BİLEREK DEĞİL İSTEMEDEN
20 Şubat 2018, SalıTweet |
Serkan SELİNGİL
İnsanın büyüme göstergelerinden birisidir hatalarından ders çıkarması. Çocukken yapılan hatalar genelde masum hatalar olup ebeveynler tarafından uyarılarda bulunulsa da genelde gülünüp geçilir. Ama çocuk bünye büyüdükçe yapılan hatalara gülünüp geçilmesi mümkün değil. İçinde bulunulan koşullar ve ihtiyaçlar değişiyor çünkü. Yapılan hatayı durup düşünmek, bir daha yinelenmemesi için durumu objektif olarak değerlendirmek ve ders çıkarmak gerekir.
'İnsan beşer, kuldur şaşar’ demiş atalarımız. Bir şeylere ulaşmak, bir şeyleri başarmak için yapılan eylemler esnasında hatalar doğar. Bunlar yaşamın içinde var olan şeyler. Bazılarımız yaptığı hatalar yüzünden kendisini cezalandırır. Hataların isteyerek yapılmadığını unutarak. Bu sebepten kendimizi cezalandırmanın anlamı yok. Cezalar cesaret kırar, korkak davranmaya sebep olur. Hareket alanını daraltır ve başarıya ulaşmada zorluk çıkarır. Hata yapmaktan korkarak adım atmamak, risk almamak en büyük başarısızlıklara sebep olur. Yaşanılanlardan ders çıkarmak için öncelikle hata yapma korkusunu yenmek gerekir.
Yapılan hatayı kabullenmek sanıldığı kadar kolay olmasa da yapılanı kabullenip onunla yüzleşmeyi bilmek de önemli. Özel yaşamda, iş/okul yaşamımızda hata yapmak bazen kaçınılmaz olur. Yanlış insanı seversiniz… Yanlış şeylere ağlarsınız... Yanlış kararlar alırsınız… Bunlar olabilecek şeyler. Burada mühim olan, neyi istediğimizin ve nerede yanlış yaptığımızın farkına varıp ona göre ders çıkarmayı bilmektir.
En nihayetinde yaşamak hata yapmaktır. Başarısız insanlar hatalardan ders almak yerine aynı hataları tekrar edip durur. Başarılı insan ise hatayı kabullenir, ders alır ve tekrar etmez. Denemeden başarıya ulaşılıp ulaşamayacağını bilmek mümkün değil. Tıpkı ömür boyu hiç hata yapmadan yaşamanın mümkün olmayacağı gibi. Zamanı geri sarmaya gücümüz yok. Hatalardan ders çıkarmak, işleri yoluna koyar.
OKUMALI/ AŞIKLAR DELİDİR YA DA YAZI TURA
Saatin içindeki kum taneleri gibi parmaklarının arasından akıp giderken hayat, hikâyeleriyle birbirini tamamlayan iki âşık, belirsizlik içinde sevgilerini var ediyor. Ama bazen kum saati sadece akmıyor, yere düşüp kırılıyor, kumlar ortaya saçılıyor. Böyle anlarda ailenin sadece huzur ve güzelliği değil geçmişe terk edildiği sanılan hatıraları, marazları da taşıdığı anlaşılıyor. İki âşığın genetik bir hastalıkla kesişen yolları bir noktada ayrılsa bile biri İstanbul’da, diğeri New York’ta aynı nefesi alıp vermeyi sürdürecekler… nefesleri yettiği sürece. Ayfer Tunç, ilmek ilmek işlediği cümleleriyle modern bir destan yazıyor. Âşıklar Delidir ya da Yazı Tura ailenin, arkadaşlığın, sadakatin, hastalığın ama en çok deliliğin ve acının öyküsü.
İZLEMELİ/ ÖLÜMLÜ DÜNYA
Uzun yıllardır Haydarpaşa Garı'nda Anadolu Tat Lokantası'nı işleten 8 kişilik Mermer Ailesi, dışarıdan bakıldığında işinde gücünde, sıradan bir esnaf ailesi gibi görünmektedir. Ancak bu ailenin sakladığı büyük bir sır vardır. Aile üyeleri kiralık katillerden oluşmaktadır ve dünya çapındaki bir örgüt için çalışmaktadırlar. Ancak yaptıkları bazı hatalar sonrasında deşifre olup açığa çıkarlar. Bu noktadan sonra peşlerine düşen örgütten kaçmak dışında bir seçenekleri kalmayacaktır.
DİNLEMELİ/ KOYU ANTOLOJİ
Teoman “Koyu Antoloji” adlı yeni albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Toplam 26 şarkının yer aldığı albüm sanatçının eski popüler çalışmalarının şimdiki teknoloji eşliğinde yeniden düzenlenmesi ile ortaya çıktı. Albümün ilk video klibi 2004 yılında çıkan "En Güzel Hikayem" albümünde bulunan "Tuzak" isimli şarkısının yeni düzenlemesine çekildi...