131019098
25 Nisan 2024, Perşembe

GİT GEMİ DEMİR ATMA BU LİMANA (2 )

28 Aralık 2016, Çarşamba

     


Cevat YILDIRIM

Yusuf, kardeşi ve dedesi yanında ağıla doğru gittiler. Dede kısraktan inince böğürtlenlerin arkasına gitti. Cesedi çevirdi.

—Vurduğun kim biliyor musun? Yusuf omuzlarını silkti. 

—Yerde yatan ünlü Bulgar eşkıya Hiristo. Onu bir kez düze inince görmüştüm. Sonra tekrar dağa çıktı. Hem Türklere eziyet ediyor, hem de Yunan çeteleri ile boğuştuğunu duymuştum. Yunus ve Yusuf’a beni beygire bindirin ben eve gideyim. Gece olunca bu cesedi yok edin. Şimdi ot ve dallarla örtün. Göle mi bırakırsınız, buralarda toprağın içine mi koyarsınız bilemem. Gölün derin yerine sallarsanız daha kolay olur. Salih Ağa torunlarına güveniyordu.   

Önce dal ve yapraklarla eşkıyanın cesedini örttüler.

            Gece olmuştu. Ortalık zifiri karanlıktı. Sanırım tahta el arabası ile göle kadar iki kardeş birlikte gitti. Etrafta kimseler yoktu. Çuvalın içine koyulan ağırlık eşkıyanın cismini gölün çamurlu sularına doğru çekti.

            Koyunlar o an hırsızdan eşkıyadan kurtulmuştu. Eşkıyanın akrabaları vuranı arayacaktı. Onlar bulamazsa Yunan jandarmasına haber verebilirlerdi. Jandarma kasabaya gelir, sorgu suale başlardı. Şimdilik gören yoktu. Fakat ya göl kabul ettiği ölüyü, dışarı atarsa, birileri de ihbar ederse, arama tarama olasıydı. Dede ölen oğlunun yadigârı torunlarının ve gelininin oturduğu eve geldi. Düşünüp çare aranacaktı.

Yirminci yüzyılın başlarında Balkanlarda asayiş tamamen bozulmuştu. Evlere girilip, kıymetli eşyalar ve kızların çeyizleri sandıklardan alınıp, zorla götürülürdü. Yalnız eşyalar ve mal değil, güzel ve kimsesiz kadınlar sürüklenip dağa kaldırılırdı. Bazı varlıklı Türklere pusu kurulup, atı ve parası alınırdı. Balkan savaşından sonra baskılar iyice arttı. Yunan jandarması Rum çetelerin soygunlarının üzerini örterdi. Bulgar çeteleri ise yakınlarına güvenirdi. Türkler I.Dünya Savaşında yenilince Balkanlardaki soydaşlarımız kendi derdine düştü. Ancak insaflı dost Rumlar da vardı. Büyük Savaştan yaralı ve hasta dönenler oturdukları topraklarda perişan durumdaydı. Onlara sahip çıkan çok az kişi vardı.

O gece dedesi torunu Yusuf’u Drama’daki askerlik arkadaşı Hüseyin Ağa’nın yanına göndermeye karar verdi. Eline de bir mektup sıkıştırdı. Etrafa da peynir satmak için toptancılarla konuşmaya gitti haberi yayıldı.  Sabah ola hayrola! Yusuf’un zihninde Debreli Hasan’ın kızanlarına kapılanmak vardı. Önce atla yola çıktı. Hayvanı komşu köyde Kenan Ağa’ya bırakacaktı. Yurdundan uzak olduğu için türkülerini yüksek sesle söylemese de dilinde şu şekilde bir ezgi vardı.

“ Mezar taşlarını koyun mu sandın,

  Adam öldürmeyi oyun mu sandın, 

  At martini Debreli Hasan dağlar inlesin.

  Drama mahpusunda Hasan, Karakedi dinlesin”        

         Üç gün sonra Drama’da idi. Salih Dede’nin asker arkadaşında üç gün misafir kaldı. Pravişte kasabasında kuzeni vardı. Pırnar dağına çıkıp eşkıya olmak ona çekici geliyordu. Kuzenini zorladı. Mehmet.

—Sen aklını peynir ekmekle mi yedin? At kendini İstanbul’a, mutlaka bir iş bulursun. Dağların kışı var, yazı var, zaptiyesi, rakip çetesi var. Geç bunları. Bu kasabada da beş gün kaldıktan sonra Drama’ya geri geldi. 

       Hüseyin Ağa, kaçın kurasıydı. Onu dağlara gönderip, kurda kuşa yem etmeyecekti. Delikanlıya, İstanbul’un büyüklüğünden güzelliğinden söz etti. Limanda bir İtalyan gemisi bekliyordu. Rauf Bey’in Mondros’a gittiği günlerde İstanbul’a vardı. İstanbul’da hüzün kol geziyordu. İngiliz zırhlıları, güzel boğazı kirletiyordu. Bir gün bir handa kalıp dinlendi. Hüseyin Ağa’nın verdiği adresle Cibali Tekel Fabrikasında iş buldu. Fabrikada iki yıl çalıştı. Gazetelerden Mustafa Kemal Paşa’yı takip ediyordu. 1920 yılının Nisan ayında Ankara’ya geçti. Asker yazıldı. Sakarya Savaşına katıldı. Langaza’da Salih Dede hakkın rahmetine kavuşmuştu. Yunus ile devamlı haberleşiyordu.                                                                                                 

      Büyük Taarruz’da süvari onbaşısıydı. İzmir’e girmeyi düşlüyordu. Altıntaş yakınlarında atılan bir top mermisi ile yaralandı. Yunus’a hemen mektup yazamadı.. Savaş bitti. Ordu İzmir’e girdi. Yusuf İzmir’e ulaştı mı bilinmiyor. Derken mübadele geldi. Yunus koyunlarından ve köpeğinden bir türlü ayrılamıyordu. 1924 yılı Mayıs ayı sonlarında Ege Denizi kıyısında Kavala limanına Akdeniz adlı bir gemi yanaştı. Yunus annesi, kız kardeşi ve küçükbaş ve büyükbaş hayvanları ile İzmir Limanına çıktı. Bu öyküyü Yunus adlı bir kişinin yazdığı söylenir. Yıllar sonra Aliağa’da Dönmez kardeşlerin un değirmeninde çalışan Mümin adlı bir adam defteri bana verdi. Ben de size aktardım. Eksiği fazlası varsa af ola.

       Mümin Ağa’yı tanıyanlardan Selim adlı genç bir gün elime Osmanlı yazısıyla kaleme alınmış “Tasfiye Talepnamesi” yazılı bir belge tutuşturdu. Acaba yukarıda anlatılan öyküyü Mümin oğlu Yunus mu yazdı, bilemiyoruz. Fakat size kısaca bu belgeyi özetleyeyim.(**)

 

             Aliağa’ya gelen mübadil Mümin oğlu Yunus’a ait “Tasfiye Talepnamesi” beş sayfadır. Birinci sayfada kimlik bilgileri, ikinci sayfada Yunanistan’da bıraktığı taşınmaz malların dökümü yapılmış, ev, ağıl, arazi tek tek belirtilmiş, tamamı 72 dönümdür. Üçüncü sayfada terk edilen malların altın olarak değeri gösterilmiş. Dördüncü sayfada Türkiye’ye gelirken aynı gemide getirdiği 150 koyun ve 9 inek de yazılmış. Karşılarında taşıma ücretleri de işlenmiştir. Beşinci sayfada beraberindeki nüfus gösterilmiştir.

 

 

 (*) Langaza, 1897 yılında kaza olmuş, Selanik vilayetine bağlı bir yerleşim birimidir. O tarihlerde 409 hane ve 1716 nüfusa sahipti. Üzüm bağları ve hayvancılık en önemli geçim kaynağı idi. Osmanlı Devleti döneminde, bir mescit, bir camii, bir medrese, dört adet ilkokul, bir medrese, bir kilise vardı. Ayrıca kazada 164 dükkân, 14 han, bir un fabrikası ve bir üzüm evi bulunmaktaydı. Kaplıcalarına tüm Makedonya’dan müşteri ge lirdi. 30 Ocak 1923 tarihli mübadele protokolünden sonra, Müslüman ahali Ege Bölgesine göç ettirilmiştir. Buradan birkaç aile de Aliağa Çiftliği’ne (İzmir- Aliağa ilçesi) yerleşmiştir.

(**) Tasfiye Talepnamesi hakkında daha fazla açıklama isteyen focafoca.com sitesinde Cevat Yıldırım’ın ”Bir fırtına tuttu bizi “ yazısını okuyabilir.                     



Yazarın Tüm Yazıları
Atatürk’ün fikir hayatına katkıda bulunan etmenler 9 Kasım 2023, Perşembe
ALİAĞA’NIN KURTULUŞU 13 Eylül 2023, Çarşamba
BÜYÜK TAARRUZ (Yeni Kitaptan) 1 Eylül 2023, Cuma
Sevgi üzerine düşünceler 14 Ağustos 2023, Pazartesi
HER ÇOCUĞUN ANNESİ BİR MELEKTİR 13 Mayıs 2023, Cumartesi
BABAM BİR EĞİTMENDİ 2 Mayıs 2023, Salı
CEHALETİN ÜZERİNE YÜRÜYEN GENÇLER 1 Mayıs 2023, Pazartesi
ATATÜRK KIYI EGE’YE VE ALİAĞA’YA NİÇİN GELDİ? 12 Nisan 2023, Çarşamba
MUSTAFA KEMAL’İN YURT GEZİLERİ 11 Nisan 2023, Salı
SEKİZ MARTI DÜŞÜNÜYORUM 8 Mart 2023, Çarşamba
ALİAĞA’NIN KURTULUŞUNUN YÜZÜNCÜ YILI 14 Eylül 2022, Çarşamba
BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI 30 Ağustos 2022, Salı
ŞU İZMİR’DEN NE GELİR? 23 Ağustos 2022, Salı
1 TEMMUZ GÜNÜ 1 Temmuz 2022, Cuma
ÇEVRENE İYİ BAK- İYİ DAVRAN- İYİ GELECEK BUL 4 Haziran 2022, Cumartesi
KADINA SAYGILI OL 7 Mayıs 2022, Cumartesi
KURTARICININ DOĞDUĞU YER ÇANAKKALEDİR 25 Mart 2022, Cuma
MÜZELERDE GÖRÜLEN SANAT ESERLERİNDEKİ KADIN FİGÜRLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 7 Mart 2022, Pazartesi
ATEŞ VE KOR 21 Şubat 2022, Pazartesi
GÜZELHİSAR’IN GÜLLERi, KARANFİLLERİ 4 Şubat 2022, Cuma
GÜZELHİSAR’DA HAMAMLAR 22 Ocak 2022, Cumartesi
TÜRKLERDE HAMAM 20 Ocak 2022, Perşembe
ALTMIŞ YIL ÖNCESİNDE OLAĞAN BİR GÜN 8 Ocak 2022, Cumartesi
BİR KÖY ÖĞRETMENİNİN ANILARI 9 Kasım 2021, Salı
TÜRK DİLİ MİLLETİN KALBİDİR, ZİHNİDİR 27 Eylül 2021, Pazartesi
KURTULUŞA DOĞRU 26 Ağustos 2021, Perşembe
EGE’DE BÜYÜK TAARRUZ ÖNCESİ VE SONRASI 25 Ağustos 2021, Çarşamba
GÜZELHİSAR-I MENEMEN 1 Temmuz 2021, Perşembe
İSTANBUL- SAMSUN YOLU İSTİKLAL YOLUDUR 19 Mayıs 2021, Çarşamba
MART AYI DERT AYI 4 Mart 2021, Perşembe
GÜZELHİSAR ÇAYINDA GELENEKSEL BALIKÇILIK 9 Aralık 2020, Çarşamba
BİR KIYI KENTÇİĞİNİN KURTULUŞU 12 Eylül 2020, Cumartesi
YİRMİ ALTI AĞUSTOS’TAN OTUZ AĞUSTOS’A 26 Ağustos 2020, Çarşamba
ANADOLU’YU VE ÜLKESİNİ ÇOK SEVEN BİR ADAM 10 Ağustos 2020, Pazartesi
DENİZ KELİMESİ TÜRKÇE MİDİR? 1 Temmuz 2020, Çarşamba
19 MAYIS’I ASLA UNUTMA 19 Mayıs 2020, Salı
ANA SEVGİSİ 8 Mayıs 2020, Cuma
SALGIN HASTALIKLAR 6 Nisan 2020, Pazartesi
RADYO 13 Şubat 2020, Perşembe
HER YENİ BİR UMUT OLUR MU? 10 Ocak 2020, Cuma
MİS GİBİ GÜZEL İŞLER 21 Aralık 2019, Cumartesi
ŞU KARŞIKİ DAĞ DUMANLI DAĞ 10 Ekim 2019, Perşembe
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN YAPILDIĞI TOPRAKLARDAN SİZLERE SELAM GETİRDİM 12 Eylül 2019, Perşembe
MERHABA YEŞİL 3 Temmuz 2019, Çarşamba
MÜZELER HAFTASI GEÇİP GİDERKEN 25 Mayıs 2019, Cumartesi
ANAYASALAR VE EĞİTİM 11 Nisan 2019, Perşembe
UFAK TEFEK ŞEYLER 19 Şubat 2019, Salı
KENTLER HUZUR VEREN OTURMA YERLERİ OLMALI 1 Şubat 2019, Cuma
TAKVİMLERDEN YAPRAKLAR 22 Ocak 2019, Salı
YAREN DAĞI’NIN TEPESİNE ÇIKIP BAĞIRSAM MI? 13 Aralık 2018, Perşembe
TÜRK HARF DEVRİMİ VE MİLLET MEKTEPLERİNİN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI 26 Kasım 2018, Pazartesi
TÜRKİYE’DE DEĞİŞİM CUMHURİYETLE BAŞLADI 1 Kasım 2018, Perşembe
CUMHURİYET BAYRAMI ANILARI 31 Ekim 2018, Çarşamba
DENİZ, DENİZ AKDENİZ 13 Eylül 2018, Perşembe
ANALAR VE ANA SEVGİSİ 14 Mayıs 2018, Pazartesi
KÖY ENSTİTÜLERİ 14 Nisan 2018, Cumartesi
SEKSEN DÖRT YIL ÖNCEYDİ- ALİAĞALILAR MUSTAFA KEMAL’İ GÖRDÜ 13 Nisan 2018, Cuma
SU NİMETTİR 22 Mart 2018, Perşembe
KADIN VE ÇOCUK 7 Mart 2018, Çarşamba
EĞİTİM VE ÖĞRETİM BİRLİĞİ 1 Mart 2018, Perşembe
KIRMIZI ŞERİTLİ MADALYALAR VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 5 Şubat 2018, Pazartesi
UYGARLIK VE KADIN 5 Aralık 2017, Salı
EYLÜL AYINI SEVMEYEN VAR MI? 14 Eylül 2017, Perşembe
BU VATAN TÜRK MİLLETİNİNDİR 31 Ağustos 2017, Perşembe
ZEYTİNLERE DOKUNMAYIN EFENDİLER 21 Ağustos 2017, Pazartesi
YURDUMUN SINIRLARI NASIL ÇİZİLDİ 24 Temmuz 2017, Pazartesi
DENİZCİLİK BAYRAMI 28 Haziran 2017, Çarşamba
HER AYIN ÜÇÜNCÜ HAFTASINDA MÜZELER ÜCRETSİZ OLSUN 1 Haziran 2017, Perşembe
CUMHURİYETE GİDEN YOLUN BAŞI ONDOKUZ MAYIS 19 Mayıs 2017, Cuma
ANA OLMAK 13 Mayıs 2017, Cumartesi
HERKESİN HIZIRI İLYASI FARKLI 5 Mayıs 2017, Cuma
SEVİLEN AY MAYIS 1 Mayıs 2017, Pazartesi
ÇEŞMELER 29 Mart 2017, Çarşamba
DENİZKIZLARI- DENİZİN KADINLARI 16 Mart 2017, Perşembe
DOKUZLARDAN-ONÜÇLERE 15 Şubat 2017, Çarşamba
SARSILMAK, SALLANMAK, KORKMAK 9 Şubat 2017, Perşembe
TAŞMAK COŞMAK VE KONTROL 1 Şubat 2017, Çarşamba
HER BELDEYE BİR ABDURRAHMAN 10 Ocak 2017, Salı
GİT GEMİ DEMİR ATMA BU LİMANA (2 ) 28 Aralık 2016, Çarşamba
GİT GEMİ DEMİR ATMA BU LİMANA 27 Aralık 2016, Salı
MUSTAFA KEMAL VE ASKERİ İZMİR YOLLARINDA 16 Eylül 2016, Cuma
DUMANLIDAĞI KAZILARI 3 Eylül 2016, Cumartesi
ALİAĞA ÇEVRESİNDE XIX YÜZYIL SONU ARKEOLOJİK KAZILAR 27 Ağustos 2016, Cumartesi
ARAPÇİFTLİĞİ SATILIK 20 Ağustos 2016, Cumartesi
NEMRUT ( KYME ) KAZILARI FOÇA’DAN SORULDU 13 Ağustos 2016, Cumartesi
HUKUK KÖŞESİ 19 Şubat 2016, Cuma