtemelen icradan satış işlemlerine dayanak yapmak üzere özel olarak seçilmiş firmalardır. Zaten her iki firmanın da avukatı aynı kişidir. Aliağa Belediyesi yıllık 120 Milyon TL gibi devasa bir bütçeye sahiptir. Bütçesine göre minnacık olan bu borçları ödeyemeyerek, icradan mülk sattıracak durumda değildir. Bozköy’ün bu çok kıymetli, nadide mülklerinin teminat verildiği alacak dosyaları 2017 yılının Ağustos- Eylül aylarına aittir. Oysa Belediye daha sonraki tarihlerde açılan alacak davalarına arazi teminatı vermeden doğrudan para ödemesi yapmıştır. Örneğin, 2017 Kasım ayında icraya verilmiş olan 2017/4657 E. sayılı bir elektrik malzemeleri firmasının alacak dosyasına 485 bin 913 TL para ödenmiş, 2017 Ekim ayında icraya verilen, Belediyenin taşeron işçi hizmeti satın aldığı bir firmanın 2017/4020 E. sayılı alacak dosyasına 495 bin 464 TL ödeme yapılmıştır. Benzer başka birçok başka dosya örnekleri de var ama uzatmamak için bahsetmiyorum. Ödemesi yapılan bu iki dosyanın tarihleri daha yeni ve tutarları ise arazi satışına konu olan diğer iki dosya tutarına yakındır.” diye konuştu.

“BELEDİYENİN BORCUNU ÖDEYECEK PARASI VARDI”

Durmaz, Belediyenin kasasına son birkaç ay içinde Çaltılıdere köyündeki arazi satışından 12,5 milyon TL, TEİAŞ’a Samurlu’da satılan araziden 2,5 milyon TL ve Karayolları kamulaştırmasından gelen 10 milyon TL olmak üzere toplam 25 milyon TL, bütçe gelirleri dışında fazladan para girmiştir. Yani Belediyenin parası vardır. Belediye başkanının niyeti sarih olsa, gelen bu paralarla önce icralık borçları öder, Bozköy’ün bu kıymetli arazilerini icradan sattırmazdı. Ya da belediyenin sahibi olduğu 1100 parça mülk içinden fiyatı borçla uyumlu olan başka küçük mülkleri teminat gösterirdi. Çok net olarak anlaşılmaktadır ki bu araziler, Belediyenin parası olmadığı için değil, adrese teslim satışa dayanak yaratmak için icradan, başkan tarafından özellikle sattırılıyor. İcradan yapılacak bu satışa, zaten kiracı olan ve kira sözleşmesini tapuya işleten firmadan başka kimse girmeyecektir. Çünkü kiracısı belli olan ve uzun süre daha kiracısı tarafından kullanılacak olan bu mülk kimsenin işine yaramaz. Bu kiracı firma da burayı kıymet takdir değerinin yarı fiyatına, gerçek değerinin ise çok altında icradan satın alabilecektir. Belediyenin bu tasarrufu kirli bir işlemdir. Ahlaka aykırı, kamu çıkarına aykırı, yasaya aykırı, insanlığa aykırıdır. Kimse bu işlemin icra yoluyla mecburi bir kamu mülkü satışı olduğuna, belediye başkanının bu işten menfaati olmadığına bizi ve hemşerilerimizi inandıramaz.” dedi.

“MUHALEFET MECLİS ÜYELERİ SATTIRMAMAK İÇİN HER TÜRLÜ ADIMI ATTI”

Kendisine kamu mülkü emanet edilen, şehir emanet edilen belediye başkanının, emanete ihanet ettiğini söyleyen Durmaz, “Gerçekten kamu çıkarına hizmet eden bir başkan böyle bir işe girer mi? Toplamı 1 milyon 800 bin TL olan borçlar için, Bozköylü hemşerilerimizin 50-60 milyon TL’lik mülklerini iç ettirir mi? Bu konu muhalefet partilerinin önerisiyle belediye meclisinin gündemine getirildi. Küçücük bir borca karşılık bu arazilerin satılmaması, Ak Parti’li ve CHP’li meclis üyelerince başkandan istendi. Belediyenin bu borçları ödeyebilecek durumda olduğu bilinmesine rağmen, Bozköy’ün arazilerinin haraç mezat ve kirli bir şekilde satışına engel olmak için, bu dosyaların borcunun ödenmesi amacıyla belediye başkanına bankadan kredi alabilme yetkisi verilmesi teklif edildi. Muhalefet meclis üyeleri kamu mülkünü korumak için her türlü adımı attı. Belediye başkanının bu olanlardan sonra, hala kurnaz kumpasına devam edip etmeyeceğini, milletten utanıp utanmayacağını ve bu kirli satış girişiminden vazgeçip geçmeyeceğini hep birlikte göreceğiz.” diye konuştu.

“BELEDİYE, ELİNDEKİ BÜTÇEYİ SAVURGAN HARCAMALARLA TÜKETİYOR”

Türkiye’de benzer büyüklükteki ilçelerin bütçe miktarlarının 4 katına sahip olan Aliağa Belediyesi’nin, elindeki bütçeyi savurgan harcamalarıyla tükettiğini, her geçen gün borçlarını artırdığını vurgulayan Özcan Durmaz, köylülere hitaben yaptığı konuşmasını şu sözlerle noktaladı, “Aliağa Belediyesi sınırlı miktardaki iş ve hizmetleri de borçlanarak yapmakta, bu borçları da ödemeyerek icraya taşıtmaktadır. Bozköy arazileri örneğinde olduğu gibi icradan yapılan bu satışları ise kirli yöntemlerle başka amaca hizmet edecek şekilde planlanmaktadır. CHP olarak diğer konularda olduğu gibi, ahlak dışı bir tertibe alet edilerek iç edilmeye çalışılan Bozköy arazileri konusunda da hemşerilerimize gerçekleri anlatmayı, kamu hakkını ve çıkarını sonuna kadar savunmayı bir görev sayıyoruz. Tüm haksız uygulamalara olduğu gibi Bozköy arazilerine göz diken gözü dönmüşlere karşı da halkımızla birlikte kamu hakkını sonuna kadar, takip edeceğimizi bir kez daha bildiriyorum.”

(VOLKAN GÜNDÜZ) 







 
Son Eklenen Haberler