"HAYIR" DEMEK İSTİYORUM
11 Kasım 2016, CumaTweet |
TUNCAY TÜRKMEN
Büyüklerimizden öğrendiklerimiz, yetiştirilme şeklimiz, kendi ihtiyaçlarımızdan çok başkaları tarafından sevilmek ve önemsenmek ihtiyacı, zaman zaman onları memnun etmeye yönelik davranışlar sergilememize sebep olmuştur. Bu süreklilik arz ettiğinde üzerimizdeki yük artmaktadır. İlişkide olduğumuz kişilerle çatışırsak; onların fikirlerine karşı çıkarsak bize kızacaklarına, bizden uzaklaşacaklarına inanırız ki, bu durum bazen de gerçekleşir. Kimi zaman risk altına girmek yerine duygularımız, seçimlerimiz, haklarımız konusunda diğerleriyle uyum içinde olmak daha kolay bir yol olarak görülür. Eğer insanlarla uyumlu olursak, değer verileceğimizi, sevileceğimizi düşünürüz. Ancak kendimizi, insanları devamlı memnun etmeye çalışan, onları doğru-yanlış sürekli onaylayan konumda bulduğumuzda da, taşıdığımız yüklerden şikâyet etmeye başlarız. Kendimiz için talepte bulunmamak bu yaşamda değersiz olduğumuzu hissetmemize ve haklarımızı, duygularımızı, düşüncelerimizi savunamaz hale gelmemize, ifade edemeyişimize sebep olur.
Bir birey olarak kendimizi öne çıkarıp; kim olduğumuzu, ne istediğimizi, neye ihtiyacımız olduğunu karşı tarafa bildirdiğimiz zaman kendimizle barışma, kendimizi değerli hissetme yoluna adım atmışız demektir. Bu tutum agresiflik, iticilik ve karşı tarafı reddetme anlamına gelmez.
Eğer kendinizi seviyorsanız ve saygı duyuyorsanız, bir diğer anlamda “ben” diyebiliyorsanız; bu ilişkilerinizin sağlıklı devam etmesinde de yeterli olacaktır. Sizi seven insanlar, sizi gerçekten tanıyan ve kabul eden insanlardır. Bu ilişkilerde çok büyük çatışmalar yaşanmaz, yaşansa da çözümlenebilir.
Hayır diyemeyen insanların ihtiyaçları ve yapmalarının gerekli olduğunu düşündükleri şeylerle ilgili kafaları çok karışıktır. Bu tür insanlar için “Hayır” kötü, çirkin bir kelimedir. Eğer hayır derlerse diğer insanların onları sevmeyeceklerine, reddedeceklerine inanırlar. Oysaki hayır diyebilmek isteğimizi dile getirmektir, kendimize duyduğumuz saygının net bir ifadesidir. Bunu yapabilmek kendi ihtiyaçlarımızı göz önüne alabildiğimizi gösterir. Hayır diyemeyen kişiler diğerlerinin komutuyla dans etmektedirler; müziği kendi içlerinde duymaz, hissetmezler. Figürleri başkalarının istediği figürlerdir. Başkalarının çizdiği sınırlı alanda dans etmeye çalışırlar.
Kafanızın içindeki ezgiyle dans edin. Duyduğunuz müziğe sahip çıkın. Sizden istenen şeyi yapmak istemiyorsanız net olarak “Hayır” deyin. “Evet” dediğinizde gerçekten bunu istediğinizden ve karşılığında bir şeyler beklemediğinizden emin olun.
Sürekli “Hayır” diyemeyenler, bu davranışta (Evet veya Hayır’ı kullanmakta bir denge kuramayanlar) saygı görmezler. Diğerleri bu kişilere önemsiz, değersiz davranırlar. İnsanlar kimi zaman “Hayır” kimi zaman da “Evet” cevabı aldıklarında “Hayır”’ı saygıyla karşılar ve bu cevapları gerçek istekler olarak algılarlar. Kişi hem kendisi için hem de çevresi için isteklerini dile getirmek konusunda bir denge kurmaları ve davranışlarını bu çerçevede oluşturmaları, kendilerini kabul ettirme ve kendini ifade etme açısından değerli bir noktadır.
Duygularınızı net ve açıkça ifade edin. Açık ve net bir “Hayır”a insanların ne denli saygı göstereceğine şaşıracaksınız ve kendinizi çok daha değerli ve iyi hissedeceksiniz.
Tuncay TÜRKMEN / PSİKOLOJİK DANIŞMAN