KARNE VE TATİL
23 Haziran 2016, PerşembeTweet |
TUNCAY TÜRKMEN
Milyonlarca öğrenci geçen Cuma günü karnelerini aldı. Her çocuk ya da genç ve aileleri için önce bir dinlenme ve tatil dönemi öncelikli olacaktır. Tabi ki üniversite hayalleri kuran, yeni mezun olan veya mezun olmuş öğrenciler için asıl stresli süreç şimdi başlıyor. Hatta ilk aşamadan (LYS-1 ve LYS-4 sınavları) geçildi bile. Hafta sonundaki LYS sınavlarına girecek öğrencilere şimdiden başarılar dilerim.
Sonuç iyi ya da kötü, karne çocuğun karnesidir. Ancak ellerinizdeki karneler, ne çocuğunuzun zekâsını yansıtır, ne de onun karnesi sizin sorumluklarınızı değiştirir.
Karne zorluklarıyla veya kolaylıkları ile tatlısı veya acısıyla 8 aylık yaşanan bir sürecin bitişini ve yeni bir başlangıcı simgeler aslında. Karne her ne kadar çocuğa verilse de, aslında dönemin başarı değerlendirmesi sadece çocuk için yapılamaz. Nasıl eğitim çocuğa temas eden her unsuru (çocuk, aile okul, öğretmen gibi) kapsıyor ise eğitim – öğretim dönemi sonunda verilen karne de tüm bu unsurların performansını içerir.
Karne ders notlarının yazdığı bir belgedir. Ders notları her zaman zekânın, yaşam becerisinin bir göstergesi olmaz. Çünkü not sonuca verilen sayısal bir değerdir. Karnedeki notları tabi ki küçümsemiyorum, öğrencinin okul hayatındaki o dönemi kapsayan sorumluluklarının veyahut performansının da bir göstergesidir. Unutulmamalıdır ki, karnedeki aslan pay (iyi veya kötü) öğrencinin kendisine aittir.
Karnedeki ailenin payı nedir?
Aileler için "Ben başarılı olması için her şeyi yaptım. Harçlığını verdim. İstediği, ihtiyacı olan her şeyi aldım." demek ve kötü gelen karne için kızmak, iyi gelen karneyi "Karnemiz" diyerek sahiplenmek kolaydır. Ama unutulmaması gerekir ki en başta doğru okulu seçmek, çocuğu doğru ve objektif değerlendirmek, beklentileri ona göre dengelemek, gerektiği yerlerde destek vermek veya almak, sorunların farkına varıp gerekli yardımlara başvurmak ebeveyn olmanın bir parçasıdır. Çocuğun sorunları haricinde anne – babalar olarak okulları kaç defa ziyaret ettiniz? Okuldaki durumunu birebir öğretmenlerinden öğrendiniz mi? Veya okuldaki arkadaşlarının isimlerini biliyor musunuz? Kısacası çocuğunuzla her anlamda manevi ilginiz hangi boyutta idi?
Sonuç iyi ya da kötü, karne çocuğun karnesidir.
Ancak ellerinizdeki karneler, ne çocuğunuzun zekâsını yansıtır, ne de onun karnesi sizin sorumluklarınızı değiştirir.
VE TATİL BAŞLADI
Okullar kapandı. Şimdi dinlenme zamanı. Karne nasıl olursa olsun herkes dinlenmeyi hak etti. Çocuklar, aileler, öğretmenler. Önemli olan tatilin nasıl değerlendireceği.
Öğrenciler için oldukça uzun olan bir yaz tatili başladı. Yaz tatili demek çocuk ve gençler için tüm kuralların yıkıldığı bir zaman değildir. Yaşa göre yatma saati, yemek saati ve yeri aynı şekilde devam etmelidir. Esneklikler olabilir ancak bunlar alışkanlıklara dönüşmemeli.
Bilgisayarın, sanal oyunların süresiz oynanması, yatma saatlerindeki gecikmenin abartılması, yemek saat ve düzenlerinin tamamen değişmesi, okul açıldığında bir takım zorluklara neden olacaktır.
Ayrıca yazın uzun olduğu ve özellikle okuma-yazmayı yeni öğrenenlerin öğrendiklerini kolayca unutabilecekleri gözden kaçırılmamalıdır. Eksikleri ve öğrenme sorunları olanlar için de tatil değerlendirilmesi gereken bir tedavi, yeniden yapılanma sürecidir. Çocuğu sıkmadan, tatilde olduğunu unutmadan belli tekrarlar yapması, eksikleri tamamlaması yeterli olacaktır. Ancak kitap okumak vaz geçilmezler arasında olmalıdır. Tüm bunlar için aslında her gün bölünmüş ve belirlenmiş toplam bir buçuk – iki saat hem yeterli olacak, hem de tartışmaları engelleyecektir.
Karneler hayırlı olsun ve tüm öğrencilere, ailelere ve öğretmenlere iyi tatiller.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN / Tuncay TÜRKMEN