Etkisini giderek artıran bahar mevsiminde havada uçuşan polen ve tozlarla birlikte alerjik hastalıklar da kapımızı çalıyor. Bahar aylarında ortaya çıkan vücutta tepkiye neden olan alerjen maddeler beraberinde alerjinin neden olduğu şikâyetleri getiriyor. Bahar alerjisinden korunmanın yollarını açıklayan Aliağa Tıp Merkezi’nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Haşim Aydın, bu tür rahatsızlıkların tedavi edilmediği zaman ileride daha ciddi hastalıklara yol açabileceği konusunda uyarıyor.

AYDIN, “HAYAT KALİTESİ OLUMSUZ ETKİLENİYOR”

Halk arasında saman nezlesi olarak bilinen ‘alerjik rinit’in bahar aylarında ortaya çıkan belli maddelere vücudun aşırı tepki vermesi şeklinde tanılandığını belirten Opr. Dr. Haşim Aydın, “Şikâyetlerin başında burun kaşıntısı, burun ve geniz akıntısı, gözlerde kaşıntı, sulanma, burun tıkanıklığı, boğaz ve geniz kaşıntısı, geçmeyen öksürük, nefes alma problemleri, bunların uzun sürmesine bağlı olarak da ağız, diş, damak yapısı problemleri geliyor. Alerjilerin sebep olduğu uykusuzluğun uzun sürmesine bağlı olarak ortaya çıkan gün içerisinde huzursuzluk, okul başarısında düşüş, iş yaşamı başarısında gerileme gibi sıkıntılarla hayat kalitesini genel olarak olumsuz etkileyen bir durumla sonuçlanabiliyor” dedi.

“EN ETKİLİ ÇÖZÜM KAÇINMAK”

Ağırlıklı olarak ağaç polenleri, çimen, ot gibi bitkilerin polenlerine vücudun gösterdiği tepkiyle oluşan alerjen olan maddelerin sebep olduğu rahatsızlıkların tedavi edilmemesi durumunda sinüzit, akciğerin etkilenmesine bağlı olarak astım ve geçmeyen öksürüklere neden olabildiğini hatırlatan Opr. Dr. Aydın, “Alerjinin ortadan kaldırılması çok nadir durumlarda mümkün oluyor. En etkili tedavisi kaçınmak. Ama bu maddeler havada o kadar kolay yayılıyor ki bundan kaçmak pratikte çok mümkün değil. Bu mevsimde mümkün olduğunca evin havalandırılmaması gerekiyor. Polen haritasına bakıp polenlerin yoğun olduğu saatlerde camların açılmaması, evde klima kullanılıyorsa bunların periyodik olarak bakımının yapılması, filtresinin aylık olarak değiştirilmesi, elektrik süpürgesi kullanılıyorsa bunun da mümkün olduğunca toz çıkarmayan su filtreli olan, havayı sudan geçiren cihazların kullanılması çözüm olabilir” şeklinde konuştu.

“GELİŞMİŞ TOPLUMLARDA DAHA SIK RASTLANIYOR”

Havadaki ve sudaki sentetik maddelerin vücuttaki alerjik reaksiyonları tetiklediğini dile getiren Opr. Dr. Aydın, “Alerji daha çok gelişmiş toplumların hastalığıdır. Özellikle sosyo-ekonomik durumu yüksek olan toplumlarda daha sık rastlanmaktadır. Bu durumun açıklanmasında sanayinin etkisinden söz edilebiliyor. Diğer yandan gelişmiş toplumlarda paraziter hastalıklara daha az rastlanıyor. Bu paraziter hastalıkların da bağışıklık sistemine etki eden vücuttaki bazı aşamalarda alerjik rahatsızlıkları önleyebildiği biliniyor. Bu noktada hayat kalitesi arttıkça alerjinin arttığı söylenebiliyor. Aliağa’da havanın kirli olduğu biliniyor. Hepimiz bu havayı soluyoruz, genetik olarak yatkınlık da varsa alerjik durular rahatça ortaya çıkabiliyoruz. Bu konuda hastalarımız bize çok sık başvuruyor” dedi. (Emel Oturak)