NE TARAFTASIN?
2 Mayıs 2017, SalıTweet |
Serkan SELİNGİL
‘Yalan da olsa mutluyum ya bu bana yetiyor’ diye söyler Ahmet Kaya şarkılarından birinde. Gerçekten de öyle midir? İnsan kendisini mutlu eden bir yalana inanıp bir ömür geçirmeli mi, yoksa mutsuz olacağını bile bile var olan gerçeği kabullenmeli mi? Gerçek ve yalan… İnsanın hayatında birbirine tamamen zıt olan ve aynı zamanda hayata nasıl bakacağını belirlemek için birbiriyle sürekli mücadele halinde olan iki konu. Peki biz hangi tarafın galip gelmesini istiyoruz? Elbette ki gerçekler bizi her zaman mutlu etmez. Çünkü bir şeyin gerçek olması, onun sizin için iyi olduğu anlamına gelmez kimi zaman. Hayat içerisindeki var olma mücadelemiz sürerken sonucu mutsuzluk da olsa gerçekleri bilmek mi daha sağlıklıdır, yoksa mutluymuş gibi görünmek için söylenen yalanlar mı? İnsanın mutlu olmak için süsleyip inandığı yalanlar ise görünüşte mutsuz etmeyebilir. Ama bu da insanın kendini kandırması olmaz mı?
Yaşamda ne olursa olsun hep gerçeği söylemeli ve yalan konuşmamalı diyen insanlar doğru mu söylüyorlar? Hayatlarında her zaman doğruları duymak isterler mi? Bence hayır. Hiç bir insan kendisi hakkındaki kötü şeyleri duymaktan hoşlanmaz. Gerçeği bilmek kimilerinin yükünü hafifletir, kimilerininse yaşamdaki yükünü ağırlaştırır. İnsanlar çoğu zaman mutsuz eden gerçekleri bilmek istemezler ve ona gözlerini kaparlar. Kendilerine mutlu olduklarını düşündükleri, inandırıcı yalanlar söylerler. Hatta zaman içerisinde kendilerini bu yalana öylesine kaptırırlar ki, bildikleri tek gerçek, inandıkları o yalan oluverir.
Gerçekler insanın en çok görmek ve anlamak istemediğidir. Oysa ki gerçek mutluluk gerçekleri görebilmek cesaretinden geçer. Mutluluk; neşe, kahkaha ve gürültü patırtı demek değildir. Mutluluk insanın varoluşu ile bu dünyada yaşanan gerçeklikleri görebilecek cesaret ve metanete sahip olanların ulaşabileceği bambaşka bir boyuttur. İçinde acı da vardır, huzur da vardır, kahkaha da vardır. Sonsuz bir mutluluk olamayacağı gibi, sonsuz bir acı da olamaz. Mutluluk tüm duyguların kimseye zarar vermeden yaşanabildiği, etraftaki insanlara da bulaşan bir duygu durumudur ve ancak gerçekleri görebilmekten, algılayabilmekten geçer.
OKUMALI/GÖLGESİZLER
Hasan Ali Toptaş’ın –belki de– en çok okunan ve yayımlandığı tüm dillerde büyük bir şaşkınlık ve beğeniyle karşılanan romanı. Gölgesizler, bir kayboluşlar anlatısı; aniden kaybolmaların, beklenmedik dönüşlerin, ölümlü büyülerin, devlet nezdine düşen gölgelerimizin aynası. İki farklı zamanda ve mekanda geçen hikaye bir taraftan okurların kafasını karıştırıp merak uyandırırken diğer taraftan yaşanan olaylar ile gerilim sunuyor. Romanın akıcı dili de okumasını kolaylaştırıyor.
Tekrarların tekrarını okumamızı sağlayan karakalem bir güvercin; bir garip cinayet ve doğum hikâyesi. Ve kokusu burnumuzda tüten, cevabından korktuğumuz bir soru cümlesi: “Kaar nedeen yağaar, kaaarrr?”
İZLEMELİ/ÖLÜMCÜL DENEY: DEJAVU
Bir grup üniversite öğrencisi klinik bir ilaç denemesinde yer alır. Deney beklenmedik bir yan etkisi ortaya çıkar ve kendilerine ölenlerin vahşi görüntülerini gösterir. Beklenmedik yan etki dolayısıyla nasıl öldürüleceklerini görmeleri de cabasıdır. Sonra ise bunlar gerçekleşmeye başlar. Kaderden kaçmak için zekice hamleler yapmaları gerekmektedir. Ancak bu süreçte katilin aralarında olduğunu keşfederler... Katilin de tıpkı onlar gibi geleceği görebildiğini fark eden grup, hayatta kalabilmek için bir adım önde olmak zorundadır...
D.J. Viola'nın yönettiği filmin senaryosu da D.J. Viola, James Hibberd ve Rob Warren Thomas'a ait. Başrollerinde ise Nathan Kress, Virginia Gardner, Kirby Bliss Blanton, Ryan Higa, Mark Furze ve Ethan Peck yer alıyor.
DİNLEMELİ/KOZAKULUÇKA
Son dönemde özellikle dijital platformlarda paylaştığı kayıtlar ile dikkat çeken Deniz Tekin, ilk stüdyo albümü "Kozakuluçka’ yı Avrupa Müzik markasıyla 7 Nisan 2017'de yayımladı."Kozakuluçka" albümünde vokal performansının yanı sıra söz yazarı ve besteci olarak da öne çıkan Deniz Tekin, albümünde versiyonlar ile birlikte 9 şarkıya yer verdi. Kendisinin dışında söz yazarı ve besteci olarak Aziz Zafer Tekin'in bir şarkısını yorumlayan genç müzisyen, bir de Ahmet Kaya & Yusuf Hayaloğlu klasiği "Beni Vur"a farklı bir yorum kattı.