KADINA SAYGILI OL
7 Mayıs 2022, CumartesiTweet |
Cevat YILDIRIM
Hazreti Ali der ki; “Kadına saygılı ol. Çünkü o insanoğlunun anasıdır” Bu güzel sözün anlamını kim bilir, kim anlar. Beş Mayıs günü aldığım gazetede üç kadın cinayeti haberini gördüğümde mideme bir ağrı saplandı. Sevdiğine, eşine, çocuklarının anasına, nişanlısına namlu doğrultan kişiler insan mıdır? O kişilerde vicdan, terbiye, kalp var mıdır?
Kadın, anne olunca geceleri uyumaz, yavrusunu besler, beşikte sallar, Sürekli çocuğuyla birlikte olur. Yanından ayrılmaz. Beraber olduğu için çocuğuna güven verir. Elinden tutarak analık sıcaklığını yavrusuna aktarır. Sevgi anneden çocuğa geçer. Kadınları yok etmeye girişenlerin acaba anaları yok muydu? Kadın cinayetleri nasıl önlenir? Medya yöneticileri, patronlar bu konuda ne yapacaklarını hiç mi düşünmezler. Kadına el kaldıran tüm mahlûklar önce tedavi edilmeli. Arkasından eğitime alınmalı. Yine vicdan sahibi olmaya yönelmezlerse, cezaevlerinin en karanlık yerinde uzun yıllar tutulmalı. Acaba kadınlara saygı noktasında siyasetçilerin ortak bir umarı olamaz mı? Çocukluğumda öğrendiğim bir atasözü şu an aklıma düştü. “Ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz” Bazıları İstanbul gibi memleket olmaz diye söyleseler de aslı Bağdat içindir.
Yıllar önce “Bağdat” gerçekten güzel bir vilayetmiş. Emperyalistler Irak’a girince çok kişiyi kurşuna dizdiler. Topla binaları yıktılar. Müzelerdeki kadimden gelen kıymetli eserleri yüklenip götürdüler. Tarihi yok ettiler. Bağdat’ın analarını ağlattılar. Yazık değil mi? Nerede Birleşmiş Milletler, nerede insanlık? Hep güçlüler mi haklıdır? Bir Fransız düşünür şöyle seslenmişti? “Kadın zayıftır, ama anneler kuvvetlidir” İzlediğim bir belgeselde kırda yaşayan kurt annenin iki haftalık yavrularına diğerleri kötülük yapmasınlar diye, mağaranın çevresinde dört döndüğünü gördüğümde hayvan olsa da bir canlının ne kadar güçlü ana olduğuna tanık oldum. Yine on yıl kadar önce yavrularını kediye kaptıran bir çift kumrunun günlerce ağlaştığını unutamam. Gerçek insanlar annelerin her varlıktan güçlü olduklarını düşünmelidir. Yeter ki dayanışma içinde olsunlar.
Dünyada var olan tüm analar çocuklarından ayrılamazlar. Bu düşünceyi anlayan komutanlar Kurtuluş Savaşı içindeyken öksüz çocukların hallerine bakıp, çocuk esirgeme kurumunu kurdular. Anaların sıcaklığını tutmasa da çocuklar devletin kanatları altına alındılar. Çocuklara verilen sevgi duygusu onları başarıya götürür. Analar çocuklarını beslemek, giydirmek, elinden tutup yürütmekle yetinmez. Yavrularına verdikleri sevgi ile onların mutlu insan olmalarını sağlar. Dil de anadan öğrenilir. O sebeple ananın öğrettiğine “anadil” denir. Bayram günlerinde öksüz yavruların nasıl boyunları bükük olduklarını anımsarım. Hoşgörü, cesaret, paylaşma, arkadaşlık demokrasi gibi güzel davranışlar çocukların benliğinde anne sevgisi ile gelişeceğini inanırım. Masallarımızda Keloğlan “Ağlarsa anam ağlar, kalanı yalan ağlar” der. Eğer mümkün olsa; mezarı kazar, annemi çıkarıp köşeye oturtur, defalarca onun elini, yüzünü öper, beni bırakma anneciğim derim. Zira annelerin gücü çok büyüktür. Analar daima sevgi ve saygıya layıktır. Bilgisayarda kocaman insanların annelerinin fotoğrafını yansıtıp altına onlar için duygularını dile getirmeleri son yıllarda çoğaldı. Asıl olan onlar hayattayken kıymetini bilmeliyiz. Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü anneler günü olarak kutlanır. Yüreğine ana sıcaklığı sinmiş olanlara sorarım. Acaba bir gün yeterli mi?
Bu konuda ne yazsam azdır. Atatürk’ün bir özlü sözüyle tüm anaları selamlarım. “Türk Milleti öyle analara sahiptir ki, her devrin büyük adamlarını böyle analar yetiştirmiştir”