ADAM GİBİ DEĞİL İNSAN GİBİ
20 Haziran 2017, SalıTweet |
Serkan SELİNGİL
‘Adam gibi adam olmak…’ Ne çok duymaya başladığımız tabirlerden olmaya başladı öyle değil mi? Gerek yaşadığımız çevrede gerekse sosyal medya başta olmak üzere yazılı, görsel ve işitsel medyada kendisini bu tanımlamayla nitelendiren insanlara rastlamak oldukça kolaydır. Peki nedir ‘Adam gibi adam’ olmak? Kriterleri nedir? Toplumsal değerlere uygun olmayan söylem ve hareketlerde bulunulsa da neden adamlığa laf söyletilmez? Üstelik ‘Adam’ tabiri toplumda sadece erkeklerin kastedildiği bir tanımlama gibi görünse de kadın erkek ayırmadan insan gibi insan olabilmek değil midir? Zor sorular gibi görünse de cevapları oldukça basit aslında. Adam olmanın birinci şartı, insan olmaktır. İnsan olmanın olumlu değerlerini özünde toplamak, yakışanı yapabilmektir. Pek tabi cinsiyeti de yoktur.
‘Adam gibi adam ‘ olmak denilince aklıma hep bu bilindik hikaye gelir; Çok eskiden bir adamın, haylaz ve yaramaz bir oğlu varmış. Adam, çocuğunun her yaramazlığı sonunda; ''Oğlum sen adam olamazsın!'' dermiş. Oğlu da “İleride göreceksin nasıl bir adam olduğu mu sana göstereceğim” dermiş babasına. Gel zaman, git zaman bizim oğlan, okuyup vali olmuş. Vali olduğu gün yardımcısına emir verip babasının ismini vererek; “Gidin falan köyde bir adam var onu alın getirin” der. Emir–demiri keser misali valinin yardımcısı valinin babasını apar topar alıp valinin yanına getirir, babasının içeri girmesiyle oğlu “Baba bana adam olamazsın diyordun bak ben vali oldum” der. Babası da “Oğlum ben sana vali olmazsın demedim ki, adam olamazsın dedim, adam olsaydın babanı ayağına getirtmezdin” demiş.
Günü yaşa, gel geç değil hayat. Kariyerimizin, malımızın mülkümüzün, gücümüzün faydalı bir şekilde kullanılmadığı sürece yaşantımıza değer katmayacağının farkına varmak gerekiyor. Dünyanın yalnızca kendi çevremizde dönmediğini fark ve kabul edip insanlara değer vermek, çevreye saygı göstermek, insanları gerçek anlamda sevmeyi öğrenmektir esas olan. Bir iyilik yaparken onu gerçekten isteyerek yapabilmek önemlidir, Doğruları hiç korkmadan söyleyebildiğimiz gibi yanlışları da hiç korkmadan söyleyebilmek de keza öyle. Nihayetinde ‘Adam gibi adam’ olmak da insan olmak da kendi elimizde. Ne mutlu aradaki farkı görüp insan olabilmeyi seçene...
OKUMALI/LEYLA'NIN EVİ
Zülfü Livaneli, Leyla'nın Evi'nde her biri ayrı bir dünyadan gelen insanların hayatlarını bir İstanbul romanında kesiştiriyor...
Boğaziçi'nde Bosnalılar Yalısı'nda doğup büyümüş paşa torunu Leyla Hanım, yalının yeni sahibi Ömer Cevheroğlu tarafından sokağa atılır ve mahallenin çocuklarından gazeteci Yusuf'un Cihangir'deki bekâr evine sığınmak zorunda kalır. Yusuf'un sevgilisi Rukiye (sahne adıyla Roxy), Almanya'da peep show'larda modellik yapmış, hip-hop tarzı müzik yaparak "yırtmaya" uğraşan bir Almancı kızıdır. Leyla Hanım, yalının yeni sahipleriyle görüşmeye çalıştığı bir gün, Ömer Bey'in babası, Kadızade Konağı'nın emektar vekilharcı, dört kuşaktır konaklarda hizmetkârlık yapan bir aileden gelen Ali Yekta Bey ile tanışır. Her biri ayrı bir dünyadan gelen bu insanların hayatlarının kesişmesi, onları hem kendilerini hem de birbirlerini değiştirecekleri, kimi zaman acılı kimi zaman eğlenceli bir sürece sokacaktır.
İZLEMELİ/ ARABALAR 3
Tecrübeli yarışçı Şimşek McQueen, elde ettiği bütün başarılara rağmen artık yeni nesil yüksek teknoloji ürünü arabaların gerisinde kalmaya başlamıştır. Özellikle de çaylak Jackson Storm, ortalığı kasıp kavururken herkes McQueen'in pabucunun artık dama atıldığını düşünmektedir. Ancak eski şampiyon, yeni yarış teknisyeni Cruz Ramirez'in de yardımlarıyla daha hızlı olamasa da daha akıllı hareket ederek Storm'u geçip Piston Kupası'nı alabilmek için yeniden bir şans yakalayacaktır.
DİNLEMELİ/ TARKAN-10
Tarkan'ın yeni albümü 10 piyasaya çıktı. En son 2010’da ‘Adımı Kalbine Yaz’ ile hayranlarının karşısına çıkan Tarkan, uzun süredir üzerinde çalıştığı onuncu albümü ‘10’ ile yaza damga vurmaya hazırlanıyor. Megastar, DMC etiketiyle çıkan 10’uncu albümünde 14 yeni şarkıya yer verdi. Albümde, kendi söz ve bestelerinin yanı sıra Sezen Aksu, Aysel Gürel, Nazan Öncel, Günay Çoban, Gülşah Tütüncü, Ümit Sayın, Murat Matthew Erdem-Ayça Z. Aydın (Miya) ve Serkan İzzet Özdoğan imzalı şarkılar da bulunuyor.