131019098
3 Mayıs 2024, Cuma

‘13 EYLÜL’Ü KUTLAMAK BELEDİYENİN GÖREVİ!’

13 Eylül 2017, Çarşamba 06:34

     


13 Eylül Aliağa’nın Kurtuluş Günü’nün ilçemizde kutlanmaması üzerine yaptığımız haberler sonrası ilçenin kurtuluşuna ilişkin tarihi bilgi ve belgelere hakim olan Selim Erkmen, gazetemize açıklamalarda bulundu.

13 Eylül 1922 Aliağa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünün kutlanmaması vatandaşlar arasında tartışmalara yol açmış, birçok vatandaş Aliağa’nın mülki amirliğinin ve Aliağa Belediyesi’nin kutlama organize etmeyişinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti. Aliağa Ekspres olarak vatandaşlarımızın bu rahatsızlıklarına ve taleplerine yer vermemize rağmen bugün 95. Yıldönümünde Aliağa’da herhangi bir resmi tören düzenlenmiş değil.

Konuyla ilgili yıllardır yaptığı araştırmalar ve açıklamalar ile tanınan Selim Erkmen, elinde bulunan bilgileri paylaşarak, bugünün kutlanması gerektiği ifadelerinde bulundu.

Erkmen Genel Kurmay Başkanlığı’na ait “1.Türk İstiklal Harbi Büyük Taarruzda Takip Harekatı” adlı eserde, konuyla ilgili bölümlerin yer aldığına değindi.

13 Eylül 1922 tarihinin anlatıldığı bölümde 1.orduya bağlı 2. Süvari tümeninin aldığı emir üzerine saat 10.00’da Karşıyaka bölgesinden Menemen-Aliağa-Reşadiye (şimdiki Zeytindağ) yolu ile yürüyüşe geçtiğinin belirtildiğini söyleyen Erkmen;

“Tümen gece saat 22.00’de Reşadiye iskelesinin 3 km. güneyinde açıkta geceliyor. Aynı zamanda 14. Piyade Tümeni de Menemen’in doğusunda yer alan Yahşelli bölgesinden saat 10.30’da hareket ediyor ve 7. Tümenden emrine verilen 23. Piyade Alayı’nı Helvacı Köyü’nden alıp, saat 23.00’de Reşadiye iskelesine varıyor.” dedi.

“Aliağa Kaçış Koridoru’nun içerisindedir”

Kayıtlardan yola çıkarak Aliağa’nın kurtuluşunun 13 Eylül’e tekabül ettiğine değinen Erkmen, Aliağa’nın 13 Eylül’e kalmış olmasının nedenini ise ‘Kaçış Koridoru’ olarak belirlenen güzergahta yer alması olarak açıklayarak, Türk askerinin soykırım yapmaktan kaçındığına vurgu yaptı.

Aliağa’da o dönem 80’in üzerinde Rum ailenin yaşadığını hatırlatan Erkmen, “Biz onlara kaçış imkanı vererek, halklar arasında aslında bir sorun olmadığını gösterdik. Ordumuz buluşma noktasını da kimsenin zarar görmesine izin vermemek için belirlemiştir. İki birlikten biri tarama görevi yaparak, arkadaki piyade askerinin önünü açarken, arkalarında da hiçbir çatışmanın çıkmaması için 10’ar kişilik asayiş ekiplerinin oluşturulduğunu biliyoruz.” dedi.

‘Aliağa’da böyle bir gelenek oluşmadı’

Aliağa’da sivil inisiyatifler dışında hiçbir zaman bu değerli günün kutlanmadığına dikkat çeken Erkmen, bunun nedenini ise böyle bir geleneğin oluşmaması, kent bilincinin olmaması şeklinde vurguladı.

13 Eylül 1922 Aliağa’nın Kurtuluşu ve 13 Nisan 1934 Atatürk’ün Aliağa’ya gelişi gibi iki önemli tarihe sahip olunup, ikisinin de belgelerinin bulunmasına rağmen, resmi kurumlar tarafından kutlanmaması, gerekli değerin verilmemesini eleştiren Selim Erkmen, “Böyle önemli tarihler çocuklarımıza derslerinde anlatılmalı, kamusal alanlara isimleri verilerek, halkın belleğinde canlı tutulmalıdır. Şehrin girişine veyahut merkezi bir alanına bir anı taşı koyarak dahi bu anıları yaşatıp, gelecek nesillere aktarabiliriz. Bizler özellikle Aliağa Belediyesi’nden bu konuda gerekli duyarlılığı göstermesini bekliyoruz. 13 Eylül’ü kutlamak seçimle göreve gelmiş sivil inisiyatif olan belediyelerin görevidir.’” dedi.

(EREN SARAN) 







 
Son Eklenen Haberler