DENİZKIZLARI- DENİZİN KADINLARI
16 Mart 2017, PerşembeTweet |
Cevat YILDIRIM
Deniz kokan kadın
Masmavidir yüreği.
Derya gibidir sevgisi
Gülüşü güneş
Durgunluğu mehtap.
Fikret Demir
Denizkızları yıllardır üstü kadın, altı balık olarak anlatılmış, çizilmiş gösterilmiştir. Eski gemiciler böyle söylemiştir.. Denizkızı efsanesi ilk olarak, M.Ö.1000 yıllarında Asur belgelerinde görülmüştür. Mitolojiye göre denizkızları Tanrıça sayılmıştır. Bazı efsanelerde denizkızlarının gemicilere kendini gösterip boğulmalarına sebep oldukları tamamen erkek dünyasının muhayyilelerinde yarattıkları ilkçağ masalıdır. Bazıları denizkızları anlatımlarının denizinekleri adı verilen canlıların insana benzetilmesinden doğmuştur derler. Homeros’un Odesius eserinde geçen “Sirenler” bir nevi denizkızı olsa da Foça Orak Adasının görünümünü tamamlayan güzel bir öyküdür. Yeryüzünde kadın ana, kardeş, çocuk, sevgili, aşk ve Kibeledir.(ana tanrıçadır.) Denizlerde “Sibel” adı verilen deniz ilahesi olsa da kadının denizlerde pek fazla adı ve cismi görülmemiştir.
Bazı ozanlar denizle kadına güven olmaz demişler. Kimisi de bu düşünceyi ya kadına, ya denize hakaret saymıştır. Bazıları da yine denizin ve kadının tadına doyulmayacağını dizelere dökmüş. Karalarda kadın kraliçedir, milletvekilidir, bakandır, başbakandır. Kadın öğretmen, hâkim, doktor, aşçı, çiftçi, işçi gibi mesleklere sahip emeği ile geçinen kişidir.
Kadınlar hakkında toplumda eskimiş, yanlış düşünenler tarafından düzenlenmiş atalar sözü sayılan tümceler ayıklanmalıdır. Osmanlı döneminde kadın kafes arkasındaydı. Atatürk laiklikle, getirdiği devrimlerle hem yurttaşlar yasasında hem de sosyal yaşamda kadına gerçek değerini vermiştir.”Yeryüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” tümcesi ile kadını yüceltmiştir. Atatürk’ün sağlığında kadın; muhtar, milletvekili seçilmiştir. Cumhuriyet idaresinin var olduğu sürede birçok kadınımız erkeklerin yaptığı tüm mesleklere atılmış, büyük başarılar göstermiştir..
Kadın, değişik işlerde karşı cinsin yaptığı birçok işte önemli hizmetler yapmış, ailesine ve vatana değerler kazandırmıştır. Ancak denizdeki meslekler kadınlara pek açılmamıştır. Ege, Akdeniz kıyılarındaki liman kasabalarında ve Uluabat, İznik gibi göllerde eşi ve oğluyla birlikte balıkçılık yapan, ağ temizleyen emekçi kadınlar vardır. Onların mücadelesine saygı duyuyorum. Emekleriyle elde ettikleri değerler hem kendilerine hem tüketici halkımıza yararlar getirsin.
Deniz kuvvetlerimiz savunmada büyük hizmetler görmektedir. Ticari gemilerimiz, yatlar limanlar arasında seferler yapmakta, bu deniz araçlarını hep erkek kaptanlar kullanmaktadır. Deniz işlerinde kaptan, süvari, tayfa işletmeci, rehber kaptan, motor tamircisi, miço vb. deniz meslekleri var. Buralarda kadın elini görmek yakın zamana kadar olası değildi.
1989 yılında Dünya Denizcilik Örgütü (IMO) kadın geliştirme programını başlatmıştır. Bu tür programlar kadının denizcilikle ilgisinin oluşmasında öncülük etmiştir. Baltık ve Uluslar arası Denizcilik Konseyi ile Dünya Denizcilik Federasyonu (ISF) tarafından hazırlanan rapora göre denizcilik kurumları insan gücü yönünden sıkıntıdadır. Bu tür programlar kadının ilgisini denize çekti. Son yıllarda gemicilikte teknolojik gelişmeler de oldu. Günümüzde kadınlar da yapılan değişmelerle gemileri kolaylıkla hareket ettirebilmektedir. (*) 1991–1992 yıllarında İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi kadın öğrenci kabul etmeye başlamıştır. 1992–1993 öğretim yılında Deniz Harp Okulu kadın subay adaylarını, okul dershanelerine almıştır. İ.Ü.1995 yılında Esra Erikçi isimli bir kadını denizci olarak mezun etmiştir. 2003 yılında Tuba Akal isimli kadın “uzak-yol kaptanı” olarak diploma almıştır. 2011 yılında Derya Yenice isimli kadın da “uzak-yol başmühendislik” belgesine sahip olmuştur.(**)
Eğitim alarak, Deniz Kuvvetlerinde ve sivil gemilerde görev alan kadın deniz insanları yetişmiş ve yetişecektir. Şimdiye dek kadınlarımıza denizin yüzünde hizmet vermeleri için onların masalsız, gerçek birer “Deniz Kızı” olmalarını sağlayamadık. İlgili fakülteleri kaptan, mühendis, personel müdürü olarak bitiren deniz kadınları gelecekte ülkemizin yüzünü güldürecektir.
Kıyı kasabalarımızdaki genç kızlarımızı denizcilik fakültelerinde eğitim görmeleri için öğretmenler, anneler babalar deniz kaptanları yol gösterebilirler. Yine motordan anlayan, tamir yapabilen teknik elamanlar ile yardımcı gemi kadınlarını yetiştirecek kurslar açılmalı. Bu konuda, Alto ve Sahil Güvenlik gibi kurumlar yardımcı olmalıdır diye düşünüyorum
Mustafa Kemal’in, ”Uygarlık kadının eseridir” tümcesiyle dünya emekçi kadınlarının 8 Mart tarihli günlerini saygıyla kutluyorum.
(*) Denizden Merhaba Dergisi, Nisan, Mayıs, Haziran 2015 Sayı: 6, s.21,
(**) Adı geçen dergi, Yıl 2015, Sayı:6, s.22,