İNATÇILIK
3 Kasım 2016, PerşembeTweet |
TUNCAY TÜRKMEN
Çocuklar bazı gelişim dönemlerinden geçerek büyürler. İnatçılık da bu gelişim dönemleri içerisindeki bazı dönemlerde ortaya çıkan doğal bir süreçtir. Çocuklar 18 ay – 48 ay arasında geçen bir süreçte bu durumu yaşayabilirler. Bu dönemde çocuk kendinin farkına varır ve bireyselleşme çabasına girer. Bu dönem “2 YAŞ SENDROMU” adı ile anılır. Aynı şekilde ergenlik çağında da kendini ispat etme çabasında olan ergen de inatçı davranışlar sergiler.
Bu özel durumda ebeveynler dikkatli olmalı ve gelişim sürecinde bazı hususlara dikkat etmelidir. Dikkat edilmediği durumlarda ebeveynler ile çocuk arasındaki ilişikler zedelenmekte ve sağlıksız yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır.
İlk husus, çocuğun inadına inat ile karşılık vermemektir. Belirli bir çerçevede bırakmak ve bunu gelişimin doğal bir özelliği olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Eğer yetişkin inatçılığa inatla cevap verir ve bunu devam ettirir ise zamanla bu durum çocukta bir kişilik özelliği olarak kalıcı olabilir. Çocuktan beklenen davranış açık ve onun anlayacağı seviyeden olmalıdır. Eğer inatçı tutumu bir olay için devam ediyor ise en basit çözüm hemen çocuğun dikkatinin farklı bir noktaya çekilmesidir. Çocuktan gelen talepler özellikle inatçılık durumlarında gelişiyor ise bunu yetişkin o anda değil de sakinleşip inatçılığı bittikten sonra çocuğa sunması daha olumlu sonuçlar çıkaracaktır.
“Falanca gibi inatçı ya da filanca da aynı böyleydi” gibi etiketlemelerden kaçınmak çocuğun algısı için önemlidir. Genellikle çalışan annelerin çocuklarında inatçılık davranışı fazla olabilir. Burada dikkat çekmek ve ilgi beklentisi söz konusudur. Anneler bu durumu tespit ettiklerinde çocuklarıyla biraz fazladan vakit geçirmeleri iyi olacaktır.
Çocuktaki inatçılık davranışı özellikle dışarı çıkıldığında ya da alış – veriş esnasında oldukça sık görülür. Çocuk bağırmasını veya ağlamasını kullanarak istediğinin alınması yönünde ebeveyne baskı uygular. Bu durumda çocuk sussun diye istediği alınması oldukça yanlış bir tutumdur. Dışarı çıkmadan önce evde çocuğun temel ihtiyaçları giderildikten sonra gidilecek ortam anlatılmalı ve istenilen davranış şekilleri ayrıntılı bir şekilde ifade edilmelidir. Alış – veriş için “ sana bir şey almayı düşünüyoruz. Ancak seçerek, bakarak alacağız, acele etmemelisin.” Veya marketten alınacak bir isteği için “sadece 1 adet istediğini alabilirsin. Ona göre almak istediğine karar ver” şeklinde isteğini sınırlamak ve bu tutumu devamlı yapmak, tutarlı olmak çocuğun sınırlarının neler olduğunu anlamasına ve şartlarına göre davranmasına yol açacaktır.
Ergenlik döneminde ise ebeveynlerin dikkat etmesi gereken ergenin inatçılık davranışını sergilemesine olanak sağlayacak fırsat vermemektir. Ebeveynlerin ortak hareket etmeleri ve birbirlerinin kararlarını ezici davranışlardan kaçınarak, destekleyici ve tamamlayıcı davranışlar sergilemek önemlidir.
Özetle her yaşın kendine özgü özellikleri ve geliştirilecek davranışların süresi, çeşidi, uygulanış biçimi, zamanı ortamı farklılık gösterir. Bu açıklamalar dikkate alınsa da bazen sorunu aşmak ebeveynler için oldukça güç olabilir. Bu durumlarda bir uzmandan yardım almakta yarar vardır.
Tuncay TÜRKMEN / PSİKOLOJİK DANIŞMAN